USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Bu Çocuklar Kimin?

08-09-2021

Bir Afrika kabilesinde şöyle bir söz vardır. Son okuduğum romanın ilk sayfasında belirtiliyor. “Köyü tarafından sevilmeyen çocuk, sonunda o sevgi sıcaklığını hissetmek için köyünü yakar” yani bugün dünyayı yakanlar, aslında zamanında ihtiyacı olan sevgiyi alamayan çocuklardır. Bir yerde bir ateş yanıyorsa, oradaki ateşin varlığına kimse inanmıyor ve söndürmek istemiyorsa, o ateş bir gün çoğalır muhatabı olan herkesi yakar. Neden görmezden geliyorsunuz gerçekleri? Cevabını verebilirim. Çünkü muktedir olanın iktidarına zarar vermeyecek hiçbir şey ilgi alanında değil, ilgililerin. Tamam, sizsiniz. Emredersiniz efendim, anında efendim. Bu sözler yeterince mutlu ediyor mu sizi? Veya yakınınızdaki bir problemi duymamazlıktan gelip hemen hasıraltı mı yapmak istiyorsunuz? İşte o zaman, bu ateş bir gün sizi de yakacak demektir.  Ne zaman ki sizin iktidarınızı tehdit edecek bir olay gerçekleştiğinde, o sorunla mücadele ediyorsanız; o vakit yüzleşme başladı demektir. İşte o ateş sizi de yaktığı zaman en kötüsü ile yüzleşeceksiniz.  Yüzleştiğiniz şey ise kendi menfaatinize zarar verdiği zaman açığa çıkacak olan duygunuz olacaktır. Yani, egonuz.

Bu “çocukların” geçekten kimi kimsesi yok mu? Neden gözden çıkarılmış gibiler. Karnı tok, sırtı pek ancak kalbi aç “çocuklarız”. Gölge etmeyin başka ihsan eylemem deniyor gibi adeta. Sahnenin önü ayrı arkası ayrı hikâyeler. En son ne zaman birisinin kalbine ve ruhuna hitap edebildik? Tekrar soruyorum gerçekten birisinin kalbine ve ruhuna hitap edebildik mi? Yani, kendimize ve çevremize olan samimiyetimiz hakkında öz eleştiri yapabildik mi hiç? Bu konuda şüphelerim mevcut. Gerçekten samimi olsaydık eğer, dünyadaki bu kadar problemin ana kaynağının sevgisiz çocukluk geçirmiş bireyler olduğunu görebilecektik.

İletişim ve kişisel gelişim kitapları, pedegoji kitapları bize nasıl davranmanız gerektiği hakkında bilgi verebilir. Bu bilgiler spot ancak işlevsel olmayan bilgiler gibidir. Örneğin,  bir çocuğun nasıl mutlu olabileceğini, ona sevgi ve şefkat göstermenin önemini çoğunlukla ele almaz. Her şeye rağmen bu kadar merhametsiz insan topluluklarının içinden yine de merhamet ve sevgi dolu çocuklar yetişiyor. İşte o anda yeniden diriliyoruz; umutlarımız yeşeriyor.

Dünyadaki en kolay şey ahkâm kesmek. Eğitmek, çoban köpeği gibi itaatkâr bireyler yetiştirme çok kolay. Ancak esas zor olan sevgi dolu, merhametli ve umutlu bireyler yetiştirmektir. Çocuklar ne kadar büyürse büyüsünler sevilmedikleri yaşlarda kalırlar. Bu toplum çocukluğunda sevilmediği için işte bu kadar çok kadına yönelik şiddet, hayvana şiddet, çocuğa yönelik şiddet, terör vs. onlarca toplumsal sorun var. Bu sorunların elbette pek çok nedeni olabilir. Bu ayrı bir yazının konusu olabilir.

 

Herkese her şeye inat sevgi dolu umut dolu kalabilmek gerekli.  Aksi takdirde sevdiklerimiz bize yabancılaşıyor biz kendimize ve sevdiklerimize yabancılaşıyoruz.

Tekrar sormak istiyorum, toplumda bu kadar mutsuz insan kimin çocuğu?

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?