Bir huzurun iç sesidir kasımpatılar…
Tam da kasım ayını bekler çok prensiplidir, kasım gelmeden göstermez güzelliklerini. Tüm çiçekler kışı hissedip kapanınca kasımpatılar gönüllere şenlik olur, çiçeklerini üşüyen yüreklere salıverirler. Şu kasvetli sonbahar mevsiminde, kasımın ortasında sevimsiz, gri, kapalı havalarda, yapraksız ağaçlara ve çıplak toprağa bakarken, kelebek olsun, kuş sesi olsun, bol güneş ışığı olsun, doğanın verimli olduğu zamanlara dair hiçbir işaret yokken sempatik renkleriyle ‘’ben buradayım’’ deyip dünyanın en mutlu eden çiçeğidir.
Diğer adı krizantem olan kasımpatılar, bir çiçekten ötedir, özeldir. Anlattıklarını ne gül ifade edebilir ne de yasemin. Yaz bitip de kısa ömürlü pencere önü çiçeklerinin sonu gelince, Hızır gibi yetişir. Gürdür, yumaşacıktır. Toprak üzerinde en çok dal veren, sonbaharın serin rüzgârlarına göğüs geren harika bir çiçektir. Sonbaharın geldiğinin müjdeleyicisi, çiçeklerin en güzel kokanlarından birisidir. Renklerinin canlılığı ve ışığı yansıtışıyla makrosu en çok çekilen çiçektir. Doğduklarında da yalnızdır öldüklerinde de.
Yağmur ve ardından soğuyan havalar kar getirdi mi üzerine beyaz bir tül giydirilmiş gibi renklerini kaybetmeden dururlar. Kadifemsi yaprakları ve orta yerinde sayılmayacak kadar çok yapraklarıyla ve tohumlarıyla bahçelere saçıldığı zaman yok olup gitmezler. Bir başka mevsim dönüşümünde öbek öbek boy verirler.
‘’krizantem, bu nâmı pek severim,
önce duydum onun lisânından;
bana mûnis bugün o hâtıradır.
Hep onun yâdigârıdır kederim;
Açılır sonbahar olunca ayân,
Krizantem içimde bir yaradır’’
Tevfik Fikret'e o muhteşem şiirini yazdıran çiçektir.
Yağmurlar, kasımpatıların kokusunu taşıyan kervanlarıdır zamanın. Gölgesini güze, sevgisini göze düşüren kervanlar. Şimdi bana, şairin “akşam toplandı derinde” mısraını, “hazan toplandı derinde” diye söyleten, o gölgede bulduğum ışıklardır. Varlığının huzmelerini getirir bereketi, yağmuru, karı.
Krizantem ya da kasımpatı çiçeği olarak bilinen bu çiçek Yunan dilinde ‘’altın çiçek’’ anlamıyla tanımlanır. Beyaz renkli krizantem çiçeği, bolluğu, sadakati temsil eder. Sarı krizantem çiçeği; sevgi ve masumiyeti, pembe krizantem; şefkat ve sevgiyi, mor krizantem ise asaleti temsil etmektedir. Kasımpatı çiçekleri yaklaşık 50-150 cm yüksekliğindedir. Büyük çiçek başlarına sahiptir, rengi beyaz, sarı veya pembe olur. Yaklaşık 30 tür barındıran, papatyagiller familyasına bağlı otsu, yıllık bir bitki türüdür.
Anavatanı Asya olup ülkemizde de hemen her yerde yetişmektedir. İçerisinde bulunan mineraller sayesinde kozmetik alanında, ilaç sanayisinde, süslemelerde ve hatta sofralarda bile kullanılmaktadır. Özellikle Uzakdoğu’da bazı türlerinin aroması nedeniyle çay olarak ve bitkinin yaprakları da salata malzemesi olarak kullanılmaktadır.
Bazı Avrupa ülkelerinde ve Japonya’da ise ölümü sembolize eder. Ayrıca Japonya’da her yılın dokuzuncu ayının dokuzuncu günü krizantem günü olarak kutlanılır. Çoğu ülkede ‘’yas çiçeği, hüzün çiçeği ’’ olarak adlandırılır. Bu nedenle sadece cenaze törenlerinde ve mezarlara koymak için kullanılmaktadır. Bazı bölgelerde, diğer çiçeklerin aksine kışa girerken açacak kadar güçlü olduğundan yas tutan insana verilir onun kadar güçlü ol diye. ABD’de ve ülkemizde ise neşeyi, mutluluğu temsil eder. Krizantem dertsiz bir çiçektir. Toprak ayırt etmez, çok sıcak istemez. Hemen hemen her ortamda kolay bir şekilde yaşar. Zahmetsiz bir güzel olan Kasımpatı sonbaharla birlikte güzelliğini sergilemeye başlar. Güneşli veya yarı gölge ortamda tutulursa kasımpatı daha sağlıklı gelişir.
……
Zamanı olan şeyler hep güzel gelmiştir bana. O şeyleri sadece o zamanlarda bulabilmek veya görebilmek doğanın döngüsünü hissettir insana. Etrafta açan kasımpatılarını görünce sonbaharda olduğunuzu bilirsiniz. O çiçekler sadece sonbaharda vardır çünkü. Her şeyin sıradanlaştığı şu dünyada artık doğayı eskisi gibi yaşayabilmek bir lüks gibi.
Kasımpatının gücün sembolü olduğunu düşünenlerdenim. Sonbaharda açmasından olsa gerek muhalefetliği ve sempatikliği. Diğerleri solarken ve dökülürken baş kaldırmasıdır çekici gelen tarafı belki de... O soğuk havada verdiği mücadelenin sonunda dünyamıza kattığı renklere minnettar olduğumdur.
Yüzünü güneşe çevirmiş tüm ihtişamıyla gözlere seyirlik bir manzara bahşedecek olan kasımpatıları, evinizin bir köşesine, işyerinize veya bahçenize güzellik katmak isterseniz mutlaka yetiştirin. Yaşamınızın her alanına onunla canlılık gelecek, bahçeniz, eviniz, ofisiniz onunla görsel bir şölene dönecektir.Sonbaharınıza krizantem kokusu ve taç yapraklarının endamını da ekleyin. Hatta bir soluklanın köşesinde ve güzel hatıralarınıza yenilerini ekleyin. Çiçeklerin de bir dili olduğunu hatırlayarak yakından takip edin onları. Size çok şey söyleyecektir.
Bahçelerde bolca kasımpatı olsa, memleketimin kar bekleyen soğuk yüzüne renk olsa, umut olsa, neşve olsa…
Sağlıcakla kalın.
