USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

YENİ ADLİ YIL- BEKLENTİLERİMİZ ;

02-09-2021

Kıymetli Avukat, Hakim ve Savcı Meslektaşlarım,

Değerli Adliye Personellerimiz,

Saygıdeğer Vatandaşlarımız;

 

Yine bir adli tatil süreci sonlanmış ve yeni bir adli yıla girmiş bulunmaktayız.

Öncelikle yeni adli yılın ülkemize, devletimize, yargı camiamıza ve kadir şinas milletimize hayırlar getirmesini temenni ederim.

Her adli yıl açılışı olduğunda sıkıntılarımızı, yargı camiamızın sorunlarını ve son süreçlerde reformları tartışmaktayız.

                Son yıllarda yargı reformu strateji belgelerinde özetle;

            Yargı bağımsızlığı,

            Yargı ve adalet hizmetlerinde performansın artırılması,

            Hukuk eğitimi alanında yeni uygulamalar ve düzenlemeler,

            İnsan Hakları eylem planı,

            Makul sürelerde yargılanma hakkının ihlali konusunda başvuruların incelenmesi ve gerekli kararların alınması,

            Kadına karşı şiddetle mücadele,

            Hayvan hakları konusunda yapılan düzenlemeler gibi bir çok konuda reform paketleri belirli süreler dahilinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden geçerek yasalaştı.

            Her aşamada belirttiğim gibi bir çok alanda hukuki sorunlar yaşansa da en önemli sorun mesleğin ifası açısından her geçen gün büyüyen sorunlardır. Zira; hukukun etkin, hızlı ve adil çözümler üretebilmesi uygulayıcıların sorunlarının çözümlenebilmesi ile mümkündür.

            Bu sebepler ile de bu yazımızda sizler ile sosyal alandaki kanuni düzenlemeleri değil, her geçen gün daha da ciddi kronik sorunları katlayarak giden meslek mensuplarının sorunlarını detayı ile paylaşmakta fayda görmekteyim.

 

1-) ADALET HİZMETLERİ ETKİN VE HIZLI BİR ŞEKİLDE YERİNE GETİRİLMELİDİR. ELBETTE Kİ BU DEVLET OLMANIN EN BÜYÜK GEREĞİ OLUP, DEVLETİN TEMELİ ADALET ÜZERE KURULUDUR.

ANCAK, ÜLKEMİZDE HER DÖNEM KANAYAN YARAMIZ, ADALETİN GEÇ İŞLEMESİ OLMUŞTUR. ANCAK SON SÜREÇLERDE BAKANLIĞIMIZ DA ALDIĞI YOĞUN ŞİKEYETLER İLE YARGININ GEÇ İŞLEDİĞİNİN İYİCE FARKINDADIR.

EN BASİT YARGILAMALAR DAHİ OLDUKÇA GEÇ TARİHLERE ÖTELENMEKTE, BAZI DOSYALARDA YILDA EN FAZLA İKİ DURUŞMA GÜNÜ VERİLEREK, DOSYALARIN KARARA BAĞLANMASI SÜRECİ CİDDİ MANADA UZAMAKTA, KARAR AŞAMASI İÇİN YILLAR YILLARI SÜRÜKLEMEKTEDİR.

TABİ Kİ BU HUSUS TOPYEKÜN BİR SİLKELENME, TÜM HUKUKÇULARIN ETKİN ŞEKİLDE ÇALIŞTIRILACAĞI TEMEL DİNAMİKLERİN OLUŞTURULMASI ve KORUNMASI İLE ANCAK MÜMKÜNDÜR.

            BU DOĞRULTUDA ÖNCELİKLE PERFORMANS KRİTERLERİNİN YASAL ZORUNLULUK HALİNE GELMESİ ve BU HUSUSTA DA DENETİM MEKANİZMASININ ETKİN ÇALIŞTIRILMASI İLE BU SORUN GİDERİLEBİLECEKTİR.

            SALT TEK BAŞINA PERFORMANS KRİTERLERİNİN YASALAŞMASI, DENETİMSİZ BİR SONUÇ VERMEYECEKTİR.

 

            2-) BELKİ HER HUKUKÇUNUN DİLE GETİRDİĞİ KLİŞE BİR SÖZ OLSA DA HUKUK FAKÜLTESİ SAYILARI ve ÜLKEMİZDE VERİLEN HUKUKÇU MEZUNLARIN SAYISAL FAZLALIĞI CİDDİ MANADA MESLEKİ VERİMLİLİĞİ DE DÜŞÜREN BİR SONUÇ İLE KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR.

            İçimizden geçen belki önümüzdeki 10 yıl için hukuk fakültelerinden mezun verilmemesidir. Zira, mevcut şartlarda mezunlar ülkemizin hukukçu ihtiyacını fazlası ile karşılamaktadır.

            Önceki süreçlerde reform paketlerinde yer alan huşular;

“…Hukuk mezunları adli kollukta istihdam edilecek,

Hukuk fakültesi mezunlarının istihdam edileceği noter yardımcılığı müessesesi oluşturulacak. Soruşturmaların kalitesinin artırılması için hukuk fakültesi mezunları adli kollukta belirli bir oranda istihdam edilecek.

Hukuk fakültelerinde mevcut akademik kadroların niceliği ve niteliğine ilişkin temel ilkeler yeniden belirlenecek. Müfredat, analitik düşünme kabiliyetini geliştirecek bir anlayışla yenilenecek… “

            Şeklinde açıklamalarda bulunuldu.

            Yukarıdaki açıklamalarımdan yola çıkarak, hukuk fakültesi mezunlarının birçok alanda istihdamı bu sayısal artış ile zorunlu görünmektedir.

            Ancak bu sayısal çoğunluk nitelikli çoğunluğu beraberinde getirir mi? Bu durumu da ilerleyen süreçte yapılacak yasal düzenlemeler ve buna bağlı uygulama esasları gösterecektir.

 

            3-) TÜM HUKUKÇULARIMIZ İÇİN İHTİSASLAŞMANIN SAĞLANMASI;

            Hukuk açısından da bu uzmanlaşmanın yaygınlaştırılması mesleki verimliliği artıracak, vatandaşlarımızın adalete hızlı ve etkin şekilde ulaşmalarını sağlayacaktır.

            Hukukun oldukça geniş kapsamlı düzenlemelere ve alanlara ayrılması, bu doğrultuda da özellikle hakim ve avukat meslektaşlarımızın ihtisaslaşması, alanlarında uzman olarak hizmet vermeleri adalet hizmetlerinde ciddi manada kaliteyi artıracaktır.

            Yine hukuk uygulayıcılarında yaş sınırlarının yükseltilmesi hususu da önemli bir husustur. Bu konu da yasal düzenlemeye kavuşmalı, hukuk uygulayıcıları hayat deneyimleri edinmiş ve belirli yaşa ulaşmış hukukçulara bu kürsüler teslim edilmelidir.

 

 

 

 

4-) SALGIN HASTALIK SÜRECİ ve BU SÜREÇTE YAŞANILAN OLUMSUZLUKLAR- BU VESİLE İLE DİJİTAL DÖNÜŞÜM İLE İLGİLİ YORUMLARIMIZ ve NETİCETEN BEKLENTİLERİMİZ;

Covıd-19 salgın hastalığı esasen bir başka hastalık daha beraberinde getirdi.

​o da dijital çalışma.

​            maalesef üzülerek ifade etmek isterim ki;

​            İnsan olmadan insana hizmet edemeyiz.

​            Eğitim, adelet gibi temel hizmetlerde hiçbir şekilde dijitalden hizmet veremeyiz. İlle de vicdani kanaatin olmaz ise olmaz olduğu adalette hiçbir şekilde yüz yüze gelmeden, devletin, adaletin disiplininin yegane temsilcisi olan duruşma salonlarına girmeden ne bu disiplini sağlayabilir ne de doğru kararlar alabiliriz.

​            E duruşma gündemde.

​            Belirli bir süredir özellikle ceza dosyalarında segbis isimli bağlantı ile ekrandan sanıkların ifadelerinin alınması işlemi yürürlükte ve uygulanmakta. Ancak ses kaydının, bağlantının kopması gibi unsurlar bir bütün halinde değerlendirme altına alındığında bunun uygulanması fiziken de imkansızlığı uhdesinde barındırmaktadır. Ulusal yargı ağ portalı ( uyap ) üzerinde bir meslek mensubu olarak sıkıntı yaşamadığımız bir hafta dahi hatırlamamaktayım. Hukuk dijital ile sıkıştırılmamalı, temel dinamikler korunarak hareket edilmelidir. Ekrandan eğitim olmadığı gibi ( süreçte tüm öğrencilerimizin verimliliğinin düştüğü açık gözlemi karşısında ) ekrandan hukuk da bir çok sıkıntıyı beraberinde getirmektedir. İnternet kesilmesi, elektrik gitmemesi nasıl sağlanacak, bağlantı kopması durumunda müvekkilini savunan avukatın yasal sorumluluğu bu tip altyapı sorunları ile ne olacak, hak kaybına uğrayan vatandaş ne yapacaktır???

Bu sorular hep yanıtlanmalı, planlama yapılır iken her ayrıntı hesap edilmelidir.

​dijital dönüşüm bu meyanda oldukça ciddi sıkıntıları beraberinde getirecektir.

Mesele sadece tek başına diploma ve mesleki ruhsatnamelere sahip olmak değil uygulamaya yönelik ciddi ve etkin hizmetler sunulmasıdır. Tabi önemle belirtmek isterim ki; bu sorun ilk olarak bireyimizin uygun ve etkin olacağı meslek tercihine değil sadece ekonomik kazanım ve popüler olması yönlü eğilime sürüklenmesinden dolayı ortaya çıkmaktadır. Önemli olan her alanda meslek mensuplarının sayısal olarak çokluğu değil, niteliksel çokluğudur. Diplomaların, meslek ruhsatnamelerinin alınması tek başına yeterli olmayıp bununla birlikte aynı zamanda mesleki verimliliğin de her manada yükseltilmesidir elzem olan.


             Nitelikli ve kendisini yetiştirmeyi başarmış olan azınlık, kendisini geliştirmeyi başaramamış sayısal çoğunluktan her zaman daha üstün gelecektir. Her meslekte mezun sayısının artması esasen beklenen verimliliği sağlayamamıştır. Aynı zamanda bir başka sıkıntı da; kurulan fakültelerde eğitim verebilecek donanıma ulaşmış usta öğretici sayısının da azlığı hususudur. Hedef bireyleri gerçek manada uygulamaya hakim olarak iyi uygulayıcılar olarak donanımlı yetiştirmek olmalıdır.

 

 

 

 

 

Aksi durumda sadece meslek mensubu sayısal çoğunluğunu artıracak ancak mesleki verimliliği de beraberinde düşürecektir. Uzun yıllardır ülkemizde ciddi çözüm bekleyen hukuki, mali müşavirlik ve diğer tüm danışmanlık/ müşavirlik alanlarındaki ücretlendirme sisteminin, mesleki rekabet ve reklam kriterlerinin kesin ve net bir şekilde çözüme kavuşturulması beklentilerimi de belirtmiş idim.

            Sosyal alanda hizmet sektörüne dahil olan şahsımın da yer aldığı bu alanlardaki meslek gruplarının tümünde beklenen mesleki ücretlendirme faydası birçok zaman sağlanamayarak, gerek meslek mensupları gerekse bu alanlarda hizmete ihtiyaç duyan tüm vatandaşlarımız için ciddi karışıklıkları beraberinde getirmiştir.

Hedefimiz, öncelikle bu tür mesleklerde etkin uygulamalar getirerek, meslek mensuplarının bilgi ve donanım ile yetiştirilmesinin temini olmalı, bu yönde uygulamada her bir meslek mensubunun gerçek manada başarılı sonuçlar vermesinin temini sağlanmalıdır.

Hem mesleki açıdan tüm meslektaşlarım için belirttiğim tüm bu hususlar hem de adaletin tecellisi için belirttiğim tüm bu hususlardaki görüş ve önerilerimizin katkı sağlaması temennilerim ile…

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?