Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, bazı basın ve yaygın organları ile sosyal medyada, kamuoyunda bazı FETÖ üyesi olduğu ileri sürülen şahıslar hakkında işlem yapılmadığı, bunların korunduğu şeklinde aslı astarı olmayan kasıtlı, yayın yorum ve paylaşımlar yapıldığını belirterek “Hiç kimse korunmuyor” dedi.
FETÖ kapsamında Sivas’ta yürütülen operasyon ve çalışmalarla ilgili Adalet Sarayı’nda dün basın toplantısı düzenleyen Başsavcı İrcal, Sivaslıların bu tür haber ve yorumlara inanmamaları gerektiğini belirterek, “Türkiye Cumhuriyeti Yargı teşkilatı delillerle işlem yapar, kin ve garaz ile hareket etmez” diye konuştu. Erhan CEYLAN/ Son günlerde bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya üzerinden yapılan eleştirilere yönelik basın açıklaması yapan Cumhuriyet Başsavcısı Murat İrcal, aslı astarı olmayan kasıtlı yayın, yorum ve paylaşımlar yapıldığını söyledi ve “Hiç kimse korunmuyor” dedi.
FETÖ operasyonları kapsamında yürütülen çalışmalarla ilgili önemli açıklamalarda bulunan ve bu konuda elinde belge ve bilgisi olanları Cumhuriyet Savcılıklarına davet eden Başsavcı İrcal, 15 Temmuz’da yaşanan hain ve alçak saldırı sonrası Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Sivas’ta başlatılan soruşturmalar kapsamında bu güne kadar 593 kişi hakkında işlem yapıldığını belirterek, “İşlemleri tamamlanan bu kişilerden 271 kişi hakkında Silahlı terör Örgütü FETÖ’ye üye olmak, anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye teşebbüs etmekten tutuklama kararı verilmiş, 177 kişi hakkında ise adli kontrol kararı verilmiştir. Gözaltına alınan kişilerden 58’i serbest bırakılmış, halen gözaltında bulunan 27 kişiyle ilgili işlemler devam etmektedir. Halen yakalamalı olarak aranan kişi sayısı ise 22’dir” dedi. Buna rağmen bazı basın ve yayın organları ile sosyal medya hesapları üzerinden kamuoyunda bazı bilinen FETÖ üyesi şahsılar hakkında işlem yapılmadığı yönündeki eleştirilere de değinen İrcal, açıklamasında şu ifadeler yer verdi; “Bunların korunduğu şeklinde aslı astarı olmayan kasıtlı yayın, yorum ve paylaşımlar yapıldığı görülmektedir. Öncelikle bilinmelidir ki bu devlet başta FETÖ örgütü olmak üzere Milli güvenliğimize karşı tehdit oluşturan tüm örgütlere karşı etkin bir mücadele kararı almıştır. Artık bu yoldan dönüş yoktur ve bu mücadele tüm bu örgüt mensupları bulunup hak ettikleri cezayı alıncaya kadar da devam edecektir. “KİN VE DÜŞMANLIKLA İŞLEM YAPILMAZ” Ancak şu husus bilinmelidir ki, Türkiye Cumhuriyeti Devleti yaşadığı tüm bu alçakça, haince ve hiçbir kural tanımaz saldırılara rağmen hukuka ve insan haklarına saygılı delillerle hareket eden, kin ve düşmanlıkla asla işlem yapmayan, siyasi ve politik hiçbir baskı altına girmeyen ve sadece milletin emrinde olan bir yargı teşkilatına sahiptir. Belli yerlere bağlı olan ve oradan aldığı emir ve talimatlarla hareket eden yargı mensuplarını bünyesinden hızlı bir şekilde tasfiye etmesi de bu olgunun en büyük delilidir. 15 Temmuz sürecinden sonra ihraç edilen yargı mensuplarının sayısı yaklaşık 4 bin 500 hakim ve savcıyı kapsamaktadır ve hiç de küçümsenmeyecek bir rakamdır. Zira bu sayı maalesef yargı teşkilatımızın neredeyse üçte birine tekabül etmektedir ve oranlamaya vurulursa hiçbir kamu kurum ve kuruluşunda bu denli büyük oranda bir faaliyet yaşanmamıştır. ALGI OPERASYONLARI Algı operasyonlarına imza atmakta oldukça mahir olduğunu bir çok kez gösteren bu hain örgüt gelinen bu noktada artık mensuplarına umut pompalamakta ve soruşturmalarda haklı haksız ne kadar çok kişiyi soruşturmalara dahil ettirebilme, yapılan işlemleri itibarsızlaştırma ve kamuoyu vicdanında haksız duruma düşürme hesabındadır. Çünkü artık örgüt mensupları yaptıkları itiraflarla bağlı oldukları üst akılı yalancı ve sahtekâr bir konuma sokmuştur. Tek bir çıkış yolu yelpazeyi genişleterek kendileri ile ilgili olmayan masum vatandaşları da soruşturmalara dahil ettirerek yürüyen soruşturmaları bu şekilde itibarsızlaştırma yolunu tutmuşlar, bunu yaparken de ilgili ilgisiz herkesi FETÖ’cü ilan etmeye başlamışlardır. “İşte şu kişi neden dışarıda neden serbest kaldı, şu kişi hakkında neden hala işlem yapılmadı” şeklinde algı operasyonları yapılmakta ve maalesef buna da bazı kişi ve kuruluşları da alet etmektedirler. KİN ve GARAZLA HAREKET EDİLMEZ” Öncede belirttiğimiz üzere Türkiye Cumhuriyeti Yargı teşkilatı sadece ve sadece milletin emrindedir ve sadece milletine hesap vermekle yükümlüdür. Delillerle işlem yapar, kin ve garaz ile hareket etmez. Elinde bilgili ve belgesi olanın müracaat edeceği tek yer Cumhuriyet Savcılıklarıdır. Sosyal medya hesapları üzerinden isimsiz imzasız yorum ve haberlerle iş ve işlem yapılmasını beklemek beyhude bir bekleyiştir. Bu asil milletin evlatları 15 Temmuz gecesi üzerine gelen tonlarca ağırlıktaki tankların altına vücutlarını siper etmiş, yağmur gibi yağan kurşunların önüne kendilerini atmışlardır. Şimdi ise gelinen noktada bu milletin ferdi iddiasında olan herkesten beklenen gelip bildiğini anlatması varsa elinde bir bilgi, belge ve delili altına imzasını da atarak Türk yargısına yardımcı olması gerekmektedir.
Bana sıkıntı olmasın ben hiçbir şeye bulaşmayayım diyerek, isimsiz imzasız delilsiz ihbarlarla veya sosyal medya üzerinden, yürütülen soruşturmaları kötüleyen yorum ve haberler bu örgütün yürüttüğü algı operasyonlarına hizmet etmekten öteye geçmemektedir ve 15 Temmuz şehitlerimize ihanet olduğu değerlendirilmektedir.”