Demet KARAKUŞ
Sularbaşı Mahallesi´nde oturan evli 4 çocuk babası emekli makinist Ayhan İlaslan, 1980 yılında çocukken ilk olarak posta pullarını biriktirmeye başladı. Sonrasında da okuldan arta kalan zamanlarında fotoğrafçıların yanında çıraklık yaptı. Zaman geçtikçe fotoğrafçılığa merak saran İlaslan, o günden sonra bu alanda eline geçen bütün objeleri saklamaya başladı ve bu tutkusu koleksiyonerliğe kadar gitti. 2014´te başladığı İnönü Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü´nden 49 yaşında mezun olan İlaslan, aralarında 1930 yılına ait körüklü fotoğraf makinelerinin de bulunduğu video kamera, film, antika objektif, tripot ve parçalarından oluşan 1000 parçayı evinde saklıyor. Koleksiyonuna gözü gibi bakan İlaslan, elinde bulunan malzemeleri ise bir müzeye dönüştürmek istiyor.
Koleksiyoner Ayhan İlaslan, "Ortaokuldayken pul koleksiyonuyla başladım. Bin adetlik bir pul koleksiyonum var. Orada koleksiyona merakımız başladı. 1981 yılında bu koleysiyon işine başladık. Kızılay pulları dağıtılırdı yardım ve gençlik pulları herkes sıralarda bırakırdı ben onları toplardım." dedi.
FOTOĞRAFÇILIĞA DAİR HER ŞEY VAR
İlaslan, "Ben Sivas´ın yerli çocuğuyum. Kepenek Caddesi´nin evladıyım. Kepenek Caddesinde fotoğraçılarıyla meşhurdur. Kışın okula giderdik. Yazında ustaların yanında çıraklık yapardık. Kalfalığa kadar geldik. Fotoğraf çekmeyi de çok seviyorum. Oradan bir tutku var tabiki hem de çok aşırı bir tutku zamanla bu tutku koleksiyona döndü. Şimdi benim koleksiyonum fotoğrafçılığın anaminütten dijitale kadar gelişim sürecini kapsayan araç, gereç, materyal, fotoğraf makinesi, karanlık oda malzemeleri hem renkli hem siyah beyaz hikayesi olan fotoğraflar yani fotoğrafçılığa dair ne varsa bende bulabilirsiniz diyebilirim." diye konuştu.
ANTİKAYA OLDUKÇA MERAKIM VAR
Elinde bir karma müze olacak kadar eser var olduğunu ifade eden İlaslan,"Değerli büyüklerimiz var TRT´den de izliyorum. TRT 2´de koleksiyoner programını diğer programları yakından takip ediyorum. Gerçekten güzel koleksiyonerler var. Örnek aldığımız. Hocalarımız soruyorlar koleksiyoner nedir kime denir diye koleksiyonerlik ruhun kanser olmasıdır diyorlar. Bana göre bir büyük bir tutku benim koleksiyonerlik anlayışım da bizler koleksiyonerler geçmiş ve şimdi ki zamandaki objeleri geleceğe taşıyarak zamanın bekçiliğini yapıyoruz. Bir emanet bunları toplayıp biriktiriyoruz. Geçmişi geleceğe taşıyoruz." şeklinde konuştu.