Cumhuriyet Üniversitesi, Aşık Veysel Şatıroğlu'nun, vefatının 49. yılı anısına ve öğrencilerin talebi üzerine Sivrialan'da program düzenledi. Gabonlu, Afgan, Azerbaycanlı ve Burundili öğrenciler, Aşık Veysel Müzesi ziyaretinin ardından ozanın "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünü seslendirdi. Aşık Veysel Meslek Yüksekokulu Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Nevzat Balıkçıoğlu, Gabon, Afganistan, Burundi, Endonezya, Mısır, Azerbaycan ve Kazakistan'dan üniversitelerinde eğitim gören öğrencileri, hayranı oldukları Aşık Veysel'in müzeye dönüştürülen evinde misafir etme fırsatı bulduklarını söyledi. Büyük halk ozanını öğrencilere yakından tanıttıkları için mutlu olduklarını belirten Balıkçıoğlu, "Öğrencilerimiz hazırlanmışlar ve burada küçük bir konser verdiler. Aşık Veysel dünyaca ünlü bir ozanımız ve Türkçenin mimarlarından, çok değerli bir insan. Aşık Veysel aynı Yunus Emre, Ahmet Yesevi gibi Türkçeyi ve Türklüğü dünyaya tanıtan insanımız. Bunları yaşatmamız, herkese göstermemiz lazım. Bunlar bizim insan sevgisiyle dolu değerlerimiz." dedi. Balıkçıoğlu, Aşık Veysel gibi değerlerin tanınırlığının artırılması gerektiğine işaret ederek şunları kaydetti: "Bu değerleri her zaman ön plana çıkartmamız lazım. Aşık Veysel'in doğum gününde de ölüm yıl dönümünde de konserler veriyoruz. Hayatıyla ilgili, öğrencilerimizi bilgilendiriyoruz, imkanımız olduğu sürece buraya getirmeye çalışıyoruz ve müzesini gezdiriyoruz. Üzerimize düşen görevi yerine getirdiğimizi düşünüyorum." "Aşık Veysel ünlü bir insan" Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi 1. sınıf öğrencisi, 19 yaşındaki Burundili Marie Laure Muco ise Türkçe öğrenirken Aşık Veysel'i tanıdığını anlattı. "Uzun İnce Bir Yoldayım" türküsünün kendisini etkilediğini dile getiren Muco, "Türküyü çok sevdim. Aşık Veysel küçük bir köyden çıkan ünlü bir insan. Onun hikayesini de çok sevdim. Köyünü ziyaret ettim, çok güzel, şirin bir yer." ifadelerini kullandı. İnşaat mühendisliği öğrencisi, Afganistan uyruklu Suhrab Amini de Aşık Veysel'in önemli bir değer olduğunu vurguladı. İnsanların onu örnek alması gerektiğini aktaran Amini, "Gözü görmeyen bir insan ülkesine bu kadar hizmet ediyor. Herkesin böyle olması, vatanına hizmet etmesi lazım." diye konuştu. "İnsan onun türkülerini söylerken kendini daha iyi hissediyor" Maden mühendisliği doktora öğrencisi, Azerbaycanlı 25 yaşındaki Aydan Zeynalova ise Aşık Veysel'in doğup büyüdüğü evi görmekten mutlu olduğunu söyledi. Müzedeki karanlık odanın kendisini çok etkilediğine değinen Zeynalova, şöyle konuştu: "Gözleri görmeyen Aşık Veysel'in hissettiklerini, o odayı gezerken hissettim. Çok önceden tanıyorum ama burada onun evini görmek daha da güzel oldu. Aşık Veysel, görmemesine rağmen insanların derinliğine kadar indi. İnsan onun türkülerini söylerken kendini daha iyi hissediyor ve farklılık duyuyor. Görmeyen birinin insanların derinliğine gitmesi büyük bir şey." Tıp fakültesi öğrencisi, Gabonlu Zita Lekoumie de dünyaca ünlü bir halk ozanının evini gezmenin ve onun türküsünü söylemenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti.

HABERİ SİTEDEN OKU...