Beyin cerrahisinin geleceği İstanbul'da masaya yatırılıyor. Türkiye'nin ve dünyanın beyin cerrahisi alanında en önemli 145 ismi, 22-26 Ağustos 2023 tarihleri arasında yapılacak toplantılar serisinde, meslektaşlarıyla tecrübelerini paylaşacak. 500'e yakın katılımın olduğu uluslararası üç ana toplantı, Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Uğur Türe önderliğinde Türk Nöroşirurji Derneği ve Yeditepe Üniversitesi iş birliği ile gerçekleştirilecek. 'Mikronöroşirürjinin Geleceği', 'Uluslararası Rhoton Topluluğu Buluşması' ve 'Beyin Cerrahisinde Yarı Oturur Pozisyon' başlıklarıyla yapılacak olan toplantılarla ilgili düzenlenen basın toplantısında, Organizasyon Komitesi Başkanı Prof. Dr. Uğur Türe, Uluslararası Rhoton Topluluğu Başkanı Japon Cerrah Prof. Dr. Toshio Matsushima, beyin anatomisi alanındaki çalışmalarıyla dünyadaki en önemli isimler arasında yer alan Japon Beyin Cerrahı Prof. Dr. Shigeaki Kobayashi ve Harvard Tıp Fakültesi Brigham and Women's Hastanesi Nörobilim Merkezi'nden Prof. Dr. Ossama Al-Mefty yer aldı.
BEYİN CERRAHİSİNİN DÖNÜM NOKTASI: MİKROSKOP
Mikroskobun beyin ameliyatlarında kullanılmaya başlanmasıyla beyin cerrahisi alanında büyük bir dönüm noktası yaşandığını söyleyen Harvard'lı Beyin Cerrahı Prof. Dr. Ossama Al-Mefty, mikrocerrahi sayesinde eskiden riski çok yüksek olan pek çok beyin ameliyatının, bugün neredeyse sıfır riskle yapıldığına işaret ederek bu yöntemi dünyaya öğreten kişinin ise Türk Beyin Cerrahı Prof. Dr. Gazi Yaşargil olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Mefty, Türk beyin cerrahisinin bugün dünyada çok yüksek bir noktada olduğuna değinerek, "Bugün pek çok iyi beyin cerrahına ilham olan büyük Prof. Gazi Yaşargil sayesinde. Prof. Dr. Yaşargil, bir Prometheus. Hayat ateşini taşıyor mikrocerrahi alanında. Benim mesleğe başladığım yıllarda beyin cerrahisi ameliyatlarının komplikasyonları çok yüksekti. Hastalar sakat kalabiliyordu, kaybedilebiliyordu. Çok riskli, tehlikeli bir alandı. Ama şu an her şey yüzde bir milyon değişti. Bu değişimin en büyük sebebi de beyin cerrahi alanında mikrocerrahinin yükselmesiydi. Bugüne baktığımızda, çok yüksek bir başarı oranı var. Elbette komplikasyonlar olabilir ama beyin cerrahide neredeyse sıfır denecek kadar az bir orana düştü" dedi.
BEYNİN ARKA BÖLGESİNDEKİ AMELİYATLARDA BÜYÜK AVANTAJ
Prof. Dr. Uğur Türe de dünyada ilk kez bir ameliyat pozisyonunun tartışılacağı bilimsel bir toplantı düzenlendiğini kaydederek, özellikle beynin arka ve ense bölgesindeki problemlerde bu pozisyonun tercih edilmesi gerektiğini söyledi ve şu bilgileri verdi: "Yarı oturur pozisyon diyoruz buna. Hasta yarı oturur pozisyondayken beyin ameliyatı yapmak. Bu, beyin cerrahisi ilk başladığı zamanlar çok kullanılmış ama birçok nedenle yavaş yavaş terk edilmiş bir ameliyat pozisyonu. Ben de bunun çok ciddi savunucusuyum çünkü çok büyük avantajları var. Oturur pozisyonda bazı ameliyatlarda beyin çok daha yumuşak, daha rahat görülebiliyor, tertemiz oluyor. Kan yok, su yok, ameliyatı iki elinizi kullanarak daha rahat yapabiliyorsunuz. Bazı ameliyatlar var ben oturur pozisyon dışında yapamam. İşitme sinirinden çıkan büyük tümörleri ben kesinlikle bu pozisyonda ameliyat ediyorum. Dezavantajlarını elemine ettik artık. Toplardamarda hava embolisi olması nedeniyle çok tercih edilmiyordu yıllardır. Gelişen teknoloji sayesinde bu sorunu aşmayı da başardık. Şu an hastanın ağzından bir ultrason yerleştirerek kalbine giden en ufak şey oradan görülüyor bütün ameliyat boyunca. Bir damla hava kaçağı olsa onu görüyoruz. En önemli devrim bu oldu."
Basın toplantısında ayrıca dünyada beyin cerrahisi alanındaki gelişmelerde, yaptığı anatomi çalışmaları ile çok büyük katkıları olan ABD'li Cerrah Prof. Dr. Albert L. Rhoton'un çalışmalarını ameliyathane pratiğine taşıyan kişinin de Prof. Dr. Gazi Yaşargil olduğunun altı çizildi.
DHA