Nurettin ÇUKURYURT/
Memur- Sen Konfederasyonu´na bağlı Bem-Bir-Sen Sivas Şube Başkanı Mustafa Pakoğlu, yaklaşık bir haftadır ABD Başkanı Donald Trump´ın Türkiye´ye yönelik tehditlerine tepki gösterdi.
ABD´de Türkiye´nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan bir tasarının kabul edilmesi ve ABD Başkanı Donald Trump´ın "geniş kapsamlı ekonomik yaptırım" tehdidiyle büyüyen Ankara-Washington krizini değerlendiren Pakoğlu, dün konuyla ilgili yaptığı basın açıklamasında, ?ABD yaptırımları uygulamaya giderse, Türkiye de elindeki kozu kullanır. Sistemi kilitler" dedi.
FETÖ ve PKK terör örgütü adına suç işlemek ve casusluk suçlamalarıyla 9 Aralık 2016´dan beri tutuklu bulunan ABD´li Rahip Andrew Craig Brunson´un sağlık sorunlarının dikkate alınarak adli kontrol kararıyla ev hapsi alması sonrasında başlayan gerilimin bir blöf olduğunu savunan Pakoğlu, ?ABD ne idüğü belirsiz bir rahip yüzünden saçmalıyor. Aklını başına al pis kovboy. Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı söylenen bütün bu tehdit niteliğindeki sözlerin karşısındayız. Her zaman devletimizin yanındayız ve olmaya devam edeceğiz. ABD, Türkiye´ye yönelik baskılarını sürdürüyor. ABD Senatosu Dış ilişkiler Komisyonu, Türkiye´nin uluslararası kuruluşlardan kredi almasını kısıtlayan bir tasarıyı kabul etti. Daha öncede ABD Senatosu´nda Türkiye´ye F-35 savaş uçakları satışının engellenmesi kararı alındı. Buna gerekçe olarak da Türkiye´nin Rusya´dan S-400 hava savunma sistemleri alması gösterildi. ABD´nin asıl hedefi Türkiye´nin bölgedeki en vurucu hava kuvvetlerine sahip olmasının engellenmesi olduğu anlaşılmaktadır. ABD Senatosu´nda alınan kararla Türkiye´ye karşı şantaj yapıldığı aşikârdır. Alınan karar sadece F-35 savaş uçaklarını kapsamamakta, ?Patriot Hava Savunma Sistemleri, Chinook tipi ağır nakliye helikopteri, AH-1 tipi Kobra, H-60 Black Hawk tipi helikopterleri ile F-16 uçaklarının Türkiye´ye satılmasının bloke edilmesi öngörülmektedir.? Bundan da Türkiye´ye karşı kapsamlı bir askeri ambargonun söz konusu olduğu anlaşılmaktadır? diye konuştu.
"TÜRKİYE İNCİRİK ÜSSÜ´NÜ KAPATMALI"
Meselenin çok fazla boyutu olduğunu da vurgulayan Pakoğlu, Türkiye´nin biran önce İncirlik Üssünü kapatması gerektiğini belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
?İncirlik Üssü için bir hafta süre verilerek oradaki uçak ve askerlerin vatanımızı terk etmesi kararı derhal alınmalıdır. Türkiye öncelikle İncirlik üzerinden ABD´ye cevap vermeli. 20 Temmuz 2015 tarihinde ABD´yle imzaladığı İncirlik Mutabakatı´nı yırtıp atmalı, İncirlik´teki ABD uçuşlarını durdurmalı ve İncirlik´i ABD´ye kapatmalı. Bunu elbette İran´ı hedef alan Kürecik Radarı gibi tesislerin kapatılması izlemeli. Böylece Türk devleti, Amerikan devleti ile eşitler temelinde ve Havuçsuz-Sopasız bir normal ilişki kurma şansını yakalayacaktır. Bu basit bir silah ambargosu değil. ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs, Doğu Akdeniz´de Noble Dina Tatbikatı yaptı. Bu askeri tatbikat, doğrudan Türkiye´yi hedef alıyor. Namlular Türkiye´yi hedef alıyor. Amerika, doğrudan ilk kez Türkiye´yi hedef aldı. Daha önce PKK, FETÖ ve IŞİD´i üstümüze salmıştı. Netanyahu, Çipras ve Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs´ta buluştular. Doğu Akdeniz petrolünün Avrupa´ya aktarımı için. Amerika, Türkiye´yi düşman olarak görmekte ve düşman tanımı içerisinde. Donanmasıyla, 6. Filosuyla ve bütün Akdeniz´deki gemileriyle, Amerika ve İsrail tehditleriyle karşı karşıyayız. Bu tatbikatlar boşa değil. Türkiye, Doğu Akdeniz ve Ege´de, Amerika ile karşı karşıya gelmiştir. Brunson olayı kişisel planda Trump ve çevresinin Evangelist ruh ve anlayışla yaklaşıp tamamen dini açıdan ortaya attıkları bir baskı unsurudur. Bu sorun devletlerarası mesele olabilecek bir sorun değildir, olamaz da. ABD ne yapacak? Savaş mı açacak? ABD bunu düşünmeli. Dolayısıyla Brunson olayı bir bahane ve Türkiye üzerinde baskıya dönüşmüş durumda. Bunu bir blöf olarak görmek mümkün. Kuzey Kore kendi savunma sanayini geliştirdi, nükleer silah yaptı, ABD´yi dize getirdi. Türkiye kendi savunma sanayini geliştirirse bu tür kararlardan etkilenmez. Birçok konuda geç kalmış olsak da bunlar bize ders olmalıdır.?