Divriği Cam Seyir Terası bin yıllık Türk izlerini seyir imkanı sunuyor.

Sivas’ın Divriği ilçesinde bulunan cam seyir terası 243 metre yüksekliğiyle ziyaretçilerinin başını döndürüyor. 2021 yılında yapımının tamamlanmasının ardından yaklaşık 20 bin ziyaretçi ağırlayan cam seyir terası, manzarasıyla hayran bırakıyor. Terasa gelen ziyaretçiler, Mengücek Gazi tarafından kuşatıldıktan sonra 1097 yılında Süleyman Şah tarafından yeniden inşa edilen Anadolu’daki ilk Türk kalesi olma özelliğini taşıyan Divriği Kalesi ve karşısında bulunan Kesdoğan kalesini izleme imkanı buluyor. Karşılıklı iki kaleyi gözlemleme şansı yakalan ziyaretçiler ayrıca şehirdeki bin yıllık Türk izlerini de kuş bakışı gözleyebiliyor.“243 metre yükseklikte heyecan verici bir alan”Divriği kaymakamı Yakup Papaker, yerden yüksekliği 243 metre olan cam seyir terasının ziyaretçilere heyecan yaşattığını belirterek, “Divriği ilçemizin en önemli turistik mekanlarımızdan biri olan cam seyir terasındayız. Aynı zamanda ilçemize gelen misafirlerimizi de ağırlayabileceğimiz, güzel bir manzaraya sahip olan bir eserdir. Şu anda yerden 243 metre yükseklikte heyecan verici bir alandayız. Divriği cam seyir terasımız ilçemizde bulunan Divriği Kalesi ve Kesdoğan Kalesi arasında yer alıyor. Cam terasımız gelen turistlere ve yerli misafirlerimize hem aksiyon dolu dakikalar hem de mükemmel bir manzara sunmaktadır. Cam seyir terasından baktığımız zaman Fırat Nehri’nin kollarından birisi olan Çaltı nehrini de görmekteyiz. Bu özelliğiyle de misafirlerimize kendine özgü bir güzellik sunuyor. İç Anadolu da yapılmış en yüksek cam seyir terası Divriği’de bulunuyor” şeklinde konuştu.“Ziyaretçiler tarihe tanıklık ediyor”Divriği Cam Seyir Terası İşletme Müdürü Hakan Dede, ziyaretçilerin karşılıklı iki tarihi kaleyi izleyip tarihe tanıklık ettiklerini belirterek, “Cam seyir terası, Divriği Kalesi ve Kesdoğan Kalesi'ni karşıdan görmektedir. İç Anadolu’nun en yüksek cam seyir terasıdır. 2021 yılından bu yana yaklaşık 20 bin ziyaretçimiz olmuştur. Burada çok komik anlarda yaşanabiliyor. Terasa korkup çıkmayanlar, geri dönenler, camın üzerine çıkıp çığlık atarak geri kaçanlar oluyor. Yükseklikten dolayı bu tür durumlar çok yaşanıyor. Herkesin Gelip bu güzelliği görmesini isteriz. Buraya çıkmak biraz yürek ister. Karşımızda gördüğümüz kaleler Kesdoğan ve Divriği kaleleri. Bir ilçede karşılıklı iki kalenin olması çok nadir rastlanan bir durumdur. Gelen misafirlerimiz burada bu tarihe tanıklık ediyorlar. Özellikle kaleler hakkında sorular soruyorlar” ifadelerini kullandı.Hikayesiyle dikkat çekiyorİşletme Müdürü Hakan Dede, Kesdoğan Kalesi'nin çok güzel bir hikayesi olduğunu ve ziyaretçilerin hayranlıkla dinlediğini belirterek, “Dönemde Kesdoğan kalesinin kralının kızı ile Divriği kalesinin sultanının oğlu bir avda karşılaşıp birbirlerine aşık oluyorlar. İki kale birbirine düşman olduğu için imkansız bir aşk yaşıyorlar. Daha sonra bu durumu krala söylüyorlar. Kralda iki kale arasına bir ip gerdirip eğer bu ipi geçip kaleye ulaşırsan kızımı sana vereceğim diyor. Sultanın oğlu şartı kabul ediyor ve ipin üzerine çıkıp kaleye doğru yürüyor. Kral bu durumu görünce Doğan isimli yaverine, sultanın oğlu kaleye adımını atmadan ipi kes diye talimat veriyor. Kralın kızı bu konuşmalara şahit oluyor ve korkuya kapılıyor. Sultanın oğlu tam adımını atacakken Kral yaverine dönüp ipi Kesdoğan diyor. Doğan ipi kesiyor ve sultanın oğlu aşağı düşüyor. Tabi kralın kızı da sevdiğinin peşinden atlıyor ve ikisi de ölüyor. O günden sonrada kalenin ismi Kesdoğan Kalesi olarak kalıyor. Cam terasa gelenlerde bu hikayeyi duyup bu tarihe tanıklık ediyorlar. Aynı zamanda bu güzel manzaranın ve cam terasın tadını çıkarıyorlar” ifadelerini kullandı.“Camın üzerine ilk çıktığımda korktum”İstanbul’dan gelip tatil için Sivas'ta bulunan Seda Özmen, seyir terasını görmeden Sivas'tan ayrılmak istemediğini belirterek, "Cam terastan bakınca çok güzel bir manzara ve ilginç bir doğayla karşılaşıyoruz. Yürüyüş alanlarından da farklı manzaralar görmek mümkün. Camın üzerinde olmak gerçekten çok heyecan verici oluyor. Divriği’nin bütün manzarasını ve Divriği’ye ait tarihi yapıların hepsini görebiliyoruz. Camın üzerine ilk çıktığım zaman heyecanlandım ve biraz korktum ama sonrasında alıştım” ifadelerini kullandı.