Gökhan KARA/
Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Karabağ, sağlıklı kalmak için ramazanda iftar ve sahur sofralarında ağır yiyeceklerden kaçınılması gerektiğini söyleyerek önerilerde bulundu.
17 Saat oruç tutacağını hatırlatan Diyetisyen Karabağ, iftar için en önemli kuralın uzun süreli açlıktan sonra mideyi besin tüketimine hazırlamak olduğunu bildirdi.
Ramazan ayının zayıflama ayı olmadığını, bu mübarek ayın nefisle imtihan olduğunu da sözlerine ekleyen Karabağ, ?Uzun yaz günlerinde akşam saatlerine kadar beklerken vücudumuzun ilk yapacağı metabolizmayı yavaşlatmak, enerji tasarrufuna gitmek olacaktır. Ramazan´da zayıflamak isteyenlerin çoğu sadece iftar yapıp uyumakta, sahur yapmamayı tercih etmektedir. Fakat bu durum bırakın zayıflamayı vücuttaki yağ dokusunu arttırıp, kas kaybına yol açıp, Ramazan bitince de tekrardan kilo artışına yol açabilmektedir. Dengeli ve yeterli beslendiğiniz taktirde Ramazan´da hem sağlıklı hem de fit bir vücut yakalamak mümkün olabilir? dedi.
?İFTAR SOFRALARI DENGELİ OLMALI?
İftar sofralarının gösterişten uzak olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Karabağ, iftar sofralarının sade ve besin gruplarının dengeli dağıtıldığı, aile bireylerinin bir arada olduğu, bol muhabbetli sofralar olması gerektiğini vurguladı.
Karabağ, Ramazan ayında sağlıklı ve dengeli beslenme üzerine yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi;
?Öğünlerde tüm besin gruplarını dengeli bir besleme programı içerisinde almak gerekir. Posa alımı için sebze ve meyveyi mutlaka tüketmek, günde en az 2 litre su içmek ve yaz aylarında su kaybından dolayı çorba, ayran gibi su içeriği yüksek olan besinler tüketmek gerekiyor. Tahıl ve kuru baklagilleri ihmal etmemek, Ramazan ayında da öğünleri sıklaştırarak 3-4 öğün tüketmek ve lokmaları azar azar alıp yavaş çiğnememiz lazım. İftarda gün boyu aç kalan midenin herhangi bir besini kabul etmesi için seçilmesi gereken ilk besin su. Oruç, su ve hurma ile açılıp besleyici bir çorba ve az miktarda pide ile devam etmeli. En az 15-20 dakika ara verip ana öğünde et, salata, sebze ve komposto gibi çeşitler yenilebilir. 1,5-2 saat ara verip biraz kuruyemiş, sütlü tatlı ya da meyve yenilmeli veya bir dilim az yağlı börekle çay keyfi yapılabilir. İftar ile sahur arasında uzayan zaman diliminde mutlaka iki ara öğün olmalıdır. Yani Ramazan beslenme alışkanlığı 2 ana öğün ve 2 ara öğün şeklinde olmalıdır. Sahur atlanmaması gereken bir öğün. Doyurucu, hafif, besleyici ve enerji veren yiyecekleri içermelidir. Zengin bir kahvaltı şeklinde olabilir, ya da çorba, hoşaf, sütlü tatlılar, çorba, yoğurt ve meyve gibi besinler yenilebilir. Susuzluğu artırıcı besinler ve çok yağlı çok tuzlu besinler yenilmemeli ve sahur susamayı önleyeceği için öğün mutlaka çayla tamamlanmalıdır?
?SAHURDA YEŞİL ELMA YİYİN?
Karabağ, ?Sahurda kesinlikle bir tane elma yemeliyiz. Elmanın kabuğunda bulunan pektin maddesi tokluk hissini uyarıcı özellikler içerir. Bu nedenle sahurda kabuğu ile yenilmesi gerekiyor. Elma, C, B1, B2 ve A vitaminleri ve potasyum, fosfor, kalsiyum, magnezyum, sodyum, demir, bakır, iyot, çinko ve manganez gibi mineraller içerir. Elma, bağırsak sistemini düzenler, gerginliği azaltır, kolesterolü düşürür. Şeker oranının düşük olması diyet programlarında tercih edilmesine neden olur. Diyabet ve damar sertliğine karşı yararlıdır. Eskilerin ?Günde bir elma doktoru uzaklaştırır? sözü bir tesadüf değildir. Bu nedenle siz de her gün bir elma yiyin. Oruç tutuyorsanız sahuru bir yeşil elma ile tamamlayın? dedi.
?SÜTLÜ TATLILARI TÜKETİN?
Tatlıların göründükleri gibi masum olmadıklarını belirten Karabağ, ?Oruç, su ve hurma ile açılıp besleyici bir çorba ve az miktarda pide ile devam etmeli. En az 15-20 dakika ara verip ana öğünde et, salata, sebze ve komposto gibi çeşitler yenilebilir. 1,5-2 saat ara verip biraz kuruyemiş, sütlü tatlı ya da meyve yenilmeli veya bir dilim az yağlı börekle çay keyfi yapılabilir. İlla da tatlımı yemek isterim diyenlere da en hafif tatlı dondurma, Ramazan´ın vazgeçilmezi güllaç ve tabi ki sütlü tatlılardır? diye konuştu.