Erhan CEYLAN/
Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Nuri Eryıldız, kısa bir süre önce sosyal medyadaki paylaşımları bir müdür yardımcısının görevden alınması ve siyasi baskılara maruz kalan eğitimcilerle çok sayıda velinin tepki gösterdiği ücretli kitap-dergi konusunda açıklama yaptı.
Sendika binasında dün basın toplantısı yapan ve il genelinde görevli 8 bin 625 öğretmene her ay zorla kitap pazarlandığını öne süren Başkan Eryıldız, İl Milli Eğitim Müdürü Mustafa Altınsoy´u eleştirdi.
Geçtiğimiz hafta İl Milli Eğitim Müdürlüğü´nün resmi internet sitesinde yayımlanan norm fazlası öğretmenlerin atama inha listesindeki iki sınıf öğretmeninin hukuka ve yönetmeliğe aykırı bir şekilde il merkezindeki okullara çekildiklerini iddia eden Eryıldız, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
?Bu konuyu ilgililerle görüştüğümüzde, bu atamaların yasal hiç bir dayanağının olmadığını, ilerleyen süreçte bu okullarımızda bir öğretmenimizin ayrılması halinde hukuksuz şekilde bu okullara atanan şahısların norma dahil olacaklarını izah etmemize rağmen bu konuda geri adım atılmadı. Yapılan bu uygulama köylerden ve ilçelerden il merkezine atama bekleyen çok sayıda Sınıf Öğretmeni arkadaşımıza yapılmış bir haksızlıktır. Sayın İl Milli Eğitim Müdürümüz bu konuda belge istiyorsa, İl Milli Eğitim Müdürlüğü sitesinde yayınladıkları inha listesine bakmalarını öneriyorum. Türk Eğitim - Sen olarak bundan önce yaptığımız açıklamalarda sosyal medya ile eğitimi yönetme sevdasından vazgeçilmesi gerektiğini belirtmiştik. Okul idarecileri ile irtibat sağlamak için kurulmuş Whatsapp gurubu, birilerinin siyaset yapma yarışına girdikleri bir ortam haline dönüşmüştür. Ayrıca İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından "Önce Biz Okuyoruz" adlı evlere şenlik bir proje uygulamaya konulmuştur. Bu proje ile her ay Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından belirlenen bir kitap öğretmenlerimiz tarafından zorunlu olarak okunacak ve her ayın 25´inde bu kitapların okunması ile ilgili değerlendirmeler yapılacaktır. Bu projeyi uygulamaya koyanlara bir kaç soru yöneltmek istiyorum. Siz öğretmenleri hiç okumayan bir meslek gurubu olarak mı görüyorsunuz? Bu sözde projede öğrenciye ödev veriyormuş yaklaşımı ile öğretmenleri zorlama hakkını nereden alıyorsunuz? İlimizde görev yapan 8625 öğretmene her ay kimlerin kitaplarını zorla pazarlayacaksınız? Öğretmenler ne okuyacaklarına kendileri karar veremiyor da, buna siz mi karar vereceksiniz? Bu sözde projeyi öğretmenlerimize zorla dayatıyorsunuz ya, buna katılmayan ve itiraz eden öğretmen arkadaşlarımıza nasıl bir yaptırım uygulayacaksınız? İl Milli Eğitim Müdürlüğü öğretmenlerimizi inciten bu dayatmacı anlayışından ve sözde projeden vazgeçmelidir. Kasım ayı içerisinde iktidar partisinin bir meclis üyesi milli eğitimdeki işleyişle ilgili birçok iddiayı gündeme taşımış ve Cumhuriyet Savcılarını göreve davet etmiştir. Sayın meclis üyesinin gündeme taşıdığı iddialar doğru ise, bunları açıklamak için niye beklemiştir? Bu bilgileri kamuoyu ile paylaştıktan sonra göreve davet ettiği Cumhuriyet Savcıları ile bunları paylaşmak anlamında ne yapmıştır? Burada sizlerle paylaştığımız bir kaç örnek bile eğitimin nasıl bir zihniyetle yönetildiğini ortaya koymaktadır. Türk Eğitim - Sen olarak bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiç bir haksızlık karşısında susmayacağımız, öğretmenlerimizi inciten ve eğitimi olumsuzluğa iten her uygulama karşısında tepkimizi ortaya koyacağımız çok iyi anlaşılmalıdır.?