Yüksel MENEKŞE
Sivas´ta başarısız olan okul müdürlerine yönelik yapılan görevden alınmalar, bir eğitim sendikasının eleştirilerine neden oldu. Vali Salih Ayhan, eleştirilere yönelik bir açıklama yaparak, ?Biz bir analiz yaptık, bir değerlendirme yaptık ve şunu söyledik 4 ay önce; 651 okulda inceleme yaptık ve dedik ki okulları inceleyeceğiz, okulların durumuna bakacağız. Okul müdürünü incelemiyoruz, okul genelini inceledik. Okulun fiziki yapısı, öğrenci profilinde sorun var mı, bizden kaynaklanan sorun var mı, materyal eksikliği var mı, ve idari zafiyet var mı? Bu konsepte 80 civarında bir başlığı var. Ve şimdi Türkiye buna dönüşüyor, okullar değerlendirme. Okul karnesi tabiri caizse. Herkes hesap verecek. Biz bu incelemeleri okulların 5 yıllık performansına bakarak yaptık. Son beş yılda okulu nereden nereye gelmiş? Örneğin 5 yıl önce bakıyoruz okul 20´nci sırada, 5 yıl sonra 100´üncü sırada. Siz olsanız çocuğunuzu gönderir misiniz? Şunu net bir şekilde söylüyorum; kim alındı, nasıl alındı ben bunu bilmem. Dosya üzerinden okulların genel durumunu bilirim. Alınanlar da Sivas´ın çocukları atananlar da Sivas´ın çocukları. Kimin için yapıyoruz, Sivas´ın evlatları için yapıyoruz? dedi.
DAVUL SENDE TOKMAK BENDE OLSUN ANLAYIŞI VAR
?Burası post kavgası olacak yer değil. Ben babamın oğlunu, akrabamı oraya atamıyorum. Yetkili, sorumluyum, adil olacağım. Bazıları yetkili olmak istiyor, ama sorumsuz olmak istiyor. Davul sende tokmak bende olsun anlayışı var, bunu reddediyorum. Eğitimde Türkiye´nin en fazla yatırımını alan, fiziki anlamda altın çağını yaşayan, İsmet Yılmaz Bakanlığı döneminde ve onun sayesinde Sivas aldı. Biz vicdani ahlaki değerleri biliyoruz. Asla ve kata keyfe kedere yapmıyoruz, Allah sorsun. Atama usulü vardır, ben Cumhurbaşkanımız Sivas´a atadı ve çalışıyoruz. Bu görevden alınırsam, teşekkür edeceğiz emaneti tevdi edeceğiz. Sızlanmama gerek var mı? Nasıl atandıysam öyle alınırım, gayet normal. Nasıl atandıysan öyle alınırsın. Bunu kabullenemeyen, benim alanım, benim mahallemin insanı, benim köylüm, benim akrabam; bunu atmak zorundayız. Bu konuda kararlıyız. Net söylüyorum, hiçbir şekilde geri adım atmak yoktur. Ve bunu devam ettireceğiz.?
? HERKES HADDİNİ HUDUDUNU BİLECEK´
?Okulda aşamadığımız zaman bir noktaya getiremezsek okul müdürü ilçede sorunu aşamıyorsak ilçe müdürü, ilde çözemiyorsak il müdürü genelde çözemiyorsa da vali. Bundan hiç korkmuyorum. Açıklamam da var benim. Hatta diyorum biz eğitimde iyi bir noktaya gelemezsek hepimizin el ele tutuşup Kızılırmak´a kendimizi atalım. Çocuklarımızın hakkı için bir vebaldir. Onlar için makam mevki kavgasına gerek yoktur. Herkes haddini hududunu bilecek. Ve kararlı bir şekilde hiç kimsenin adamıymış anlayışıyla yapmıyorum. Arkadaşlar insan hakkını arayabilir bu normaldir. Olabilir. Bazen genel bir uygulamada mağdur ettiğiniz insanlar olabilir. Bu normaldir. Önemli olan fark edip geri adım atmaktır. Erdemlik odur. Ama şimdi bakıyorum bel altı çalışma yani. Resmen bel altı. Yok efendime söyleyeyim havadan inmiş müdür, yok karadan gelmiş, yok büyük bir valinin yeğeneymiş. Bu tam bel altı. Bu bize yakışmaz, Sivas´a yakışmaz. Ben Sivas kamuoyunu takdir ettim, teşekkür ettim. Bunu hiç dikkate bile almadı. Gönderilmiş bir merkezden gittiği yerlerden de bana gönderildi. Bize böyle bir haber geldi yapmadık diye. Gerek yok ki bunlara. Kime ne yaşattıysan Allah da sana onu yaşatır. Birisine bel altı çalışıyorsan Allah da sana bunu yaşatır. Buna gerek yoktur. Gelirsin dersin ki Sayın Valim burada bir yanlışlık var bu arkadaş çok başarılı. Bundan kaynaklamıyor dersin bunu anlarım. Kıyımdır. Kime kıyıyoruz ya. O da bizim çocuğumuz, o da bizim evladımız yani. Demek ki bizim makamla şahsiyet buluyoruz. Demek ki biz makamla anlam buluyoruz. Bu mesuliyettir, emanettir, vebaldir. Bunu anlamalıyız. Anlamak zorundayız. Liyakat diyoruz, sadakat diyoruz. LGS sınavı için gece gündüz emek veriyoruz, kaynak kitapları alıyoruz. Etüt merkezleri açtık. Okullara girdik. Veli ziyaretleri yapıyoruz. Özgün projeler gerçekleştiriyoruz ve Türkiye´de örnek çalışmalar yapıyoruz.?
KARARLILIKLA DEVAM EDECEĞİZ
?Olağanüstü bir emek var. Ama benim adamım gittiği için o emeğin hiçbir kıymeti yok diyorlar. Benim adamım gitti çünkü. Bunların savunduğu hak hukuk değil. Kendi adamlarının gitmesinin bir feryadı. Olayın özü bu. Ve 4 ay önceki mesele. Niye? Bir ilçe müdürünü görevden aldık. Mahkemeye gitti. Yerel mahkeme reddetti. Üst mahkeme geri iade etti. Dedim ki ben yine görevden alacağım, başlatmayacağım. Mahkeme kararının gereğini yapacağız karara boynumuz kıldan incedir gereğini yapacağız. Ben valiyim, sorumluluk mevkiindeyim yetkiliyim. Ve sorumluyum. Yetkimi de sorumluluğumu da kimseyle paylaşmayacağım. Bunun gereğini yapacağım. Efendim devam etsin. O ilçenin sorunu. Siz bizden daha iyi biliyorsunuz. En sıkıntılı ilçemiz, en sorunlu ilçemiz. Alınan da atanan da babamın oğlu değil. Benim derneğim yok, vakfım yok sendikam da yok. Beni eğitim camiası çok iyi biliyor. Eğitimden geldiğim için Türkiye´deki bütün eğitimcileri beni bilir, okul müdürleri beni tanır. Tüm camia bilir. Anlam bulmayacaklarını da biliyorlar ama asla geri adım yok. Kararlı bir şekilde dirayetli bir şekilde eğitimle ilgili bu sorunları düzeltmek için gece gündüz çalışacağız. Hesap vereceğimiz mevkiler belli. Büyüklerimize hesap vereceğiz. Millete hesap vereceğiz. Ama bir yerde oturup da ahkam kesenlere hesap vermeyeceğiz.
Keyfi bozulan, sırtını bir yere dayayan, işi üzerine değil de, ilişkileri üzerine bir yerlere gelen, yetenekleri ile değil referansı ile bir yerde olmaya çalışan anlayışın feryadıdır bu? dedi.