Daha fazla can kaybı yaşanmasının önüne geçen Ali El Hüseyin, ''Biz ses duymaya başladık. Sesi duyduktan sonra ben de apartmanda herkesin zilini basıp, çıkmalarını söyledim. Yardım edebildiğim kişilerin hepsini çıkarttım. Çoluk, çocuk da kalmadı içeride. Ben aşağı indim ve inerken de bina yıkıldı. Benim bildiğim kadarıyla içeride kimse yok. En son ben çıkmıştım. Ben çıktıktan sonra tekrar giren oldu ise bilgim yok. İki bina vardı. Apartmandaki evlerin hepsi doluydu. Yıkıldıktan sonra ağabeyimle birlikte hastaneye geldik. Bina yıkıldıktan sonra benim gözlerim falan kapandı'' diye konuştu. Ali El Hüseyin'in ağabeyi Adil Ali Hüseyin ise ''Ali, yıkılmadan önce binanın kapı zillerine basmak için içeri girmiş. Bina yıkıldıktan sonar orada yerde yatarken gördüm. Hemen alıp 2 kişinin yardımıyla hastaneye getirdim'' dedi. ‘EŞİM VE KIZIM SON ANDA KURTULMUŞ’ Yıkılan binada oturan Yusuf Tunç, eşi ve kızının son anda kurtulduğunu belirterek, şunları söyledi: ''Benin oturduğum binada 7 aile var, 7 de diğer tarafta vardır. Eşim Fadi Tunç da herhangi bir şey yok. Sadece dışarı çıkmış, korkmuş. Balıkçının tadilat yaptığını bilmiyorum. Ara duvarları almışlar ve alalı da bir-iki yıl oldu. Daha önce yatarken falan hiçbir ses duymuyorduk. Bina yıkılırken eşim ve kız çocuğum vardı. Ben de iş yerinden geliyordum. Telefonla açıp durumu bildirdiler. Aşağıdan Suriyeli çocuk zile basmış, 'Bina göçüyor abla' demiş ve onlar da binayı boşaltmış. Onlar çıktıktan 2 dakika sonra bina göçmüş.'' (DHA)

HABERİ SİTEDEN OKU...