CÜ´den yapılan yazılı açıklamaya göre, Üniversitenin Kültür Merkezi´nde düzenlenen panelde, çocukların istismar ve ihmal edilmeleri sonucu ruhsal ve fiziksel olarak yaşadıkları sorunlar ele alınarak, alanında yetkin kişiler bildiri sundu.
Panelin başkanlığını yapan Şarkışla Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Müdürü Yrd. Doç. Dr. Miraç Burak Gönültaş, çocukların dünyanın en değerli canlıları olduğunu belirtti. Onları korumanın herkesin görevi olduğuna işaret eden Gönültaş, "Özellikle istismar ve ihmalden korumak çok daha önemli. Korumanın bütün düzeylerinde, ister birincil koruma yani istismarın ve ihmalin ortaya çıkmasını önlemede, ister ikincil koruma, erken tanı ve tedavi çalışmalarında, isterse üçüncül korumada yani mağdur olmuş çocuğun rehabilitasyonu için hepimize önemli görevler düşmektedir." ifadesini kullandı.
Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Ana Bilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Mehmet Kanak ise istismara uğrayan çocuklarla nasıl iletişime geçilmesi gerektiğini anlattı. Duygusal istismarın tek başına bir istismar türü olduğuna dikkati çeken Kanak, şunları kaydetti:
"Duygusal istismar diğer bütün istismar türlerine de eşlik eden bir türdür. Yani şu demektir, aslında herkes duygusal istismara bir şekilde uğramıştır. Çocuklarla alay etmek, etiketlemek, lakap takmak, kapasitesinin üzerinde görevler vermek, yapamayacağı işleri çocuğa yüklemek, onu dışlamak, yalnız bırakmak, hepimizin yaptığı, kendimizce doğru bulduğumuz, küsme. İşte tehdit etmek, çocuğu suçlamak...Aslında burada kendimizce doğru bir şey yaptığımızı sanıyoruz ama çocukta nasıl bir suçluluk duygusu ve nasıl bir örselenmeye yol açtığımızı ne yazık ki göz ardı ediyoruz.?
Sivas Numune Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzman Doktor Merve Çıkılı Uytun da çocuk istismarı tipleri, istismarın önlenmesi, bu konuyla ilgili kanunlar hakkında bildi verdi. Ortalama olarak çocukların haftada bir dayak yediklerini ve en çok annelerinden dayak yediklerinin saptandığını ifade eden Uytun, şöyle devam etti:
"Alt sosyo-ekonomik düzeyde fiziksel istismarın çeşidi değişiyor, dövme, evde kapalı tutma, evden dışarı atma gibi cezalar daha fazla. Üst sosyo-ekonomik düzeyde ise sevdiği şeylerden mahrum bırakma, tokat atma, harçlığını kesme daha fazla görülüyor.
Fiziksel istismar kimlerde daha çok görülüyor? Bunu tanımamız için risk faktörler önemli çünkü özellikle bu aileleri gözlem altında tutmak, yakın takibe almak, hem öğretmenler açısından hem de bizler açısından gayet önemli olmakta. Mesela aileye ait risklere baktığımızda, işsizlik ve ekonomik sıkıntılar, eğitimsizlik, çocuk sayısının fazla olması, üvey ebeveyn, küçük anne baba yaşı, bütün istismarlar için bir risk faktörü, ülkemizde çok sık gördüğümüz bir şey. Bir de alkol ve uyuşturucu bağımlısı ebeveyn, psikiyatri sorunlu ebeveyn ve aile içi geçimsizlik fiziksel istismara davetiye çıkaran faktörler."
Panele, Vali Davut Gül´ün eşi Gülden Gül, CÜ Rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız´ın eşi Emine Yıldız, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Çimen´in eşi Fatma Çimen, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. (AA)