Uğur YİĞİT
Paşabey Mahallesi´nde çocuk yaşlardayken dedesi Bekir Karagöz´ün yanında saraçlık mesleğine başlayan evli 4 çocuk babası Veysel Karagöz, 17 yaşında usta oldu. Babası Ahmet Karagöz´den kalan dükkanında atlar için eyer, başlık ve hayvanlar için çeşitli süsler yapıyor. Atların gündelik hayattaki önemini büyük ölçüde kaybetmesiyle birlikte her geçen gün ilginin azaldığı meslekte tek usta olan Karagöz, ülke genelinde de sayılı saraçlardan biri olarak biliniyor. Son zamanlarda cirit sporunun yaygınlaşmasıyla birlikte yeniden atlara eyer yapan Karagöz, ayrıca Sivas´ın dünyaca ünlü Kangal köpeklerine ise tasma yaparak geçimini sağlıyor.
Mesleği hakkında bilgiler veren Karagöz, ?"Eskiden köylerde her şey atla olduğu için saraççılık revaçtaydı. Şimdi teknoloji ilerleyip traktörler çıkınca atlarda azalınca saraççılık geride kaldı. Bizim yaptığımız meslek deri üzerine at, hayvan üzerine olduğu için mesleğimiz adına saraç diyoruz. Semer yapıyorum, palan yapıyorum. Eğer yapıyoruz. Üç, dört çeşit eğer var. Hep kendim yapıyorum. Bende çok hazır yok. Köpeklere tasma, süslü tasmalar yapıyoruz.? dedi.
ÇIRAK YETİŞMİYOR
Mesleği yapan ustaların azaldığı anlatan Karagöz, ?Sivas´ta tek kaldım. Benim kardeşim vardı. O da İstanbul´da yapıyordu Adalar´da. Atlar kaldırılınca o da şimdi geldi bıraktı. Sivas´ta da bu işi yapan üç kişiydik. Daha önce 10-15 tane esnaf vardı. Şu anda üçe düştük. Şimdi de rağbet olmayınca tek kişi kaldık. Bizde devam ettirmeye çabalıyoruz. Şehir dışından köylerden sipariş alıyoruz. Ciritcilere eğer yapıyoruz. Şuanda at arabası kalmadı ama başka şeyler yapıyoruz. Halat tamir ediyoruz. Ben buraya kim ne getirirse onu yapıyorum. Hiç boş çevirmiyorum. Benden sonra bu mesleği yapacak yok. Oğluma bile öğretemedim. Çünkü gelen çırak olacak, kalfa olacak ondan sonra öğrenip usta olacak. Bu işi öğrenecek. Benim verdiğim onu tatmin etmez. Onun yaptığı işte bizi tatmin etmeyeceği için çırak yetiştiremiyoruz.? diye konuştu.