Uğur YİĞİT Vali Ayhan yayımladığı mesajında , ”Bizler için ‘Hidayet Kaynağı’ olan yüce kitabımız bu ayda, bin aydan daha hayırlı olan Kadir Gecesi’nde indirilmiştir. Dua, ibadet, yardımlaşma ve dayanışma günlerini uhdesinde barındıran bu mukaddes ay, oruç ibadetimizi edâ ettiğimiz, sabrın ve şükrün en güzel şekilde öğrenildiği, sofralarımızda bereketi, evlerimizde huzur ve saadeti idrak ettiğimiz rahmet, mağfiret ve bereket ayıdır. Sadaka ve manevi tefekkür zamanı olan Ramazan, bize başkalarının ihtiyaçlarını kendimizinkinden öne koymamızı ve bu değerleri günlük yaşamlarımızda uygulamamızı hatırlatır. Peygamberimizin (s.a.v) buyurduğu gibi “Yanı başındaki komşusu aç iken tok olarak geceleyen kişi mü'min değildir.” sözü her daim şiar edinilmelidir. İslam dininin mensupları olarak yükümlü olduğumuz oruç ibadeti, mali bir dayanışma emri olan fıtır sadakası ile vicdani bir rahatlık, içinde yaşanılan topluma da genel bir huzur ve sükûnet de armağan etmektedir.” ifadelerini kullandı. Ayhan, mesajında şunları kaydetti: “Her zaman olduğu gibi bu ayda da “İnsanların en hayırlısı insanlara faydalı olandır.” Hadis-i Şerif´inin rehberliğinde, elimizden geldiği kadar çevremize karşı duyarlı olmalı, yardıma muhtaçları unutmamalıyız. Müminlerin bu ayda yaşayacakları coşku, ibadetin coşkusu olmalı, ibadetle neşelenen gönüller bizler arasındaki muhabbeti de pekiştirmelidir. Bu mübarek ayda hep birlikte genç ve çocuklarımızla ilgilenerek, insanların gönül dünyasını imar etmeye zaman ayırmalıyız. "Yüce Peygamberimiz ideal gençleri tasvir ederken 'Neşeyi ve mutluluğu Rabbine ibadet ederken bulan gençlik' diye buyurmuştur. O halde bu mübarek ay vesilesiyle çocuklarımızla yakından ilgilenmeyi ihmal etmemeli, hem sevgimizle onları yoğurmalı hem de ibadetlerin önemini vurgulamalıyız. Geleceğimizin teminatı evlatlarımıza maneviyatın önemini bizatihi anlatmalıyız. Ramazan ayında icra edilen oruç ibadeti iftarla nihayetlenmektedir. Sofralarımız asla israf sofralarına dönüşmemelidir. Evlerimizi ve gönüllerimizi orucu bizimle idrak eden herkese açık tutmalıyız. Gösterişli iftar programlarından uzak durmalı, sınıf ve itibar esasına dayalı ihtişamlı davetler yerine mütevazı sofralarda hem aşımızı paylaşmalı, hem de kalplere dokunmalı, gönül almalıyız. İftarlarımız da sevdiklerimize, ihtiyaç sahiplerine, çalışanlarımıza da yer vermeli, bu iftarla oluşan manevî atmosferi bütün bir yıla yayarak kardeşliğin kalıcı olmasını sağlamalıyız. Ayrıca bu ayda yoksulluk ve yoksunluğun sadece bir gıda paketiyle giderileceğini düşünmemeli, İslâm’ın yardımlaşma ve dayanışma düsturunu da şiar edinip, ihtiyaçlı kardeşlerimizin bir yarasına merhem olmayı unutmamalıyız. Hemşerilerimizin iş, aş, sağlık ve diğer konulardaki taleplerine tevazuu ile yaklaşmalıyız. Ramazan da bir kardeşimizi sevindirmenin, bir derdine derman olmanın da çok değerli anlamlar taşıdığını unutmamalıyız.  Ramazan ayının ülkemize, milletimize, İslam dünyasına ve bütün insanlığa barış, huzur getirmesini, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların ise son bulmasını diliyorum. Rabbim hepimize bu mübarek ayda gönüllere dokunmayı, dua almayı nasip etsin. Güzelliklerle dolu olan bu rahmet ve mağfiret ayında Yüce Allah’tan kalplerimizden sevgiyi, evlerimizden huzur ve saadeti eksik etmemesini ve bizleri dostluk, barış, kardeşlik duygularının hâkim olduğu nice güzel günlere kavuşturmasını niyaz ediyor, aziz hemşerilerimin Ramazan-ı Şerif’ini en içten dileklerimle kutluyorum.”

HABERİ SİTEDEN OKU...