Hatice KOYUNCU YİĞİT
Üniversite Prof. Dr. Fuat Sezgin Kütüphanesi Konferans Salonu´nda düzenlenen Endülüs başlıklı söyleşiye Genel Sekreter Yardımcısı Alper Duran, Safa Vakfı Başkanı Levent Kasapoğlu, Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Mustafa Hasbek ve öğrenciler katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Genç Safa Kulübü Başkanı İlahiyat Fakültesi hazırlık sınıfı öğrencisi Muhammed Hayta, ?Üniversitemiz rektörlüğü tarafından geçen yıl başlatılan Öğrenci Kürsüsü kapsamında kulübümüz de bu projeye dâhil edilmiş ve ?Endülüs Hülyası ve İlim Yolu? başlığı altında araştırma ve sunum yapması istenmiştir. Bildiğiniz üzere Endülüs, İslam dünyasının en önemli merkezlerinden birisi olmuş ve yıllarca ilim ve sanatta zirvede yer almıştır.? dedi.
Endülüs´e dair genel bir bakış açısı sunan Muhammet İkbal Bektaş ise, ?Bizde Endülüs mevzu olunca böyle genellikle nostaljik bir algıdır, güzelleme yapar geçeriz. Endülüs, İslam devletlerinin en muhteşem, en parlak medeniyetlerinden biridir. Sanattan edebiyata, sanattan mimariye kadar en zirve noktalarında Endülüs etkili olmuştur. Sadece bizi değil Avrupa´yı da etkileyen bu medeniyetin kodlarını iyi okumamız lazım. Bu kadar muhteşem bir medeniyet sadece siyasi bir egemenlikle değil; sosyal, kültürel, sanatsal anlamda İber Yarımadası´nın bütün kılcal damarlarına sirayet etmiş bir medeniyet. Bu medeniyet bir günde ortadan kalkamaz.? şeklinde konuştu.
Endülüs´ün siyasi tarihi hakkında sunum yapan Oğuzhan Yiğittürk de, ?710 yılınca Musa Bin Nusayri tarafından Güney İspanya´nın durumunu öğrenmek için gönderilen Tarık Bin Malik komutasındaki 500 kişilik birliğin keşif seferinde başarı göstermesi ve yüksek ganimetle dönmesi fetih konusunda Musa Bin Nusayr´ı iştahlandırıyor. Bütün hikâye böylelikle başlıyor.? şeklinde konuştu.