?>

ADAYLIK LİYAKAT ve EHLİYET İLE OLMALIDIR

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

ADAY ADAYLIĞI SÜRECİ DAHİ BİREYLERİN REKLAM / ŞÖHRET OLMAK BEKLENTİ ve TUTKULARINDAN KURTARILMALIDIR?            Değerli Okuyucular; Demokrasinin her platformunda olmazsa olmazı seçimle iş başına gelmektir. Hangi seçime gidilirse gidilsin kamusal alanda yaşanılan adaylık rekabetleri, adaylık yarışları esasen birçok platformda demokrasinin kalitesini artırmış, makul olarak sürdürülen adaylıklar aynı zamanda her seçim platformu için yarınlara daha güzel projeler sunarak gidilebilmeyi sağlamıştır. Bu nitelik aynı zamanda beklentileri daha iyi karşılayabilmeye vesile olmaktadır. Kamusal alanda hangi seçim süreci olursa olsun, bu sürece gider iken öncelikle göreve talip olan adayların liyakati hususu kanaatimce sürecin ciddi ehemmiyet arz eden sürecidir. Toplumsal olarak kamusal hizmetlere talip olan başkanlık ve yönetim kurulu adaylarından beklenti; Kamusal hizmet bilinci esası bireysel menfaatlerin önünde yer alsın, bu şekli ile kamu menfaatleri korunduğunda bireysel menfaatlerin de en geniş detayda korunduğu bilinç ve idraki aşılanmış olsun. Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan makamlara yönelik yapılan tercihlerde, tevdi edilen hizmetlerde liyakat esası tüm düsturların üzerinde olsun, görevler, konusunda uzman ve kendisini o alanda yetiştirmiş ehil bireylere tevdi edilsin. Toplumsal projeler etkin araştırmalar ile ortaya çıkarılsın, yapılacak tüm hizmetler ortak akıl ile oluşturulmuş ve toplumun istisnasız her kesiminin faydalanabildiği, toplumun her kesimince kabul görmüş icraatlar olarak yer alsın, Etkin okuma, bilimsel çalışmalar aktif olsun, söz değil proje üretilsin, kalem ve kelamımız etkin olsun. Tabi bu hususta birçok beklenti, her hizmet ve görevin durumuna, zamana ve değişen sosyal koşullara göre şekillendirilebilir. Bu yazımızda adaylığa giden süreçlerde gözlemlediğimiz bir kısım sıkıntıları sizler ile paylaşmak isterim. Seçim için yapılan tercihler beklentileri karşılaması gerektiği gibi, kanaatimce aday adaylığı sürecinde dahi beklentileri karşılayan vasıflara haiz bireylerin demokratik sürece girmesi rekabete ciddi kalite getirecektir. Günümüzde birçok alanda yaşanılan seçim atmosferlerinde hiçbir şekilde o görev için talip olmaması gereken, o göreve ilişkin olarak ehil olmayan bireylerin bu süreçlerde nihai amacın ( objektif / kamusal yararlılık amacı ) dışında salt bireysel bir amaca matuf olarak subjektif beklentiler ile yer alması toplumda üzücü olarak karşılanmaktadır.   Şöyle ki; Seçimlerin adaylık süreçlerinde başvuruların alınması ilan edildiğinde, toplumun birçok farklı alanından esasen o görevi yerine getirmek ehliyetine sahip olmayan bu hususta yeterli ve etkin kabul görmemiş bireylerin adaylık başvurusunda bulundukları sorulduğunda alınan cevaplar dahi birçok zaman üzücü olmaktadır. Kimi benim bu göreve getirilmeyeceğim açık ve net bir şekilde ortada ancak reklamım olsun, bu adaylık benim tanıtımıma vesile olur diye düşünüyorum, bu uğurda bir kısım harcamalar yaptım ama zaten benim hedefim tanınmışlık sağlamak şeklinde açıklamalarda bulunmakta, Kimileri ben esasen bu göreve getirilmem, değerlendirme kapsamında kalayım ancak, ilerleyen aşamalardaki subjektif / şahsıma mahsus beklentilerim açısından bu durum gereklilik arz eder şeklinde beyanda bulunmakta, Kimileri ise, bana aday adayı ol şeklinde talimat geldi şeklinde beyanda bulunmaktadır. Tabi tüm bu hususlara başkaca farklı şahsi beklentileri içeren açıklamalar eklenebilir. Ancak genelde karşımıza çıkan belki belirtilen belki suskun kalınsa da gözlerdeki perde arkalarından okunan bu tip gerekçeler olduğu aşikardır. Başarıyı hedeflediğimiz her durumda, hayatımızın her aşamasında liyakat / sadakat / ehliyet düsturuna önem vermemiz esasen bir zarurettir. Kamusal hizmet bilinci esaslı her görev için aday adayı olmak isteyen tüm bireylerde de şekli unsurlar ve bireysel beklentilerin önüne geçilmesinin engellenmesi amacı belirttiğim hassasiyetler aranmalıdır. Özellikle siyasi partiler, bizim partimizden binlerce aday olmak isteyen oldu, binlerce başvuru aldık, şeklindeki açıklamalardan kanaatimce kaçınmalı, bu sayısal çoğunluğu niteliksel bir çoğunluk imiş gibi yorumlamamalı, nihai hedefi; tevdi edilecek göreve ilişkin nitelikli başvurular olarak değerlendirmelidir. Örneğin başvuru sayısı 3.000 kişi oldu ama biz içlerinden ehil olduğu kanaatine vardığımız 600 kişiyi değerlendirme altına aldık şeklinde açıklamada bulunulsa bu, kanaatimce kalite ve niteliği çok daha ciddi manada ortaya koyar. Önümüzde yerel yönetimler seçimleri süreçleri mevcut. Birçok farklı platformlarda yerel yöneticilere görev tevdi edilecek. Bu görevler hak ve adalet bilinci ile bireylerimizin kendisini ciddi manada yetiştirmiş ehil kimselerden olması beklentilerini her dönemde olduğu gibi bu dönemde de ortaya koymaktadır. Bu doğrultuda beklentimiz, liyakat ve ehliyet ile seçim yapılması, adaylar belirlenir iken aday adaylığı müracaatlarının dahi belirttiğim hassasiyetler çerçevesinde değerlendirilerek, bireylerin subjektif ( şahsına münhasır reklam ve tanıtım beklentileri, ilerleyen süreçlerdeki beklentileri vb?) beklentilerinin bertaraf edilerek, kamusal hizmet esaslı bilincin tam manası ile oluşturulması sağlanmalıdır?  
YAZARIN DİĞER YAZILARI