?>

Ağlayın Ey Müslümanlar Ağlayın

Ağlayın Ey Müslümanlar Ağlayın

Ayhan BATUR

3 yıl önce

Hayat bazı insanlara çok acımasız davranıyor. Kader işte kimini güldürür kimini süründürür, kimini kahrından öldürür kimini varlıkla imtihan eder kimini de darlıkla hangi hal üzere olursak olalım insanlıktan nasibini almamış kullarından eyleme bizleri ALLAH'ım Amin. Son zamanlarda malum yaşananlar varlıkta gıkı çıkmayanlar fırsatçılık da çığır açanlar arsız yavuz hırsız ev sahibini bastırırken ye kürküm ye fakirin rızkı deniz yemeyen keriz. Milletin hakkını gözetenler milletten bu kadar kopukken gözler görmez gönüller kör düğüm olmuşken kim hangi vekil hangi idareci benim hakkımı savunacak zenginin şakşakçıları fakirin şükrü var. Elhamdülillah. Hangi sıfatta hangi makamda hangi hal üzere olursak olalım her halimize elhamdülillah, Bundan on, on beş yıl öncesinde kimsenin gıkı çıkmıyordu. Noldu peki şimdi doyduk elhamdülillah değil mi? Yaşım itibariyle hatırladığım kadarıyla evde bir tane televizyon vardı. evin orta yerinde bir telefon yani evimizde dünya olsa da bir odadaydı geriye kalan dört beş göz odada ise hasretle özlem duymuş olduğumuz samimiyet sadakat huzur vardı. Ahlâk terbiye ve kirlenmemiş hayaller tertemiz olan hayatlarımız vardı. Taki dünya önce evimizin içine sonra her bir odaya ve sonrada usulca koynumuza sokulup içimize, cebimize girene kadar. Özlemle arar olduk o günleri ne yazık ki artık dünya bizlik olması gerekirken bizler tamamıyla dünya olduk. Çok geç kaldık o kadar dünyalık sevdasına kapıldık ki, her gün bir adım daha uçurumun kenarına yaklaşıyoruz. İşin en acı tarafı da bostancıbaşı en yakınında ki, Velhasıl asıl mevzumuza dönecek olursak eğer doyduk elhamdülillah, Helâk olan kavimlerin içerisinde hiç mi inanan insan yoktu? Kimi yaptıkları yüzünden helak oldu kimi de yapmadıkları yüzünden helak oldu. Öncelikle Allah'ım bizleri de helak etme ALLAH’ım. Bugün dünya bu haldeyse bizler neredeyiz ne haldeyiz ona bir bakalım. Kişiler neye layıksa hak tealâ başlarına öyle idareci gönderir. İki binli yılların başından bugüne bakacak olursak o dönemde insanlar layık olduğu yöneticiyi buldular. Bugünde neredeysek o yöneticiye sahibiz, bu nedir arkadaş dünyanın çivisini çıkardık resmen özellikle orta doğu sonra dünyanın dört bir yanı kan ağlıyor ne için dünyalık para menfaat için. Ülkemize dönüp te bakacak olursak milletin kanını sülük gibi emen emene. Sülük yaptıranlar iyi bilir dişlerini kan emeceği bölgeye geçirirken daha acıyı hissettirmeden uyuşturu verir ki müşteri korkup kaçmasın. Ülkemizde ki, durum tamda bu markette manavda pazarda stokçu da aracı da hep aynı bahane olan garibim halkla çiftçiye oluyor. Şimdi pazarcı halci biz masumuz diyecek birçoğunu tenzih ederim deyin ki yalan. Pazarcı, halci bir zaman patates soğan stokladı çürütüp çöpe attı doğru mudur? Sonra biz masumuz diyecekler öylemi? Şimdi marketler biz masumuz diyecek sıvı yağları, unları tuzları depo depo stoklayıp napalım dolar yükseldi diyecek, ucuza satmak yerine kaldırıp eti otu meyveyi çöpe atıp biz halkın yanındayız bizlik bir şey yok diyecek öylemi? Marketler zamları bindirdikçe her defasında çıldırmış gibi rafları boşaltan halk açız diyecek öylemi? Her fırsatta birçok ortamda açız açız diye bağıran insanlar yemek yemek için saatlerce kuyruk bekleyip her fırsatta kafe ve restoranları doldurup açım açım diyeceksin öylemi? Yönetici pozisyonunda olacaksın ramazan pidesinin kaç lira olduğunu bilmeyeceksin öylemi? ALLAH aşkına arkadaşlar tamam dünyada bir kriz var ülkemizde bazı kesimlerde bu biraz daha fazla hissediliyor diyelim. Gerçekten zor durumda olan gerçek ihtiyaç sahibi ailelerimiz var. Herkes açım açım diye bağırmasa en azından bir lokma ekmeği olan bağırmasın ki gerçekten ihtiyacı olan kardeşlerimizin sesini duyalım mübarek ramazan ı şerif ayında bari onlara yardım elini uzatalım. Aslında bunların tek bir sebebi var bu halkın derdiyle dertlenmemek. Buda bize bir mesaj veriyor aslında, KRAL YALNIZ!!! KRAL ÇIPLAK!!! Şair nefi bilen bilir biraz sivri dilli bir şairdir. Haksızlık gördüm mü ölsem dile getiririm der. Şair nefi ile 4. Murad arasında geçen şu mısralar la yazımı inşallah tamamlamak isterim. Ruhu dengede tutan o kutlu ağırlık kişinin üzerinden kalktı mı bir kere sonsuzluk çekimine kapılır da kesili verir ayakları yerden ve yolunmuş tüy gibi dağılır boşluğa.
YAZARIN DİĞER YAZILARI