?>

Ahilik Kültürü Yaşatılmalıdır

Metin ÇAĞAN

6 saat önce

Ahilik Haftası kutlamaları, Ahilik Teşkilatının kurucusu Ahi Evran-ı Veli'nin anılması, Ahilik ilkelerinin yaşatılması ve tanıtılması, ilin kutlama komitesi tarafından yapılan değerlendirmeler sonucu yılın ahisinin seçilmesi amacıyla her yıl 81 ilde gerçekleştirilmektedir. Her köşe yazısının yazılmasında bir sebep, bir yaşanmışlık mutlaka vardır. Bugünkü yazımda da başlıktan da anlaşılacağı üzere medeniyet tarihine kültürümüzün armağan ettiği birçok değerlerden biri olan ve Anadolu' da kök salarak, varlığını yüzyıllar boyunca devam ettiren, Türk toplumunun toplumsal, ekonomik, ahlaki, dini ve kültürel hayatını düzenleyen Ahilik kurumu hakkında. Bugünkü yazımı yazmamın asıl nedeni ise bugün pek çok toplumun yokluğunu hissettiği Türk toplumunun geçmişte yaşadığı ve yaşattığı bugün ise özlemini duyduğu keyfilik, şahsi ihtiras ve emellere kesinlikle yer verilmeyen Ahilik Kültürünü ve Değerlerini yüzyıllar boyunca yaşatmış olması ve günümüzde de bu değerleri koruma çabası içinde toplam kalite, müşteri beklentileri, tüketicinin korunması, standart üretim gibi kavramların önemi anlamış, özveriyle çalışan ve hizmet verenlerin hâlâ olması… İşte o değerleri bünyesinde barındıran bu yazıyı yazmama vesile olan Ahilik kültürünü yaşayan ve yaşatan içimizden biri… Meslek hayatında başarılı, titiz ve yaratıcı çalışmalar gerçekleştirmiş; esnaf ve sanatkârlığın en yüce Ahi meziyetlerini taşıyan, doğruluk ve hakkaniyet ilkelerine bağlı davranışlar sergileyen, müşteri memnuiyetine önem veren, çok yönlü kişiliği ile yaşadığı topluma değer katan ve kendi meslek ahlâkına, çalışkanlığına uygun evlatlar yetiştiren bu özelliklerinden dolayı da  2024 yılının Ahi’si seçilen 1968 den günümüze kadar biriktirdiği tecrübeyle müşterilerine kendi beslediği hayvanları ile sağlıklı et ve güvenli alışveriş imkânı sunan Özlem Et Marketin sahibi kıymetli Hilmi GÜL… Ancak ahilik kültürü senede bir kutlanan otantik anma törenleriyle geçiştirilmemeli sürekli gündemde kalarak kültürel belleğimizi taze tutmalı ve günümüz gerçekleriyle güncellemelidir ki geçmişte olduğu gibi dünyaya medeniyet örneği sunabilelim. Çünkü ahilik dayanışmaya, toplumun mutluluğuna ve herkesin helâl yollardan kazanmasına odaklanmış kadim kültürel değerlerimizdendir. Geçmişte Ahilik Teşkilatıyla yürütülen işleri bugün Ticaret ve Sanayi Odaları, Mesleklerin Federasyon ve Konfederasyonları, Esnaf ve Sanatkârlar Odaları, Esnaf Kefalet Kooperatifleri, Türk Standartları Enstitüsü, Mesleki Yeterlilik Kurumu, İş ve Ticaret Mahkemeleri, Tüketici Hakem Heyetleri, Zabıta Teşkilatı, Rekabet Kurumu, Bankalar, Vakıf ve Dernekler, Etik Kurullar, Kamu Denetçiliği (ombudsmanlık), meslek okulları gibi farklı kurum ve kuruluş Ahilik Teşkilatı işlevini, görevini yürütmekte, yerine getirmektedir. Çalışmak ve üretmek, alın teriyle kazanmak Ahilikte bir ahlak kuralıdır. Bunun için herkesin mutlaka bir mesleği ve işi olması gerekir. Ahilik, merhum Mehmet Akif Ersoy’un “Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası, dostunun yüz karası, düşmanın maskarası” sözünde olduğu gibi başkalarının sırtından geçinenlere, bir köşeye çekilip miskin miskin oturanlara karşıdır. Aşık Veysel de “Olmak istiyorsan dünyada mesut, Hakka halka yarayacak bir iş tut, çalıştır oğlunu kızını okut, insan olmak için okumak gerek.” diyerek düzenli bir iş ve meslek sahibi olmanın önemini vurgulamaktadır. Ahilik, iyi ahlakın, doğruluğun, kardeşliğin, yardımseverliğin, alın terinin, kul hakkının ve kanaatkârlığın benimsendiği; misafirperverliğin, komşuluğun, dürüstlüğün temel ilkeler olarak belirlendiği kısacası bütün güzel meziyetlerin birleştiği ve yaşadığı dönemin toplumsal yapısını düzenlemiş olan bir sistemdir. Ahiliğin gayesi; insanı dünyada, ahirette mutlu etmek ve insanlığa çeki düzen vermek; vefa, doğruluk, güven, cömertlik, tevazu, tövbe, nasihat, affetmek, doğru yola sevk esas alınarak çalışmak, üretmek, dayanışma, emeğe saygı, helal kazanç, yardımlaşma, kârda değil hayırda yarışmak, kimsesizlerin kimsesi olarak halka hizmetle hakka hizmet etmeyi düstur edinmektir. Anadolu halkının ekonomik ve kültürel yaşamında önemli bir boyut oluşturan Ahilik; dürüstlüğün, sevginin, dostluğun, yardımlaşmanın, hoşgörünün, bilginin ve dayanışmanın sanat ile birleşimidir. Bu anlamda ahilik, işçinin, çalışanın, üretenin, namuslu kazancın, namuslu ticaretin ve adaletli yönetimin ta kendisidir. Geçmişte ahilik kültürü çerçevesinde eğitim yoluyla bireylere; önce ahlak, ardından mesleki bilgi ve beceriler kazandırılarak, Ahi birliklerinde kötü davranışlar engellenmeye çalışılmış ve gençler bu sayede görgü kuralları, spor, musiki, güzel yazma ve konuşma ile askeri bilgiler edinmişler. Bugün de gençlerimiz hayat mücadelelerinde ezmeden, ezilmeden, uyum içinde, sevgi ve saygıyı elden bırakmadan, dürüstlükle, çok çalışarak başarılı iyi insan, iyi vatandaş olunabileceğini, akıl, bilim ve ahlak rehberliğinde yetişmek ve mutlaka bir meslek sahibi olmak gerektiğini ve yardımsever olmayı, haksız kazançtan uzak durmayı, yoksula sahip çıkmayı, başkasının hakkına saygı göstermeyi, din, dil, ırk farkı gözetmeksizin herkese eşit davranmayı öğrenmelidirler. Ahilikte iş ve meslek ahlakı, kabul edilmesi zorunlu kurallar haline gelmiştir. Kendinden önce başkalarının hakkını düşünmek ve kollamak, hak ettiğinden fazlasını istememek, almamak, elindekiyle yetinmek, alçak gönüllü olmak; hırs ve tamahtan uzaklaşmak, kendi yeteneğine uygun bir işle uğraşmak, sanatını mutlaka ahlaklı, iyi bir ustadan öğrenmek ve birliğin, beraberliğin korunması için dayanışma içerisinde bulunmak ahiliğin mutlaka uyulması şart olan ahlak kurallarındandır. Ayrıca yazlı kaynaklara göre ahilikte; cimrilik, zulüm, hırs, lezzet, halktan ummak, yalan, şeytani işlerin kapısını kapatmak yani bağlı tutmak ve cömertlik, iyilik, kanaat, nefsi kırmak, haktan istemek, tatlı konuşmak, hayırlı işlerin kapısını açmak olmak üzere yedi telkin ve temel düstur bulunmaktadır. Temennimiz tüm bu özelliklerin günümüzde de devam ettirilmesidir. Güzel ahlakın sanatla bütünleştiği ahilik; sadece Türk toplumunun değil, bütün dünya toplumlarının örnek alması gereken bir kültür ve anlayıştır. Bugün işini, mesleğini hakkıyla ve etik kurallara göre yapmayan adına usta demekten utanç duyacağımız insanların çoğalmaması için her zaman ahilik ilke ve değerlerini bilen ve uygulayan toplum yararına hizmet veren bireylere çok ihtiyacımız var. Ülkemizin yarınları için büyük önem taşıyan birliğin, beraberliğin, paylaşmanın ve dayanışmanın simgesi olan ahilik kültürünün yaşatılması dileğimle emekleriyle, akıl ve alın terleriyle, yalansız, hilesiz, hurdasız, dürüstçe çalışan ve helâl kazancıyla ülke ekonomisine katkı sağlayan, güç katan tüm çalışanlarımıza, esnafımıza bereketli ve hayırlı kazançlar…      
YAZARIN DİĞER YAZILARI