Çocukluğumuzda sabahları annemin mutfaktaki tıkırtısına uyanırdım. Ne çok kızardım kendi kendime yine ses yapıyor.
Bir insanı uyutmuyor, diye zamanla o kadar çok iyi anlıyosun ki o tıkırtıyı da sobanın üstündeki çaydanlığın cızırtısını da sobanın yanına kurulan sofraları da, ne mutlu şu an benimde mutfakta ki seslerime tıkırtılarıma uyanan evlatlarım var.
Yaşadığımız her anın kıymetini bilmek gerek çocuklarımızla geçirdiğimiz her an çok kıymetlidir. Şimdi insan anne baba olunca daha iyi anlıyor. Evlat canın en kıymetli yeri sakındığın gözün, tutmaya kıyamadığın ellerin, yürüdüğün yolların, içtiğin bir bardak suyun aldığın nefesin, o eve gelmeden senin uyuyamadığın o gülmezse senin de gülemediğindir evlat.
Evladın yüzündeki gülümseme dünyaları bize verirken yüzündeki bir hüzün dünyamızın kararmasın fazlasıyla yeter, hayata tutunduğum uz düşlerimiz yarınımız geleceğimizdir evlat, unutmayın bu hayatta sırtımızı dayayabileceğimiz tek tek şey ailemizdir.
İnsanın en büyük ödülüdür ailesi. Başın sıkıştığında bir çınar ararsın, işte o çınar sa anadır, babadır kardeştir. Gerçeği hayalinin bile üstünde daha güzel olan asla sevgisi başka hiç bir şeyle ölçülmeyen hiç sevgide azalmayanda evlattır..
Sevgi ve muhabbetle..