?>

ARABULUCULUKTAKİ YETERSİZLİK?

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

Bugün sizlere hukukun gündeminde son dönemlerde yer alan arabuluculuk düzenlemesini değerlendirmeye alacak ve mevcut hali ile arabuluculuk düzenlemesinin yetersiz kalmakta olduğu gerçekliğini, yetki darlığının etkisiyle bu düzenlemenin beklenen faydayı sağlayamadığı hususundaki gözlemlerimi aktaracağım. Hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuk; 01.01.2018 itibariyle İş Mahkemeleri nezdinde zorunlu, diğer hukuk mahkemeleri nezdinde de ihtiyari olarak yürürlüğe girmiş olan bu düzenlemeyle dava açmadan, ihtilafın çözümü veya halledilmesi yoludur. 6325 sayılı yasada belirtilen düzenlemelerin bu konuya matuf önemli bir kısım bölümleri irdelendiğinde; -      Taraflarca kararlaştırılmamışsa arabulucu; uyuşmazlığın niteliğini, tarafların isteklerini ve uyuşmazlığın hızlı bir şekilde çözümlenmesi için gereken usul ve esasları göz önüne alarak arabuluculuk faaliyetini yürütür, -      Keşif, bilirkişiye başvurma ve tanık dinleme gibi niteliği gereği yargısal bir yetkinin kullanımı olarak sadece hâkim tarafından yapılabilecek işlemler arabulucu tarafından yapılamaz, -      Arabulucu, sürecin yürütülmesi sırasında, taraflara hukuki tavsiyelerde bulunamaz; bir çözüm önerisi ya da öneriler kataloğu geliştirip, bunu onlara empoze edemeyeceği gibi, müzakereler sırasında geliştirilen bir çözüm önerisi üzerinde anlaşmaya varmaları için de onları zorlayamaz. Ancak, taraflardan birisinin, uyuşmazlığın çözümü bağlamında, sunmuş olduğu bir önerinin, arabulucu tarafından, diğer tarafa iletilmesi ve onun bu konudaki beyanının alınması bu kapsamda mütalaa edilemez.   Şu süreçte salt İş Mahkemeleri nezdinde dava şartı olarak başvurulması zorunlu olan arabuluculuk süreci ve düzenlemesinin bir sonraki aşamada ticari davalar için uygulama kapsamına alınacağı görülmektedir. Ancak, mevcut hali ile dahi arabuluculuk oldukça yetersiz kalmakta, beklenen başarıyı, hedefleneni tam olarak ortaya koyamamaktadır. Arabuluculuk hususunu yetersiz kılan, ? Arabulucu, sürecin yürütülmesi sırasında, taraflara hukuki tavsiyelerde bulunamaz; bir çözüm önerisi ya da öneriler kataloğu geliştirip, bunu onlara empoze edemeyeceği gibi, müzakereler sırasında geliştirilen bir çözüm önerisi üzerinde anlaşmaya varmaları için de onları zorlayamaz? ? hükmü, düzenlemesidir. Arabulucu görevli meslektaşımız, başvuru sürecinde her iki tarafa da; -      Hukuki tavsiyede bulunamıyor, -      Öneri sunamıyor, -      Çözüm önerisi ile zorlayamaması gibi etkenler bizlere esasen hakem sıfatı vasfı beklenilen arabulucu resmi görevlinin fonksiyonel bir işlem yapamadığını, -      Sadece tarafları bir araya fiziki ve şekli anlamda getirerek tutanak işlemi yaptığı görülüp gözlemlenmekle,   İhtilafın çözümüne ilişkin esasa dair hiçbir iş ve işlem yapılamamakla, beklenen faydayı gösteremiyorsa arabuluculuk yasal düzenlemesinin somut olarak bir fayda sağlayamadığı gerçekliği ortadadır. Bu kapsamın değiştirilerek arabulucunun yetkisinin belli oranlarda genişletilmesi, taraflara ihtilafın özüne yönelik çözüm sunabilme hakkı tanınması yapılan bu düzenlemenin amacına ulaşmasında daha ciddi etki oluşturacağını belirtmek isterim. Aksi takdirde arabuluculuk hususunda yapılan düzenleme amacına ulaşamayacak, sarf edilen mesai ve emek ile ödenen ücretler de bir anlam ifade etmeyecektir. Belirttiğimiz hassasiyetler çerçevesinde bu hususta yeni düzenlemeler getirilmesi gerekli ve elzemdir?
YAZARIN DİĞER YAZILARI