Arkadaşlığın tam bir tanımı var mıdır? Herkesin arkadaşlığa verdiği değer aynı mıdır?  Şimdiye kadar bu tarz sorular sormak hiç aklınıza geldi mi, sordunuz mu kendinize? Gelin birlikte soralım, sorgulayalım bu konuyu, biraz detaylandıralım!.. Genel manada arkadaşlık birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerin kurduğu sosyal ve duygusal bir bağdır denilmekte. Gerçekten de böylemi dersiniz? Şayet böyle ise bu özellikleri taşıyan kaç arkadaşınız var yanınızda? Arkadaşlıklar, çocuklukta oyun arkadaşlıkları olarak başlar ve kişinin eğitim hayatına başlamasıyla okul, mahalle, iş arkadaşlığı, online arkadaşlığı ve dinî ve vatanî görevler esnasında kurulan ilişkiler neticesinde asker arkadaşlığı, hac arkadaşlığı şeklinde sürdürülür. Suça teşvik eden bir arkadaş edinilmiş ise mahpus arkadaşlığı oluşumuna da neden olabilir. Arkadaş, insanın hayatı boyunca karşılaştığı, benzer ilgi alanlarına sahip olduğu ve birbirini destekleyen bireylerdir. Evet, arkadaşlık, insanları kan bağından öte can bağı ile bağlayan çok güçlü bir ilişkidir aslında ve hayatımızın en önemli bir parçası ve mutlu bir hayat için vazgeçilmezi, bir o kadar da gerekli olanıdır. Arkadaşlığın önemli özelliklerinden olan samimiyet de ilişkinin derinleşmesini ve kalıcı olmasını sağlar.  Arkadaşlık, karşılıklı sevgi, ilgi, bilgi ve dayanışmaya dayalıdır. Oluşan ilgi ve sevgi ile karşılıklı gelişen ilişki arkadaşlığa dönüşür. Arkadaşlık ilişkisinin kurulmasından sonra bir arkadaşlık hukuku oluşur ve arkadaşların birbirlerine karşı sorumlulukları da başlar. Bu sorumluluklar arkadaş olan bireyleri birbirlerine yönelik maddî ve manevî yönden dayanışmaya yönlendirir. Genellikle hak ve sorumluluklar konusunda yeterince duyarlı olunmadığı durumlarda ise arkadaşlık ilişkilerinde zayıflama ve çözülme görülür. Arkadaş olacağımız kişiyi çok dikkatli seçmenin önemini, hayatımız üzerinde bırakacağı etkiyi derinlemesine düşündüğümüzde daha iyi anlayabiliriz. Özellikle de arkadaş olduğumuz kişinin hayatına girdikten sonra her şeye rağmen her yönden, her şeyiyle birbirimize katlanıp, katlanamayacağımızı düşünmemiz dikkat etmemiz gereken en önemli husustur. Arkadaş hayatımıza anlam katar, hayatımızı zenginleştirir;  her anımıza yeni bir an katar, her gün bir şey öğrenmemize vesile olur. Yeri gelir neşe verir, yeri gelir umut olur yüreğimize ve sıkıntılarımızı, sorunlarımızı paylaşır. Karşılıksız mutlu etme, mutlu olmasından mutlu olma, güven duyma, her an desteğini hissetme vardır bu anlamlı birlikte. Gerçek arkadaşlıklar hesapsız kurulur. İçinde hiçbir beklenti yoktur, ihanet yoktur sadece güven vardır. Çünkü gerçek arkadaşlık da sebepsiz, nedensiz, çıkarsız yani her şeye rağmen olmalıdır. Böyle bir arkadaşlık ise emek ister, çaba ister sorumluluk ister, hoş görü ve fedakârlık ister. Kişinin sırtını yaslayacağı, onun her halini anlatmadan anlayacağı bir arkadaşının varlığı ise şu dünyada çok şeye bedeldir. Biraz geçmişten bugüne şöyle derinlemesine bir düşünün bakalım, şimdiye kadar kaç arkadaşınız sizi hangi konularda, nasıl etkiledi? Onların hangi özelliklerini benimsediniz? Millî ve manevî yönden gelişiminize katkıları neler oldu? Olumlu veya olumsuz hangi yönde, ne gibi değerler sundular size? Enine boyuna düşünmek gerekmez mi? Çünkü iyi arkadaşlar, birbirlerine her zaman dürüst, saygılı, sevgi dolu ve anlayışlı davranırlar ve birbirlerinin kişisel gelişimlerine katkı sağlarlar. Düştüğünde kaldıran, zor zamanlarda moral veren, yola devam edemediğinde var gücüyle destekleyen, başarılarını öven, mücadelesinde cesaretlendiren; birlikte acı, tatlı güzel anılar biriktiren ve birbirlerini güçlendiren, hayatı zenginleştiren kişidir arkadaş… Bazı olumsuz arkadaş tipleri, bireyin kişiliğine ve ruhsal dünyasına zarar verebilmektedir. Her zaman hep başkalarının sırtından geçinen, sıklıkla yalan söyleyen, sıklıkla özür dileyen, olur olmaz yerde küfreden, her şeyde kolay yolları tercih eden, sorumluluk almaktan kaçınan, alaycı, kıskanç birisiyle arkadaşlık kurulacak olursa, kişinin de bu tip alışkanlıkları uygulamaya başlaması da an meselesidir. ‘Bana arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim’ sözündeki gibi arkadaşın iyi ya da kötü davranışlarını yansıtmak kaçınılmaz olacaktır.  Bu nedenle arkadaş seçerken, arkadaş edinirken olumsuz duygulara neden olacak kişilerden kaçınmak, uzak durmak gerekir. Hayatınızı zenginleştiren, güldüğünüzde size eşlik eden, ağladığınızda gözlerinizden akan yaşa bir mendil uzatan, başınızı omzuna koyabileceğiniz gerçek arkadaşlarınızın hayatınızdan hiç eksik olmaması dileğimle…