?>

BAĞIMSIZLIĞIN İLK ADIMI

BAĞIMSIZLIĞIN İLK ADIMI

Bedriye KARAHAN

3 yıl önce

Hayat, yaşadığımız iyi ve kötü anılar ile ilgili yaşanması gereken bir bütündür. İnsan kendisine verilen aklın kıymetini bilmeli ve kendi aklı ile hareket ederek öğreneceği işler ile ilgili deneyim sahibi olmalıdır. İşlerimizi, sorumluluklarımızı başka birine yaptırdığımız zaman bir zaman sonra kendi aklımızı kullanmamaya başlarız. Bunun sonucunda da hep biri ya da birilerine bağlı oluruz. Kendi yolunda yanlış gitmek, başkasının yolunda doğru gitmekten iyidir der Dostoyevski. Gerçekten de insan kendi yaşamını kendi elleri ile kendi, düşüncesi ve kendi girişimleri ile düzenlenmelidir. Yanlış mı yaptık ben bu yanlışı kendim yaptım diyerek onun doğrusunu da yine kendimizi yapmalıyız. Kendi aklımız ile yapmadığımız, başkasının aklı ile yaptığımız işler bizlerin kontrolünde olan bir şey değildir. Başkalarını hayatımıza müdahale ettirme noktasına getirdiğimiz zaman, işte o zaman kendimize değer vermemiş oluruz, kendimize güvenmemiş oluruz, kendimizle barışık olmamış oluruz ve bunun sonucunda da kendimize olan özsaygımızı da kaybetmiş oluruz. Oysa insan akıllı bir varlıktır. Yanlışlarım ile doğrularım ile yaptıklarım, yapmak istediklerim ve yapacaklarımla ben bir bütünüm ve tüm sorumluluk da benim tekelimde olduğu zaman kendimi iyi hissediyorum diyorsanız işte o zaman kendini seven ve kendine güvenen bir kişi olmuşsunuz demektir. Devamlı başkasının aklı ile hareket eden insan kendi iradesini bir zaman sonra kaybeder. Bağımlı olduğu kişiler yaşama veda ettikleri zaman işte o zaman böyle insanlar hayat ile baş başa kalacak ve yaptığı büyük yanlışın farkına varacaktır ama iş işten geçmiş olacaktır. Başkalarının yaptığı şeyler doğru olabilir. Önemli olan bizim kendi doğrumuzu bulmamız ve bunu deneyimlememiz gerekir. O mutluluğu, o başarıyı kendimiz yakalamalıyız ve kendi irademizi ön plana koymalıyız ki yaşamımızı bir başkası değil kendimiz yönetmiş olsun.
YAZARIN DİĞER YAZILARI