?>
BAYRAM SOFRALARININ VAZGEÇİLMEZLERİ
BAYRAM SOFRALARININ VAZGEÇİLMEZLERİ
Merhabalar! Ramazan Bayramımızı en içten dileklerimle kutluyorum! Uzun bir pandemi süreci, ayrı kaldığımız bayramlar, kısıtlamalar derken nihayet yine tedbiri elden bırakmadan ancak daha sağlıkla sevdiklerimize kavuşuyoruz. Bayram; kavuşmak, sarılmak, sohbet etmek, tütün kolonyası, sevilen anne yemeklerini bir arada görmek, büyük sofralar etrafında toplanmak demek. Ben de tam bu noktada bayram sofralarımızın vazgeçilmezlerini ele almak istiyorum. Su Ramazan ayı boyunca gündüzleri susuz kalan vücudumuzu yavaş yavaş gün içinde su tüketmeye alıştırmamız gerekiyor. Sofralarımızda suyu bulunduralım ancak yemek aralarında çok su içmemeye dikkat edelim. Çünkü su içmek ve yemek yemeyi aynı anda yapmak dolgunluk ve doygunluk hissimizin karıştırılmasına sebep olabiliyor. Bu da yiyeceğimiz yemek miktarını değiştirebiliyor. O yüzden doğru su tüketim zamanı yemeklerden öncesinde ve sonrasında olmalıdır. Günlük yetişkinler en az 8 bardak su tüketmelidir. Sumak Besinlerin ORAC (Oxygen Radical Absorbance Capasity) değeri vardır. Bu değer besinlerin vücudumuzdaki serbest radikaller dediğimiz pekçok hastalığa neden olan maddelerin imha edilmesinde gösterdiği etkinin bir ölçeğidir. Yani bir besinin ORAC değeri ne kadar yüksekse bu besin vücudu serbest radikallere karşı o kadar korur, hastalıkları önlemeye o kadar yardım eder diyebiliriz. Sumak da ORAC değeri oldukça yüksek olan, ekşi tadıyla damak tadımıza uygun bir baharattır. Yemeklerimize, salatalarımıza ekleyelim. Yoğurt Yoğurt denilince hepimiz iyi bir hayvansal protein, kalsiyum kaynağı olduğunu söyleyebiliriz. Bunun yanı sıra yoğurt iyi bir probiyotik besindir. Yani vücudumuz için yararlı dost bakteriler içerir. Bağırsaktaki iyi bakteri oranını artırır, hastalıklara karşı direnci artırır. Ayran, tam sebzelerin arttığı mevsimdeyiz artık bol salatalık, semizotu eklenmiş cacıklar da sofralarımızda yerini alabilir. Zeytin-Zeytinyağı İyi bir yağ kaynağı olan zeytin ve zeytinyağı asırlardır sofralarımızda. Uzun tokluk süresi sağlaması, kardiyovasküler hastalıklara karşı koruyucu özelliği ve son yıllarda çalışmalarda sıkça yer alan bağırsağımızdaki yararlı bakterilerin sayısının artmasına yardımcı olması sebebiyle mide-bağırsak sistemimizi olumlu etkiliyor. Örneğin biraz önce yoğurdun yararlı bakteriler içerdiğini söylemiştik zeytinyağı bu bakterilerin vücutta tutulumunu kolaylaştırıyor. İşte böyle doğru besin kombinleri yapmak tükettiğimiz besinlerden en iyi oranda faydalanma sağlıyor. Zeytin ve zeytinyağı da salatalarda, ya da limon ve kekik ekleyerek yemek başlangıçlarında kullanılabilir. C vitamini C vitamini vücutta depolanmıyor bu yüzden günlük almamız gerekiyor. Portakal, limon, kapya biber, çilek, kivi, kızılcık, maydanoz iyi birer C vitamini kaynağı. Sofralarımızda meyve tabakları, ev yapımı limonatalar, mevsim yeşillikli salatalar yer almalı. Bunun yanı sıra C vitaminin hastalıklara karşı koruyuculuğu, demir emilimini artırması gibi önemli etkileri de unutulmamalıdır. C vitamini suda çözünen bir vitamin olduğu için suya limon-portakal dilimleri de eklenerek tüketilebilir. Farkındalıkla Yemek Yemek yeme şeklimiz, süremiz de soframızın bir parçası. Bir öğün en az 20 dakika sürmeli, bir lokma en az 10-15 kez çiğnenmeli. Bu ilkelerle beslenmek vücudumuzun doyma hissini yaşamasını sağlar. Besinlerin sindirimini kolaylaştırır. Yemek aralarında 5-10 dakikalık kısa sohbet molaları vermek bu sürece yardımcı olur. Böylece hazımsızlık, gaz, şişkinlik şikâyetleri azaltılabilir. Yemek sonrası daha kaliteli zaman geçirmenizi sağlayabilir. Sofralarımıza tüm bu dokunuşları yaptığımız sağlıkla geçen bir bayram diliyorum. Herkese kucak dolusu sevgilerimle! İYİ BAYRAMLAR! Medicana Sivas Hastanesi / Diyetisyen Cansu ARSLAN.
YAZARIN DİĞER YAZILARI