?>
BAYRAMDA NASIL BESLENMELİYİZ?
Herkese merhabalar, bu köşeden evlerinize, iş yerlerinize misafir olurken ramazan ayında beslenmeyi konuştuk, tarifler verdik, sürdürülebilir beslenmeyi anlattık derken zaman hızla geçti Ramazan Bayramı geldi çattı.
Herkese merhabalar, bu köşeden evlerinize, iş yerlerinize misafir olurken ramazan ayında beslenmeyi konuştuk, tarifler verdik, sürdürülebilir beslenmeyi anlattık derken zaman hızla geçti Ramazan Bayramı geldi çattı. Bu bayram ‘tam kapanma’ sebebiyle arefe gecesi eğlencelerini, kalabalık alışveriş telaşını, namaz sonrasında bayramlaşma kuyruklarını, torunlarını gözleyen dedeleri, kalabalık aile sofralarını göremeyeceğiz belki ama görüntülü konuşmaların nimetlerinden faydalanıp bayram kıyafetini gösteren yeğenimizi de bakacağız, uzaktaki yakınlarımızı yakındakileri de zaten göremiyoruz diyerek teselli de edeceğiz. Ve çekirdek ailemizle uzunca vakit geçireceğiz.
İşte ramazan bayramını sağlıkla geçirmenin sırrı da mutfaklarımızdan geçiyor. Evet kültürümüzde karbonhidrat ağırlıklı bayram hazırlıklarımız var bunu kabul etmemek mümkün değil. Evlerde börek, baklava, yaprak sarmaları hazırlıkları çoktan başlamıştır bile. Bu noktada bu kültürün diyetisyeni olarak sizlere bunları hazırlamayın diyen biri olmak istemem ancak bu alışkanlıklarımıza doğru yön verebileceğimiz noktalardan bahsetmek isterim. Uygulanabilir öneriler bize her zaman daha sağlıklı bir Ramazan Bayramı sunacaktır buna inanıyorum.
BAYRAM KAHVALTISI
Bayram sabahına uyandığımızda uzun zamandır sabah kahvaltısı yapmayan bir mide-bağırsak sistemi ile uyandığımızı unutmayalım. Yumurta, peynir çeşitleri, zeytin, bal, tereyağ, pekmez, kuşburnu peltesi gibi besinler soframızda yerini alırken domates, salatalık, roka, maydanoz, dereotu gibi mevsim yeşillikleri de mutlaka ekleyelim. Bayram kahvaltısının hakkı olarak börek, gözleme, zeytinyağlı sarmalar da eklenebilir ancak özellikle ağır hamur işlerinden, kızartmalardan, salam, sosis, sucuk gibi işlenmiş et ürünlerinden, aşırı tuzlu besinlerden mutlaka uzak duralım. Ailemizle sohbet ederek, çok çiğneyerek uzun soluklu bir kahvaltı yapalım.
GÜN İÇİNDEKİ SIVI ALIMINI ARTIRALIM
Ramazan ayında gün boyunca en çok eksikliğini hissettiğimiz şey havalarında ısınmasıyla birlikte su oluyor şüphesiz. Bir su şişesi ile hedef belirleyip gün boyunca en az 8 bardak su içmeye özen gösterelim. Siyah çayda gün içinde 5 fincanı, kahvede 2 fincanı geçmeyelim. Öğle yemeği olarak hafif bir çorba saati yapmak ya da şekersiz vişne komposto, cacık, soğuk ayran aşı çorbalarımız gibi daha ferah sıvı içeriği yüksek bir öğün yapabiliriz.
TATLILARI GÜN İÇİNDE TÜKETELİM
Evde hazırlanmış tatlıları özellikle bir de hamur işi tatlı ise akşam çaylarında tüketmek gibi bir alışkanlığımız var. Tatlı tüketimi denilince elbette en doğrusu az şeker ile yapılmış ev yapımı tavukgöğsü, kazandibi, keşkül gibi sütlü tatlılar ya da ayva tatlısı, aşure gibi meyveli tatlıları tercih etmektir. Ancak evde kalburabastı, baklava gibi hamur işi tatlılar varsa da porsiyonlarını abartmadan akşam saatlerine bırakmadan yanında asitli içecekler, hazır meyve suyu içmeden tüketelim. Sade maden suyu, sütlü kahve, bitki çayı ile tüketmeyi tercih edebiliriz.
HAFİF BİR AKŞAM YEMEĞİ
Akşam yemeklerinde bol çeşitli sofralar hazırlarken israftan kaçınmamız gerektiğini lütfen hatırlayalım. Çeşit artırmak isterseniz ana yemek grubunu değil, yoğurtlu köz salatalar, mevsim salataları, kuru fasulye piyaz, çoban salatası gibi yan grupları artıralım. Zeytinyağlı yeşil fasulye, kereviz, enginar gibi sebze yemeklerini soframızda bulunduralım. Biliyorum enginar, kereviz Anadolu mutfağımızda çok tercih ettiğimiz besinler olmuyor ancak artık ulaşımı kolay olan bu besinleri denemekten çekinmeyelim. Soframızdaki her çeşitten tabağımıza alıp hangi besinden ne kadar yediğimizi bilelim. Ekmek grubunu abartmadan tüketelim.
UYKU DÜZENİMİZİ TOPARLAYALIM
Bu süreçte sahura kalkmak, kalkmadan sahuru bekleyip uyumak gibi değişikliklere mutlaka gitmişizdir. Yapacağımız en güzel şeylerden biri de bayramda dağılan uyku düzenimizi toparlayıp yetişkinler için gerekli kesintisiz 7 saatlik gece uykusunu tamamlamaya çalışmalıyız.
Emin olun Ramazan ayı nasıl hızla geçtiyse bayram da hızla geçecek ve her birimiz meşgalelerimizin başına döneceğiz. Şu ana kadar da hep bunu konuştuk zaten daha dinç, toparlanmış bir şekilde mi bayramdan çıkmak istiyoruz yoksa geçmişte örneklerini gördüğümüz gibi yükselen kan şekerleri, tansiyonlar, geçirilen kalp krizleri sebebiyle acilde geçirilen bir bayram mı istiyoruz? Seçim sizin. Doğru besinler, doğru öğün planlama, tüm bunları su, uyku ve ev içi egzersizlerle destekleme hayat kurtarır.
Herkesin bayramını en içten dileklerimle şimdiden kutluyorum!
Benden size kucak dolusu sevgilerle, tekrar görüşmek üzere.
YAZARIN DİĞER YAZILARI