-Üst aklın uzun süredir ülkemizde sahneleyip milletin gözü önünde oynadığı oyunun asıl amacı hasıl oldu. Yıllardır bu toplumu ahlaki değerlerinden, tarihinden, milli ilkelerinden, dini değerlerinden uzaklaştırmak ve toplumu ruhsuzlaştırmak için usul usul, adım adım yürütülen bir oyunun son perdesi nihayet aralandı.   -En son CNN Türk’te bir programda CHP eski milletvekili Dursun Çiçeğin Kandil’den habersiz tek bir meclis üyesini belirlemeye yetkisi olmayan HDP’ye bir iki bakanlık verilirse CHP, HDP, İP ortaklığıyla Millet ittifakı 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine millet ittifakı ile girer açıklaması kamuoyunda şok etki yarattı. Nihayet CHP ve onun dış mihraklı akıl hocaları Dursun Çicek aracılığı ile gerçek niyetlerini açık etmiş oldu. Bakın bu ve buna benzer açıklamaların devamı gelecek... Sadece HDP’ye bir iki bakanlık verme tavizi ile bu iş bitmeyecek. Her tavizde, her isteğin yerine getirilmesinin bir sonraki adımında yeni tavizler istenilecek.   -Yasin Börü’nün katliam emrini veren Selahattin Demirtaş’ın, bebek katili Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılmasını, Güneydoğu Anadolu’nun özerk bir yapıya kavuşturulmasını, Anayasanın değiştirilemez dediği, değiştirilmesi dahi teklif edilemez dediği maddelerin değişimi dahi artık istenilebilir. Hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu parti CHP’nin göbeğinde olan kirli bir ittifak ile...   -Bu ülkenin evlatları ahlaksızlığın sunulduğu evlilik programlarıyla, amca yeğen aşkını işleyen iğrenç ensest ilişkileri konu alan dizi filmleri ile sapıklığın ve erotizmin ön plana çıkarıldığı Netflix tv dizileri ve programları ile,  sindirile sindirile, uyuşturulmuş bir toplumun ahlaki değerleri ve kültürel hafızası dumura uğratıldı. Toplumda sapkınlık ve ahlaksızlık beyinlere şırınga edilmek sureti ile toplumun asırlardır bozulmamış mayası ile oynandı.   -Bir tiyatro oynanıyor. Usul usul, alttan alta, biletsiz; senaryosu okyanus ötesinden, Biden’in başrölde olduğu piyes ile; azmettirici Demirtaş’ın, PKK militanı Sakine Cansızın zehir saçan kitapları ile sevgi pıtırcığı Selocanın ihanet saçan sazlı sözlü türküleri ile, daha nice şiir ile şarkı ile toplum tıpış tıpış uçuruma doğru çekiliyor.   Filistin’de Gazze’yi, Suriye’de idlip’i, Libya’yada Bingazi’yi, Mısırda Rabiatül Adeviyye meydanını unutup vatanın işgalini unutanlar, bu cennet vatan için, millet için hayatlarını feda eden şühedayı, onların yetim, dul, kimsesiz kalmış boynu bükük evlatlarını hiçe sayıp, iş işten geçmeden ‘Ben nasıl uyutuldum, neyi alkışlıyorum’ dediğinizde kızarmış avuçlarınızla saçınızı yolup dizlerinizi dövmemek için, domates, patates, soğan safsatasıyla daha önce görülmeyen gerçekleri görmek için umarım geç kalmış olmazsınız.     -Kaset skandalı ile dizayn edilen Chp’deki Atatürkçü’lerin ulusalçı ve kemalistlerin tahliye edilmesi akabinde Sayın Kılıçdaroğlu her fırsatta medyadaki mülakatlarında terörü masumlaştıran “Selahattin Demirtaş suçsuzdur, içeride neden tutuluyor, anlamıyorum” gibi masumiyet algısına hizmet eden sahte demeçleri ile, toplumu bir fikre, bir noktaya kanalize etmeye çalışıyor. İnsan düşünmüyor değil... CHP ile HDP aralarındaki ikili yapılan gizli anayasa görüşmelerinde acaba Demirtaş’ın, terörist başı Öcalan’ın affedilmesi veya 2023 yılı CB seçimlerinde HDP’nin desteği karşılığında Güneydoğu Anadolu’ya bir özerklik sözümü verildi. Bunun topluma alıştırılması ve ısındırılması evreleri için bir kapı mı aralanmaya çalışılıyor...   -Aynı şekilde İyi parti sözcüsü Yavuz Ağiroğlu’nun tv programlarına çıkmasının engellenip susturulması, Ümit Özdağ’ın FETÖ, iyi partinin içine sızdı söylemleri akabi sayın Akşener’in her tv programında FETÖ’den mahkum olan FETÖ örgüt üyelerine “suçsuz ve masum subaylar içeride neden tutuluyor” gibi masumiyet kokmayan açıklamalarla toplumda FETÖ militanları için bilinçli olarak masumiyet algısı mı pompalanıyor zihinlere...   -2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için durum öyle bir hal aldı ki: İhanet eden, partisini satan, iki yüzlü maske takan takana... Devlet, millet için hizmet anlayışında ne ahlak, ne erdem, ne vefa ne omurga kalmış... Tek bir amaç ve hedefe odaklanılmış: Başkan Erdoğan nefreti ve CB’lığından düşürülmesi için her yolun mubah olduğu kabul edilen bir anlayış izletiliyor. En son Ali Babacan’ın sayın Gül’ü 2018 seçimlerinde Ak parti milletvekili ilken, kendi genel başkanı Sayın Erdoğan için Cumhurbaşkanı adayı olması için ikinci sıraya imza atarak desteklediği bilinirken, bir tv kanalında canlı yayında Sayın Gül’ün millet ittifakının çatı adayı olması için gizli çalıştığını açıklaması, hatta “bu çalışmanın tam göbeğindeydim” itirafı siyasette ahlaki değerlerin yıkıldığını, ahde vefa ilkesinin inkar edilerek toplumun önünde iki yüzlü maske takanların gerçek yüzlerini gösterdi.   -Toplum uzun bir zamandır terör örgütü PKK’nın eylemlerinin sıradan bir olaymış gibi algılanması için yavaş yavaş toplum uyutularak öylesine manipüle edildi ki... PYD’nin Terör örgütü olmadığından, Paris’te öldürülen PKK’lı Sakine Cansız’ın, 2020’de PKK sözcüsü HDP’nin eski eş başkanı Selahattin Demirtaş’ın kitaplarını CHP’li belediyeler satın alıp satılmasına kadar terör ve destekçileri masumiyete büründürüldü. Lakin cılız bir eleştiriden öteye bu gelişmelere toplumda tepki koyan yok... Özellikle gençlik şuursuz ve hissiyatsız bir şekilde algı yönetimlerine teslim ediliyor.