?>
CENNETLE MÜJDELENEN ON SAHABİDEN BİRİ OLAN ABDURRAHMAN BİN AVF (r.a.)
CENNETLE MÜJDELENEN ON SAHABİDEN BİRİ OLAN ABDURRAHMAN BİN AVF (r.a.)
Resûlullaha imâm oldu
Bedir harbinde bulunup da sağ kalanların herbirine, kendi malından 400 dirhem altın para verilmesini vasiyet etti. Vasiyeti hemen yerine getirildi.
Tebük harbi dönüşünde, Peygamber efendimiz gecikince, namaz geçmesin diye, Abdurrahman bin Avf hazretleri imâm yapıldı. İkinci rek'atte iken Peygamber efendimiz yetişip kendisine uydu. Namazdan sonra;
- Bir peygamber sâlih bir kimsenin arkasında namaz kılmadıkça rûhu kabzolmaz, buyurdu.
Abdurrahman bin Avf hazretleri nakleder:
Bir gün Peygamber efendimiz yalnız olarak, yola çıktı. Ben de geriden tâkip ediyordum. Hurmalık bir yere vardı. Yere kapandı. Secde o kadar uzadı ki, kendi kendime, "Aman yâ Rabbî, acaba Resûlullaha bir şey mi oldu?" diyerek büyük bir korku ile yanına yaklaştım ve oturdum.
Resûlullah, secdeden başını kaldırıp sordu:
- Sen kimsin?
- Ben Abdurrahman'ım.
- Bir şey mi oldu?
- Hayır yâ Resûlallah, secdeniz o kadar uzadı ki, size bir hâl olmasından endişe ettim.
- Yâ Abdurrahman! Cebrâil aleyhisselâm şunu müjdeledi: "Yâ Resûlallah, kim ki, sana salât ve selâm getirirse, Cenâb-ı Hakkın magfiret ve selâmına nâil olur." Ben de bu müjde sebebiyle şükür secdesinde bulundum.
Seni ağlatan nedir
Abdurrahman bin Avf hazretleri, Resûlullahın âhırete teşrîfinden sonra, Onunla geçirdiği günleri hatırlıyarak dâimâ ağlardı. Onun sohbetlerinden mahrûm olduktan sonra, kendisi için dünyanın hiçbir kıymeti kalmadığını söylerdi.
Nevfel bin İyas hazretleri anlatır:
Abdurrahman bin Avf hazretleri, bizi bir gün evine götürdü. Bize tepsi içinde leziz yemekler ikrâm etti. Yemeği önümüze koyunca, ağlamaya başladı. O ağlayınca biz de ağlamaya başladık. Fakat niçin ağladığımızı bilmiyorduk. Sordum:
- Ey Abdurrahman, seni bu kadar ağlatan nedir?
- Biz bu kadar ni'metler içerisindeyiz. Resûlullah vefât etti. Fakat kendisi ve ehli arpa ekmeğinden bile bir defa olsun doyasıya yemedi. Biz bu yediklerimizin şükrünü nasıl yapacağız? Bunun için ağlarım.
Abdurrahman bin Avf, Hicretin 6. senesinde, Resûlullah efendimiz tarafından Kelb kabîlesini İslâma da'vet etmek için Dûmet-ül-Cendel'e gönderilen 700 kişilik orduya, kumandan tâyin edildi. Dûmet-ül-Cendel, Tebük şehrinin yakınında olup, büyük bir panayır ve ticâret merkezi idi. Resûlullah efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ı yanına çağırıp buyurdu ki:
- Hazırlan! Seni bugün veya yarın sabah inşâallah askerî birliğin başında göreceğim.
Yolculuk elbisem üzerimdedir
Sabah namazını mescidde kıldıktan sonra, Peygamber efendimiz onun Dûmet-ül-Cendel'e hareket etmesini ve oranın halkını İslâmiyete da'vet etmesini emir buyurdu. Dûmet-ül-Cendel'e gidecek ordu, seher vakti Medîne dışındaki Cürüf denilen mevkîde toplandı. Peygamber efendimiz, Abdurrahman bin Avf'ın geride kaldığını görünce buyurdu ki:
- Arkadaşlarından niçin geri kaldın?
- Yâ Resûlallah! En son görüşmemin ve konuşmamın sizinle olmasını istedim. Yolculuk elbisem üzerimdedir.
Abdurrahman bin Avf, başına, siyah pamuklu ve kalın bezden, gelişi güzel bir bez sarmıştı. Peygamber efendimiz, onun sarığını eliyle çözüp, sarığın ucunu iki omuzunun ortasından sarkıtarak bağladı ve, "Ey İbni Avf! İşte sarığını böyle sar"buyurdu. Daha sonra eline bir sancak vererek devam etti:
- Ey İbni Avf! Allahü teâlânın adıyla, O'nun yolunda cihâd et ve Allahı inkâr edenlerle çarpış. Zulüm ve taşkınlık yapma. Allahın emri dâiresinde hareket et. Çocukları öldürme. Eğer o belde ahâlisi senin da'vetine icâbet ederlerse, o kabîlenin reîsinin kızıyla evlen.
Abdurrahman bin Avf, emrine verilen 700 kişilik orduyla birlikte hareket ederek, Dûmet-ül-Cendel'e ulaştı. Kelb kabîlesini, tatlı bir üslûbla İslâma da'vet etti. Üç gün orada kaldıktan sonra, Kelb kabîlesinin reîsi Esbağ bin Amr ve kavminin büyük bir kısmı Müslüman olup, Hristiyanlığı terkettiler. Bir kısmı da Hristiyan olarak kalıp, cizye vermeye râzı oldular.
Abdurrahman bin Avf, Müslüman olan Esbağ'ın kızı Tümadır ile evlendi. Onunla birlikte Medîne'ye geldi. Tümadır, Abdurrahman bin Avf'ın oğlu Ebû Seleme'nin annesidir. Ebû Seleme ise Medîne'nin yedi büyük fıkıh âlimlerinden biridir.
Bunları koruyalım
Hazret-i Ömer'in halîfeliği zamanında bir ticaret kervanı gelip, gece Medîne'nin dışında kondu. Yorgunluktan hemen uyudular. Halîfe Ömer, şehri dolaşırken bunları gördü. Abdurrahman bin Avf'ın evine gelip dedi ki:
- Bu gece bir kervan gelmiş. Hepsi kâfirdir. Fakat bize yabancı olanların, yolcuların; bunları soymasından korkuyorum. Gel, bunları koruyalım.
Sabaha kadar bekleyip, sabah namazında mescide gittiler. İçlerinden bir genç uyumamıştı. Arkalarından gitti. Soruşturup, kendilerine bekçilik eden şahsın halîfe Ömer olduğunu öğrendi. Gelip arkadaşlarına anlattı. Roma ve İran ordularını perişan eden, binlerce şehir almış olan, adâleti ile meşhur yüce halîfenin, bu merhamet ve şefkatini görerek, İslâmiyetin hak din olduğunu anladılar. Hepsi seve seve Müslüman oldu.
Abdurrahman bin Avf hazretleri, fazîlet ve kemâl sâhibi bir insandı. Kalbi sadece, Allah korkusu, Resûlüne muhabbet, doğruluk, iffet, merhamet ve şefkat ile doluydu. Allah yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı.
Eshâb-ı kirâmın en zenginlerinden olduğu hâlde, mala karşı en ufak bir sevgisi yoktu. Her zaman âhireti dünyaya tercîh ederdi. En büyük arzûsu, dînin emirlerine eksiksiz uyabilmekti.
Ayakları açık kalıyordu
Bir gün bir yerde yemek ikrâm edilmişti. O gün de kendisi oruçlu idi. Tam iftâr edeceği zaman, bir hâtırasını anlatması istendi. Hemen hâtırasını anlatmaya başladı:
"Benden çok hayırlı olan Mus'ab bin Ümeyr şehit olduğunda, onu bir kumaş parçası ile kefenledik. Başını örttüğümüz zaman, ayakları açık kalıyor, ayaklarını örttüğümüz zaman başı açık kalıyordu.
Sonra Hazret-i Hamza şehit oldu. O da benden çok üstündü. Onu da zor şartlar altında defnettik. Onlar benden çok hayırlı olduğu hâlde, dünyayı bırakıp gittiler. Sonra bize dünya kapısı açıldı. Türlü türlü ni'metlere kavuştuk. Bunların hesâbını nasıl vereceğiz" deyip ağlamaya başladı.
Oruçlu olduğunu unutup, iftâr yemeğini bile yemedi. Zaten o günleri hatırlayınca yemek yiyecek hâli de kalmıyordu.
Halîfe Ömer Şam'a gidiyordu. Şam'da tâ'ûn ya'nî vebâ hastalığı olduğu işitildi. Yanında bulunanların ba'zısı, "Şam'a girmiyelim" dedi. Bir kısmı da dedi ki:
- Allahü teâlânın kaderinden kaçmıyalım.
Bunun üzerine Halife de buyurdu ki:
- Allahü teâlânın kaderinden, yine O'nun kaderine kaçalım, şehre girmiyelim. Birinizin bir çayırı ile, bir çıplak kayalığı olsa, sürüsünü hangisine gönderirse, Allahü teâlânın takdîri ile göndermiş olur.
Sonra Abdurrahman bin Avf'ı çağırıp sordu:
- Sen ne dersin?
- Resûlullah efendimizden işittim ki, (Vebâ olan yere girmeyiniz ve vebâ olan bir yerden başka bir yere gitmeyiniz, oradan kaçmayınız) buyurmuştu.
Halife de, "Elhamdülillah, benim sözüm hadîs-i şerîfe uygun oldu" deyip Şam'a girmediler.
Vebâlı yerden kaçmak
Vebâ bulunan yerden dışarı çıkmanın yasak edilmesine sebep, sağlam olanlar çıkınca, hastalara bakacak kimse kalmaz, helâk olurlar. Vebâlı yerde kirli hava, herkesin içine yerleşince, kaçanlar hastalıktan kurtulamaz ve hastalığı başka yerlere götürmüş, bulaştırmış olurlar. Hadîs-i şerîfte buyuruluyor ki:
(Vebâ hastalığı bulunan yerden kaçmak, muharebede kâfir karşısından kaçmak gibi, büyük günâhtır.)
Hazret-i Ömer vefât ederken halîfeliğe aday olarak gösterdiği 6 kişiden biri de Abdurrahman bin Avf'dır. Hazret-i Ömer'in defninden sonra, tâyin edilen bu altı sahâbî toplandılar. İlk olarak Abdurrahman bin Avf söz alıp şöyle dedi:
- Ey Cemaat! Bu husûsta hepimizin de görüşleri var. Dinleyiniz, öğrenirsiniz, anlarsınız. Muhakkak ki, hedefe isâbet eden ok, isâbet etmeyenden üstündür. Bir yudum yavan fakat soğuk su, hastalığa sebep olan tatlı sudan daha faydalıdır.
Sizler, Müslümanların rehberleri, mürâcaat olunan âlimlerisiniz. O hâlde, aranızda meydana gelecek ihtilâflarda bıçağın ağzını köreltmeyin. Kılıçları düşmanlarınızdan ayırıp kınlarına sokmayınız. Yoksa düşmanlarınız karşısında tek kalmış, amellerinizi noksanlaştırmış olursunuz.
Fitne ehli
Herkesin muayyen bir eceli, her evin emrine itâat edilen, yasaklarından çekinilen bir emîri, reisi vardır. Öyleyse aranızdan, işlerinizi görecek birini emir tâyin edin. Böylece maksada erişirsiniz. Şâyet, kör fitne, şaşırtan dalâlet olmasaydı niyetlerimiz bildiklerimizden, amellerimiz niyetlerimizden başka olmazdı. Zîrâ fitne ehli; gözlerinin görmediğini, fitnenin kendilerini, çölde şaşkın, nereye gideceğini bilmez bir şekilde bıraktığını söylerler.
Nefslerinize ve fitnecilerin sözlerine uymaktan sakınınız. Sözle olan hîle, kılıcın yarasından daha şiddetlidir. Halîfeliği; musîbet ve felâket zamanlarında metânet ve sabırlı, bu işte muvaffak olacağını umduğunuz, onun sizden, sizin ondan râzı olacağınız birine veriniz. Size nasîhat eder görünen fesatçılara itâat etmeyiniz. Size yol gösteren rehbere muhâlefet etmeyiniz. Söyleyeceklerim bundan ibârettir. Allahü teâlâdan kendim ve sizin için magfiret dilerim.
Abdurrahman bin Avf bundan sonra, şu teklifte bulundu:
- İçimizden üçümüz, diğer üçümüz lehine adaylıktan çekilsin.
Abdurrahman bin Avf'ıın bu teklifi hemen kabûl olunarak Zübeyr Ali'ye, Talhâ Osman'a, Sa'd bin Ebî Vakkâs da Abdurrahman bin Avf'a oylarını verdiler. Arkasından Abdurrahman bin Avf da çekildi ve Hazret-i Osman ile Hazret-i Ali kaldılar. Netîcede Hazret-i Osman'a bîât olundu.
Sen emînsin
Hazret-i Abdurrahman yüksek ahlâk, fazîlet ve kemâl sahibi, çok iyi ve çok temiz, seciyeli bir insandı. Onun kalbi, Allah korkusu ile Resûl-i ekreme muhabbetle, doğruluk ve iffetle, rahmet ve şefkatle dolu idi. Cömertti. Allah yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı. Kalbinde Allah korkusu o kadar yer etmişti ki, kendisi hiç bir vakit dünyasını dînine tercih etmemiş, hayatta servet ve mal sahibi olmaya ehemmiyet vermemiş, tam Müslüman olarak yaşamayı herşeyin üstünde tutmuştu.
Abdurrahman bin Avf'ı Peygamber efendimiz ve Eshâb-ı kirâmın büyükleri methetmişlerdir. Resûlullah efendimiz onun hakkında buyurdu ki:
- Göktekiler ve yerdekiler katında, sen emînsin.
Abdurrahman bin Avf 651 senesinde 75 yaşında vefât etti. Hz. Ali (r.a.) onun hakkında Resûl-i Ekrem'den (s.a.v.) "Sen sema ehli içinde eminsin, sen ehl-i arz içinde de eminsin."dediğini duydum der.
Hicretten önce (m. 580) tarihinde doğan Abdurrahman İbn Avf (r.a.) hicretten sonra 31 (m 653)'de 75 yaşlarında vefat etmişlerdir. Cenaze namazını Hz. Osman (r.a.) kıldırmış Cennetü'l-Baki'ye defnolunmuştur. Rabbimizden şefaatlarini niyaz ederiz.
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ
01-12-2024
-
“İSRAİL VE SOYKIRIM ORTAKLARI MEDYA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ KAYBETTİ”
09-04-2024
-
EKREM İMAMOĞLU BELEDİYECİLİĞİNİN YETERSİZLİĞİ VE ÇAPSIZLIĞI..!
04-02-2024
-
PROVAKASYONA SAKIN GELMEYELİM! BİZ BU OYUNU ÇOK GÖRDÜK
30-12-2023
-
“ATOM BOMBASI TSK ENVANTERİNE GİRMELİ”
22-10-2023
-
“KATİL İSRAİL, ŞEYTAN AMERİKA”
15-10-2023
-
“TARİH TEKRAR MI EDİYOR: LUT KAVMİ ARTIKLARI ARAMIZDA”
21-08-2023
-
“HAYALLERİ PARİS OLANLAR, İZMİR’İ YAŞANMAZ KILDILAR”
14-08-2023
-
“YENİ KABİNENİN TİCARET BAKANI PROF. DR. ÖMER BOLAT”
16-07-2023
-
“SANAL UYUŞTURUCU RUH HASTASI YAPIYOR”
23-05-2023
-
“BUNDAN SONRAKİ GELİŞMELER VE YOL HARİTASI”
15-05-2023
-
MUSA GİBİ OLMAK GEREK!
14-05-2023
-
“BEYAZ SARAYIN HAYALİ ERDOĞAN’SIZ TÜRKİYE”
12-05-2023
-
“VAKİT BEN SEN DEĞİL ! BİZ OLMA ZAMANIDIR”
06-03-2023
-
“TETİKÇİ MEDYA”
10-02-2023
-
“6 MASANIN MUTABAKAT METNİ; MİLLİ BEKA SORUNUDUR”
07-02-2023
-
“ALTILI MASANIN VE GİZLİ ORTAKLARININ BAYRAKTAR KORKUSU”
17-01-2023
-
“MUHALEFETİN HAYALİ AY’A GİTMEK OLSADA, GERÇEKLERİ ŞAM”
09-01-2023
-
“NÜKLEER BAŞLIK HAYALİ OLAN BİR AJANDA”
28-12-2022
-
“2023 SEÇİMLERİNİ BİREYSEL DOKUNUŞ BELİRLEYECEK”
19-12-2022
-
“VATANDAŞI SOYANLARA KAPAMA, PARA VE HAPİS CEZASI İLE KAYYUM ATAMASI”
07-12-2022
-
“TAKTİKSEL BİR HAMLE, SİYASİ BİR DEHA”
19-11-2022
-
“AZİZ VE NECİP MİLLETİMİZİN BAŞI SAĞOLSUN” (İDAM TERÖRİSTLERE GERİ GELSİN)
15-11-2022
-
“DÜĞÜN GECESİ ŞEB-İ ARUS’’
14-11-2022
-
“KÜLTÜREL KALITIM: ANADİLİMİZ”
04-11-2022
-
Bunlardan kimsenin haberi yok mu?
03-11-2022
-
“SİYASETÇİ VE POLİTİKACI ARASINDAKİ KIRMIZI ÇİZGİ”
29-10-2022
-
“BU SAPKINLIĞA DUYARSIZ KALMAYIN”
13-10-2022
-
“ESNAF VE TÜCCARDA İFLAS EDEN ANLAYIŞ”
12-10-2022
-
“YİNE TAKKE, DÜŞTÜ YİNE KEL GÖZÜKTÜ
30-09-2022
-
“TÜRKÜN BİTMEYEN SEVDASI KIZIL ELMA”
20-09-2022
-
“YALAN YAZAN TARİH UTANIR MI”
13-09-2022
-
“FİTNENİN YENİ ŞEKİL ALMIŞ HALİ; GÜLŞEN”
30-08-2022
-
“ZÜLF-İ YÂRE DOKUNDUK”
20-08-2022
-
“TÜRK VE İSLAM DÜNYASINDAKİ SİNSİ TEHLİKELİ, İRAN”
08-08-2022
-
“GENÇLERİ VE GENÇLİĞİ ANLAMAK”
03-08-2022
-
“TARIM KREDİ KOOPERATİFLERİ ÜRETİCİYE VE TÜKETİCİYE UMUT OLDU”
21-07-2022
-
“VEKALETLE KURBAN İBADETTEN ÇIKARTILIP TİCARETE KAYMAMALI”
07-07-2022
-
“ÜLKEMİZDE AKARYAKIT ÜRÜN FİYATLARININ ARTIŞ VE DÜŞME NEDENLERİ”
29-06-2022
-
“ALGI MÜHENDİSLERİNE KANMAYIN”
14-06-2022
-
İNSAN ŞANINA YAKIŞANI SERGİLER”
09-06-2022
-
EV ALIRKEN MEZAR ALMAYIN, AÇ GÖZLÜ MÜTEAHHİTLERE KANMAYIN !
21-05-2022
-
“SOSYAL MEDYA YASASI KANUNLAŞIYOR VE KULLANICILARA SORUMLULUK YÜKLÜYOR”
10-05-2022
-
“ÖLÜMDEN SONRA KAPANMAYAN AMEL DEFTERİ”
09-05-2022
-
LEYLE-İ KADR'İMİZ MÜBAREK OLSUN...
29-04-2022
-
“KDV İNDİRİMLERİ YİNE BUHAR OLDU”
06-04-2022
-
CENNETLE MÜJDELENEN ON SAHABİDEN BİRİ OLAN ABDURRAHMAN BİN AVF (r.a.)
31-03-2022
-
CENNETLE MÜJDELENEN ON SAHABİDEN BİRİ OLAN ABDURRAHMAN BİN AVF (r.a.)
30-03-2022
-
“MİLLİLİK VE YERLİLİK TERİMİNİ BİLMEYEN CAHİLLER”
15-03-2022
-
“İKİ YÜZLÜ BATI VE PUTİN’İN HADSİZ CESARETİ”
14-03-2022
-
“HERKES SORUMLU KİMSE SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIK DEĞİL”
09-03-2022
-
“RUSYANIN PROPLEMLİ FEDERAL YAPISI”
05-03-2022
-
“ALTILI GANYANIN TÜYOSU”
24-02-2022
-
“AYNI TAS AYNI TAVA HEP AYNI HAVA”
16-02-2022
-
İSLAM DİNİ VE MÜMİNLER SAHİPSİZ Mİ ?
28-01-2022
-
“PEYGAMBERLERE İNANMAK İMANIN ŞARTIDIR”
21-01-2022
-
“TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN VATANDAŞI OLMAK”
13-01-2022
-
“TÜKETİCİ YOLUNACAK KAZ OLMAMALI”
18-12-2021
-
“AZDIK, İSLAM AHLAKINDAN UZAKLAŞTIK, KUTUPLAŞTIRILDIK”
15-12-2021
-
“SOSYAL İLETİŞİM AĞLARI YAKIP YIKIYOR”
04-12-2021
-
“İNSAN KALABİLMENİN VE ALLAHA KUL OLABİLMENİN ŞARTLARI”
23-11-2021
-
YENİKAPI SİVAS GÜNLERİ’NE GÖLGE DÜŞTÜ!..
17-11-2021
-
“TOPLUMSAL HASTALIK FOMO”
11-11-2021
-
“İYİLEŞTİRİLMİŞ GÜÇLENDİRİLMİŞ PARLEMENTER SİSTEM DEMEK”
28-10-2021
-
“ADALET KARARIRSA, ZALİM SAZINI ALIP MEYDANDA NARA ATAR”
20-10-2021
-
“ADALET KARARIRSA, ZALİM SAZINI ALIP MEYDANDA NARA ATAR”
12-10-2021
-
“HAMASET SİYASETİNDEN BESLENİYORLAR”
05-10-2021
-
“SALGININ TİCARETE ETKİSİ VE ÜÇ HARFLİ MARKETLER”
23-09-2021
-
(U)LUYAN (M)ELEYEN EMEK HIRSIZLARI
13-09-2021
-
“HAKİKAT SUSMAZ”
09-08-2021
-
“NEREYE KADAR İTİDAL, NEREYE KADAR SABIR”
02-08-2021
-
KURBAN BAYRAMIMIZ BERATİMİZE VESİLE OLSUN. HAYIRLI BAYRAMLAR...
24-07-2021
-
”ŞAHSİ OLMAYAN, HASBİ OLAN İNSANLAR BİRİKTİRİN YAŞANTINIZDA”
09-07-2021
-
“TOPRAK ALDINI GERİ VERMİYOR ”
24-06-2021
-
“KİŞİNİN EDERİ GERÇEK DEĞERİ KADARDIR”
15-06-2021
-
“SİZE BİR FASIK HABER GETİRDİĞİNDE”
28-05-2021
-
“SİZİ MİLLETİN VİCDANINA HAVALE EDİYORUZ”
25-05-2021
-
BİLETSİZ VE SESSİZ TİYATRO
19-05-2021
-
SAVAŞMAYI GÖZE ALAMAYAN BİR MİLLET SAYGI GÖREMEZ...
11-05-2021
-
“GÖNÜL DİLİNDEN, KIRIK CÜMLELER...”
05-05-2021
-
“DİNİME DAHLEDEN BARİ MÜSLÜMAN OLSA”
26-04-2021
-
RAHMET VE BEREKETİN İKLİMİ RAMAZAN-I ŞERİF
20-04-2021
-
“AİDİYET DUYGUSU”
13-04-2021
-
“HAİNE YAPILAN MEZAR, ŞEHİT İÇİN ZÜLDÜR”
05-04-2021
-
“ATATÜRK MASKESİ ALTINDA”
30-03-2021
-
“YIKIM SÖZLEŞMESİNDE NİHAYET MUTLU SON”
23-03-2021
-
“SORGULANMAYAN DEĞİŞİM”
16-03-2021
-
“SÖZDE MÜTTEFİK ABD 15 TEMMUZUN SAHİBİYDİ”
09-03-2021
-
İnsan hayret ediyor. Kendisinden şüpheleniyor.
02-03-2021
-
“GÖNÜL BAĞI KOPARSA”
01-03-2021
-
?STOKÇUYA, MARKETÇİYE ACI BİBER GEREK?
12-02-2021
-
?YALANDAN BESLENEN SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ VE KULLANICILARI?
10-02-2021
-
?HADSİZ LOCALAR, KİRLİ ODALAR?
02-02-2021
-
?UMUDUN ADI DAVASINA ADANAN SİYASETCİLERDİR?
26-01-2021
-
?WHATSAP´TA KAVİMLER GÖÇÜ YAŞANIYOR?
12-01-2021
-
HAÇLI DÜNYASININ YENİ SÖZCÜSÜ; AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ?
06-01-2021
-
?FUTBOLDA HAKEMLER VAR´A YOK´A BAKMIYOR?
30-12-2020
-
?KANUNLAR ADİL, TÜKETİCİLER BİLİNÇLİ OLMAZSA?
29-12-2020
-
?GERÇEK DOST, MAHALLENİN FENERİ GİBİDİR?
22-12-2020
-
?FİKİR ÜRETEMEYENLER TEHDİT ÜRETİR?
15-12-2020
-
?BAŞARIDA KUTUP(L)AŞAN MİLLETİZ?
08-12-2020
-
?BİR ALLAH DOSTUYDU ŞEHABETTİN AÇIK?
02-12-2020
-
?SİYASET TOPLUM İÇİNDİR?
17-11-2020
-
?KENDİMİZLE HESAPLAŞMALIYIZ?
04-11-2020
-
?YÜKSELEN DEĞER, MAVİ VATAN?
21-10-2020
-
?KADININ BEYANI ESASTIR?
30-09-2020
-
SEVGİLİ DOSTLARIM ..
18-09-2020
-
?SANA ÇUKUR BİLE DİYEMİYORUM; ALÇAK?
10-09-2020
-
?TENCERE TAVA, HEP AYNI HAVA?
07-09-2020
-
?MÜCAHİT LİDER PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN´I YAZDIM? -3-
28-08-2020
-
?MÜCAHİT LİDER PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN´I YAZDIM? -2-
27-08-2020
-
?MÜCAHİT LİDER PROF. DR. NECMETTİN ERBAKAN´I YAZDIM? -1-
26-08-2020
-
?KÜRESEL ARBEDE VE COVİT-19?
12-08-2020
-
BU HAL BÖYLE GİTMEZ ! BU SAPKINLIK KABUL EDİLEMEZ !
06-08-2020
-
?KİŞİLİĞİNİZİ OLUŞTURAN KARAKTER SİZSİNİZ?
21-07-2020
-
?DÜNYA GÖZÜYLE SELAHATTİN CAMİ AYASOFYA?
14-07-2020
-
?SOSYAL MEDYA VE SANAL ALEM?
04-07-2020
-
?ÇATIRDAYAN İNSANLIK?
18-06-2020
-
?VATANIN BEDELİ VARDIR, ŞÜHEDANIN KANIYLA ÖDENMİŞTİR?
09-06-2020
-
?YENİ GEZİ RÜYASI İÇİN NEFRET EKİYORLAR?
04-06-2020