?>

DEP-RES-YON TEDAVİ ŞEKİLLERİ

Mehtap BÖLÜKBAŞI

4 yıl önce

Bir önceki yazımda depresyonun belirtileri ve insanlar üzerinde görülen etkilerini işlemiştim. Bu belirtilerin bir kaçının yoğun olarak görülme durumunda uzman desteği alınması konusunda bilgi vermeye çalıştım. Bugün sizlere Depresyonun tedavi sürecinde önem arz eden noktalar ve izlenecek yollar konusunda yapmış olduğum araştırmalarımı en yalın anlaşılabilir haliyle sizlerle paylaşacağım. Depresyon tedavisinde uzmanın önereceği ya da gerek duyduğu ilaç desteğinin yanı sıra bu süreçteki beslenme, maneviyat ve egzersizinde çok önemli rol oynadığı görülmekte. Tedaviye başlayan kişi öncelikle yediğine içtiğine özen göstermeli. Kendisi bunu uygulayamıyor ya da bu bilincin içerisinde değilse yakınlarının ona beslenme konusunda yardımcı olması gerekir. Öncelikle karbonhidratların azaltılması, bedeni yormayacak kişiye rahatlama sağlayacaktır. Örneğin beyaz ekmek yerine tam buğday ekmeği, pirinç pilavı yerine bulgur pilavı, şeker ve şekerli yiyecekler yerine uygun dozlarda meyve, günün her öğününe serpiştirilen salata ve ya sebze tüketimi çok önemli destek sağlayacaktır. Hayatımızda yer alan sigara, alkol, kafein gibi alışkanlıkların azaltılması önerilmekte. Sigaranın fazla tüketimi vücutta C vitamini eksikliğine neden olmakta. Oysaki beyindeki C vitamininin eksikliği Depresyonu tetiklemekte. Bu sebepten bu tarz alışkanlıkları azaltmak tedavi sürecinde bize yardımcı olacaktır. Uzun süre aç kalmak sinirlilik ya da yorgunluk gibi belirtiler verir. Kişi güç kaybettiğinden dolayı konsantrasyon problemleri oluşur. Bunun gibi olumsuzluklar ise Depresyonu artıran sebepler arasına girer. Az az ama sık sık beslenmek kan şekerini dengeler, en az 2 litre su içmek vücudu canlı tutacaktır. Eksikliğinde sinir sistemini direk etkileyen diğer bir besinde Omega 3. Balık tüketiminin azlığı depresyonu tetikler. Belli aralıklarla balık tüketilmeli ya da gıda takviyelerinden destek alınmalıdır. Sürekli yapılan diyetler sırasında tüketilen yağsız gıdalar sinir sistemini düzenleyen n-3 ve n-6 yağ asitlerinin yeterince alınamamasına neden olmakta bu da Depresyonu tetikleyen bir durum oluşturmakta. Beslenme desteği konusunda çaylarında önemini es geçemeyiz. Rahatlatıcı etkisi olan papatya, melisa, sarı kantaron, kuşburnu, ıhlamur gibi bitki çaylarını gün içinde tüketmek çok faydalı olacaktır. Gelelim maneviyatın önemine? Şifa arayışlarına eski çağlardan beri manevi destekten faydalanıldığı görülmekte. İlk önce hastalık sürecindeki duygusal darbeler tespit edilip, tedaviye gerek ailesel gerek toplumsal sebeple oluşmuş stres, öfke, şiddet, tartışma gibi durumlardan kişi mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Çevresinde yardımcı olacak aile ya da sağlık çalışanlarının davranışlarını dengelemeleri, kişiyle konuşmalarında daima olumlu cümleler kurulması onu motive edecek iyileşmeye daha istekli olmasını sağlayacaktır. Bu davranışlar uygulanırken gerçekçilikten uzaklaşmamak, bunun bir hastalık olduğu ancak tedavisinin var olduğunun anlatılması daha sağlam adım atılmasına yardımcı olacaktır. Hangi dine mensup olursa olsun Yaradan´a ya da bizim için sunulan güzellik ve nimetlere şükretmek her bireyin bildiği ancak uygulamada unutulan bir eylemdir. Bulunulan olumsuz durumun içinden olumluları çıkarıp onlar için şükrettiğimizde aslında hayatın tamamen kötü olmadığı olgusu beyne ulaşıp iyileşmek için büyük bir adım ve umut olacaktır. Her iyileşme basamağında güzellikler daha net görülecek, yaşamın değerliliği daha net fark edilecektir. Zaten toplum olarak hayatımızda az ya da çok olan güzellikleri algılamış ve bu duruma şükredebilseydik bu kadar ağır psikolojik sorunlar beynimizi işgal etmeyecekti. Sağlıklı bir psikoloji için, hayatın getirdiklerini eleyip elde kalan güzelliklerin kıymetinin bilip şükretmeliyiz. Ve egzersizler? Pek çok rahatsızlıkta olduğu gibi ruhsal rahatsızlıklarda da yardımcı olarak görev almaktadır. Açık havada yapılan yürüyüşler, kasılan sertleşen bedenin hareketle rahatlatılması, tedavi de yardımcı olacaktır. Yapılan araştırma egzersiz yapanların depresyon düzeyinin daha hafif geçtiği yönünde tespit edilmiş. Ayrıca hareketlilik bazı düşüncelerin beynimizde uzun süre tutunamamasına neden olduğundan stresi daha hafif yaşatacaktır. Kendine tempolu hareketi seçip yaşayan kişi doğru nefes almanın, yorulmanın, gevşemenin rahatlatıcı hissini ve bedenindeki olumlu yansımayı fark edecektir. Yorulmak deliksiz bir uyku getirecek, doğru nefes alma organları oksijenle besleyecektir. Görüyoruz ki depresyon doğru teşhis edilip uzmanla tedavi süreci başladığında bu yan destekler iyileşmeye büyük ölçüde fayda sağlamaktadır. Çocukluktan edinilen beslenme alışkanlığı, spor alışkanlığı ve maneviyat tamlığı daha kaliteli bir hayat yaşamamıza yol açarken, bugün işlediğim Depresyon hastalığını belki hiç yaşamayacağız ya da çok hafif büyük hasar almadan atlatacağız. Bunun için bilinçli eğitim, farkındalığı olan hayat felsefesi en önde yerini almalı.
YAZARIN DİĞER YAZILARI