Kitap; en şiddetli fırtınalarda sığınabileceğimiz güvenli bir liman, en kederli günlerimizde elimizden tutacak bir dosttur. Sadece kederli günlerimizde mi? Elbette ki hayır! Sevinçli anlarımızın da dostudur onlar.Bir kitapla olduğumuz kadar, hiçbir insanla içli dışlı olamayız o kadar. Satır satırız işleriz onu yüreğimize; ama satır aralarına dalmayı da ihmal etmeyiz. Kimi zaman kederli bir anne oluruz onlarda kimi zaman emektar bir baba… Kimi zaman elinden şeker alınmış çocuk yahut aşkına ihanet edilmiş genç bir kız… Her şey oluruz. Bayılırız, ayılırız; ölürüz, diriliriz. Başka diyarları gezeriz onunla. En sarp yokuşlardan tırmanır, bir kuş gibi süzülürüz uçurumlardan ovalara. Kimi zaman karlı dağlarda geziniriz kimi zaman susuz çöllerde. Hayatı görürüz onlarda; acıyı, kederi, heyecanı ve mutluluğu. Boş zaman eğlencesi değildir onlar. Aksine, en dolu anların bile vazgeçilmezi, bilgi kaynağı, umut kıvılcımıdır. Bize faydaları saymakla bitmez. Kitaplar, bizleri toplumların aranan adamı yapar, hayata hazırlar, en derin acıların üstesinden nasıl gelebileceğimiz anlatır ve her zaman yanımızda yer alır.Bir insan kitap okumanın heyecanını yaşamamışsa hiç yaşamamış demektir. Onu tadına varamamışsa, hiçbir şey tatmamış demektir. Kitaplar vazgeçilmezimiz olmalıdır. Her an, her saniye yanı başımızda olmalıdır.