?>

ETKİN MUHALEFET?

AVUKAT EYÜP DEMİRER

6 yıl önce

        Değerli Okuyucular,         Bu yazımızda sizler ile herkes tarafından beklenen ve olması hedeflenen muhalefet anlayışı üzerine görüş ve önerilerimizi sizler ile paylaşacağız.         Terimsel olarak muhalefet denilince; Bir görüşe, bir eyleme, bir tutuma vb. karşı olma durumu, aykırılık / karşı görüşte, karşı tutumda olan kimseler topluluğu tanımı karşımıza çıkmaktadır. Siyasi literatürde ise muhalefet denilince; Siyasi yönetime aykırı görüş ve davranışları olan karşı görüşte ve tutumda olan kimseler topluluğu olarak tanımlanır iken, Demokrasilerde ise; İktidarın dışında olan parti yada partiler olarak tanımlanabilir. Demokrasi açısından bu kavram uzun yıllarca genel kamu hukuku kapsamında detaylıca araştırılıp, tartışılmış, salt çoğunluk esaslarında oransal durum, oransal kazanımlar hep masaya yatırılmıştır. Genel kamu hukuku kapsamında oransal olarak % 40 seviyelerinde oy ile iktidara gelen siyasi partilerin esasen salt çoğunluk olarak tanımlanan % 50+1 seviyesine geçmeden dahi iktidara gelmesi, yada bir başka açısı ile % 50+1 oy alınarak iktidara gelinse dahi geride kalan % 49 seviyelerinin oyunun alınmadan tercihe şayan tutulmadan iktidarın teslimi nasıl bir süreç olarak yer alacak hususu hep tartışmalara konu olmuştur. Teorik bu açıklamalarımızdan sonra esasen muhalefetten beklenilen gerçek ve maksimum faydanın ne olması gerektiği üzerinde yoğunlaşalım. Açıkça söylemek gerekir ise hani şu, ülkemizde hiçbir zaman maksimum faydayı göremediğimiz muhalefet anlayışını ele alalım. Her ne kadar siyaset literatüründe yönetime aykırı görüş ve davranışları olan karşı görüşte ve tutumda olan kimseler topluluğu olarak tanımlanmış ise de herhalde sadece bu kavrama tam manası ile bizim ülkemizde yer verilmekte ve bu kavram harfi harfine ülkemizde uygulanmaktadır.       Muhalefet noktasında beklenti esasen bu kavramsal olgunun dışında ülke hizmetlerine sağlanan katkı olmalıdır. Yapılan her doğru iş, atılan her doğru adım dahi amaçsız ve gerekçesiz salt eleştiri amacı ile olumsuz söylemlere maruz kalıyorsa bu gerçek bir muhalefeti yansıtmaz, muhalefet bu durumda sadece terimsel tanımındaki kapsamı ile sınırlı kalır. Ben yeter ki yapılan her şeye yanlış diyeyim bu şekli ile görevimi tamamlamış olayım anlayışı esasen en ciddi sıkıntılardan bir tanesi olarak bizlerin karşısına çıkmaktadır. Gelişmiş ülkelerde muhalefet etkin yapısını ortaya koyarak bir sonraki seçimde iktidar olabilmekte ve mevcut iktidarı da halkına anlattığı ve gerekçesi makul olan düşünce ve beyanlar ile ikna edebilmektedir. Muhalefet noktasında öncelikle ülke içerisinde eleştirel bakış açısı makul ve mantıklı açıklamalara dayanmalıdır. Milli ve manevi değerleri yoğun şekilde yaşayan bizim ülkemiz bakış açısına sahip ülkelerde dışa karşı birlik ve koruma algısı evvela hakim olmalıdır. Muhalefet etkin ve inandırıcı olmalıdır. Gerçek bilgi ve belgeler ile araştırmalara dayanmalı, beyanları, paylaşımları gönüllere işleyerek doğru söylemlerde bulunduğu halkın nezdinde inandırıcılığı ile karşılık bulmalıdır. İçerde hep etkin ve gerekçeli muhalefet anlayışını gerçekleştirebilmek esasen vatandaşımızın daha ciddi ve daha etkin hizmet alması açısından ciddi kazanımlar sağlayacaktır.         Yapılan her hizmete itiraz etmek, bilinçsiz bir şekilde açıklamalar yapmak, salt karşı gelmek için buradayız demek muhalefet etmek manasına gelmez. Bu durum sadece terimsel durumun teyidi olur.         Muhalefetten amaç gerçek manada mağduriyetlerin giderilmesi yönünde olmalı, gerçek manada yapılan etkin ve gerekli hizmetler takdir edilmeli, vatandaşımıza zarar verecek adımlar atıldığında ise detaylı ve gerekçesi belirtilmiş somut adımlar ile engellenmeye çalışılmalıdır. Zira, atılacak müspet adımlarda destek, menfi adımlarda ise gerekçeleri belirtilerek, toplum aydınlatılarak karşı durup gerçek manada beklenilen muhalif anlayışı ortaya koymak, yani tam manası ile etkin muhalefet kanaatimce böyle olmalı ve bu klasik muhalefet anlayışından vazgeçme herkese kazanım sağlamalıdır?
YAZARIN DİĞER YAZILARI