?>
EVİMİZİ CENNETE ÇEVİRMEK
Size bir soru sormak istiyorum; mutlu olmak için ne yapıyorsunuz?
Sürekli bir şikâyet halindeyiz!
´´Senden kötü durumda olanlar da var!´´ diye bizi teselli etmeye çalışan insanların bu yanlış algısını savunacak değilim...!
Çünkü insan başkalarının mutsuzluğunu görüp ´´ben den daha kötü durumda olan insanlar var!´´ diye nasıl kendisini mutlu hissedebilir!
´´Ne yani şükretmeyelim mi?´´ dediğinizi duyar gibiyim!
Şükür; kendimizden kötü durumda olan insanları gördüğümüzde mi aklımıza geliyor? Böyle olmamalı! Mutluluğu burada aramamalıyız!
Peki, mutluluk nerede? Evimizi Cennet´e nasıl çeviririz?
Mutluluk aslında bizim yanı başımız da keşfedilmeyi bekliyor. O mutluluğu neden keşfedemiyoruz biliyor musunuz?
Çünkü; en küçük bir aksilikte hüzünleniyoruz, çok küçük bir şeyden de mutlu olmasını bilmiyoruz. Evinizi Cennet´e nasıl çevireceğinizi yazımın sonunda aktaracağım.
Şimdi mutluluk ne kadar yakınımız da, bir kaç tane örneklerle bahsetmek istiyorum.
Mutluluk; sıcacık bir merhabadır. Size değer veren, gördüğünde selam veren bir insan varsa mutlu olmanız için bir sebeptir..
Mutluluk; hayata pozitif açılardan bakmayı başarabilmektir. Bunu başardığınız da mutluluk kaçınılmazdır..
Mutluluk; gülümseyerek eve giren eşinize hoş geldin sevgilim demektir..
Mutluluk; eşinizin size aldığı gülü koklayıp Hz. Muhammed (sav)´ i hatırlayıp ona salât-selam getirmektir...
Mutluluk; şükretmektir. Şükürsüzlük insanı mutsuzluğa sürükler. Hani bazen isyan ediyoruz; ´´Allah´ım neden başaramıyorum??diye
?Neden istediğim bir türlü olmuyor?? diye...
Neden olmuyor acaba!
Şükürsüzlükten olabilir mi?
Şükretmediğimiz için Allah(cc) bize nasip etmiyor olabilir mi? Bence tam da o yüzden! Kendi nefsime soruyorum; ben bir yakınımın ihtiyacını giderdiğim de karşılık olarak bir teşekkür almamışsam bir daha ona karşı aynı davranışta bulunmam!
Biz insanoğlu olduğumuz halde yaptığımız küçük bir iyilikten dolayı bir teşekkür beklerken bize her türlü nimeti bahşeden Rabbimiz bizden bir teşekkür beklemez mi? Şükretmemizi istemez mi?
Değerli dostlar bana göre; şükürsüzlük nankörlüktür! Nasıl ki yaptığımız iyilikler karşısında bir teşekkür almadığımızda o insana ´´nankör, bir teşekkür bile etmedi!´´ diyorsak, Allah(cc)´ta bize aynını demez mi? Önce elimizdekine şükretmeliyiz ki diğer bir tabirle teşekkür etmeliyiz ki Allah da(cc) bizim başka bir isteğimizi yerine getirsin...
Mutluluk önce elimizdekilere şükredip sonra da olmayanlara ulaşmaktır!
Mutluluğu özetleyecek olursak; ´´bana Allah(cc) yeter? deyip O´na teslim olmaktır!
Şimdi mutluluğun çokta uzakta olmadığını görmüş olduk!
Peki ya evimizi nasıl Cennet´e çevireceğiz?
Öncelikle yavaş yavaş kaybolan kültürümüzü sizinle paylaşmak istiyorum.
Sonra evimizi cennete nasıl çeviririz onu söyleyeceğim...
Soframızda; Yemeğe merasimsel boyutlar kazandırıp akşamları hep beraber sofranın başında olup aile içi iletişimimizi güçlendirmeyi unuttuk! Bu kültürümüz elimizin altından kayıp gidiyor. Herkes ayrı ayrı yemek yiyor. Çocuklar okuldan gelip hemen yemeklerini yiyorlar. Anne zaten çocuklar gelmeden yemiş oluyor. Baba da işten geldikten sonra yiyor... Ve sonra neden ailemiz de kopukluk var, neden Cehennem gibi bir hayat yaşıyoruz diye anne, baba ve çocuklar kendi içlerinde yakınıyorlar..!
Mutluluk aslında çok yakınımızda! Mutluluğu dışarda aramayalım! Tabiri câizse, cennetimizi evimizde kuralım. Evimizi Cennet´e çevirmenin yolu; bir akşam yemeğini ailece yiyip, hiç olmazsa bu akşam televizyonu susturup aile içi bir sohbet meclisi kurmaktan geçiyor... Bunu bir akşam yapıp o güzelliği tattıktan sonra emin olun her gün akşam olsa da ailece bir muhabbet etsek diyeceksiniz...
Unutmayın Cennet´e ulaşmanın yolu sevgi ve muhabbetten geçer...!
YAZARIN DİĞER YAZILARI