?>

Geçim Sıkıntısı ve Asgari Ücret Gerçeği

Yunus BUDAKTAŞ

1 gün önce

2025 yılı için açıklanan 22 bin 104 TL'lik asgari ücret, artan enflasyon ve hayat pahalılığı karşısında bir çözüm olmaktan uzak. Son yıllarda ekonomik krizlerin etkisiyle dar gelirli vatandaşlar temel ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanıyor. Hükümetin açıkladığı enflasyon rakamlarına rağmen, asgari ücrete yalnızca %30 zam yapılması, bu ülkede yaşayan milyonlarca insan için gerçekten bir hayal kırıklığıdır. Vergi yükü ise halkın sırtında her geçen gün daha da ağırlaşıyor. Öyle ki elektrik, doğalgaz, temel gıda ürünleri ve ulaşımdaki vergiler %40-50-60 seviyelerine ulaşmışken, çalışana yalnızca %30 zam yapılması, adalet ve vicdan duygusunu derinden yaralıyor. Bu durum, AK Parti’nin iktidara geldiği ilk yıllarda savunduğu "vatandaşın geçim sıkıntısını gidermek" vaadinin ne kadar uzağında olduğunu gözler önüne seriyor. Bir yanda milyonlarca liralık vergi borçları silinen büyük şirketler, diğer yanda 22 bin 104 TL ile geçinmek zorunda bırakılan işçi ve emekçiler... Çarşıya, pazara çıkan herkes fiyatların ne kadar uçuk olduğunu biliyor. Ancak görünen o ki, siyasiler halkın gerçeklerinden kopmuş durumda. Acaba “Bu parayla geçinin” diyenler, temel ihtiyaçların fiyatlarından, kiraların ulaştığı astronomik seviyelerden haberdar mı? Bugün halkın esas gündemi geçim sıkıntısı. İnsanlar çocuklarına süt alamıyor, evlerine doğru düzgün bir yemek koyamıyor. Buna rağmen hükümet, vatandaşın sırtındaki yükü hafifletmek yerine, onları daha da derin bir ekonomik darboğaza sürüklüyor. Oysa ki vatandaşın beklentisi, refah seviyesinin yükseltilmesi ve alın terinin karşılığının verilmesi. Bu tablo sürdürülebilir değildir. Hükümetin ekonomideki gerçekleri görüp vatandaşın ihtiyaçlarına uygun adımlar atması artık bir zorunluluktur. Geçim sıkıntısının çözümü, yalnızca asgari ücrette sembolik zamlar yapmak değil; halkın alım gücünü artıracak, gelir adaletini sağlayacak köklü ekonomik reformlarla mümkündür. Aksi takdirde, milyonlarca insan için bu tablo daha da karanlık bir hal alacaktır.
YAZARIN DİĞER YAZILARI