?>
Güncelleme mi, Artış mı?
Nerden tutsak, nerden başlasak bilemez hale geliyoruz, geldik. Asla ama asla o üç harfli kelimeyi duymak istemiyoruz. Ancak; biz istesek de, istemesek de bir güncelleme, bir artış yapılıyor durmadan. Durum böyle olunca da; elektrik ve doğalgaza yapılan yüzde 38'lik güncellemeler yani artışlar iğneden ipliğe her şeye anında yansıyor. Rakamları Ocak ve Temmuz gibi aylarda düşürmeyi başararak kendilerine göre ayarlayan, kendine göre marketler ile mağazalardan alışveriş yaparak gerek çalışanların, gerekse emeklilerin bu rakamlar nedeniyle düşük ücretler almasına neden olan kurumumuz acaba 1 Temmuz ve şimdi de 1 Ağustos itibariyle yapılan elektrik ve doğalgaz zamlarını pardon güncellemelerini ve artışlarını görmüyor mu? Hadi ben lise yıllarından beri gözlük kullandığım için hipermetrop ve astigmat rahatsızlığı olan biri olarak rakamları iyi seçemiyorum, çalışanlara ve emeklilere zam yapacak kurum da mı böyle? İki haftadır "Ayar" ve "Fark" başlıklı makalelerimle olup bitenleri elimizden geldiğince, dilimiz döndüğünce yazmaya ve anlatmaya çalışıyorum. Ama nafile... En ufak bir tepki bile yok. Aman Allah'ım acaba bu güncelleme ve artışları başka birileri mi yapıyor? Yoksa bizim ülkemizde enflasyonun düşmesi istenmiyor mu? Alınan tasarruf tedbirleri, yapılan toplantılar, 2024 yılının "Emekliler Yılı" ilan edilmesi sabote mi edilmek isteniyor? Tabii biz gazetecilerin tuzu kuru. Öyle de eleştir, böyle de eleştir. Hiç kendimizi bu güncelleme ve artışları yapanların yerine niye koymuyoruz? Yazıyı yazarken düşünüyorum. Yetkili ben olsam acaba bu güncelleme ve artışa gider miydim? Çalışanların ve emeklilerin maaşlarına daha yüksek oranda zam verir miydim? Daha şimdiden çıkamadım bu işin içinden. Ama yapamıyorum diyerek özür dilerdim ve bir kenara çekilirdim diye düşünüyorum. Bekara nasıl eşini boşamak kolaysa bize de öyle gelebiliyor olabilir ama bu iş gerçekten zor gözüküyor. Biz asillerin seçtiği vekiller, bizden kat kat fazla maaş alıyor, onların atadığı üst düzey yöneticiler de keza öyle. Ama unutmadan yazmalıyım. Bu birkaç yerden maaş alan yöneticilerimiz 1 Ocak 2025'ten itibaren sadece en yüksek maaşını seçecek ve o da 98 bin lirayı geçmeyecek. Çok üzüldüm, üzülüyorum. 2025'ten itibaren nasıl ev kirası ödeyecek, nasıl geçinecek bu üst düzey yöneticilerimiz? Öte yandan; kök maaş denilerek 1 Temmuz itibariyle yapılan yüzde 24,73'lük güncellemeyle yine 10 bin lirada kalan en düşük SSK ve Bağ-Kur emekli maaşları sayın vekillerimizin biraz geç tatile çıkmasına neden olsa da, 12 bin 500 liraya çıkarıldı. Hal böyle olunca en düşük SSK'lı ve Bağ-Kur emeklisine yapılan artış yüzde 24,73'ün çok üstüne çıktı ki; diğer emeklilerin hepsine haksızlık yapıldı mı, yapılmadı mı o da sizlerin takdiri? İster güncelleme, ister artış isterse o söylemekten ve duymaktan imtina ettiğimiz ZAM maalesef biz vatandaşlarını belini iyiden iyiye büküyor. Bakalım bu işin sonu ne olacak? Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar derler, ama doğruyu söylemek de gerekiyor. Beni tanıyanlar bilir, doğruluktan ve doğru söylemekten, yazmaktan dün olduğu gibi bugün de ve hiçbir zaman vazgeçmedim. Her şeyin yoluna girdiği, fiyatların artmadığı, kullanılan elektrik, doğalgaz ve harcamaların halk adına güncellendiği günler görmek ümidiyle siz değerli okurlarımı Allah'a emanet ediyorum. Kalın sağlıcakla...
YAZARIN DİĞER YAZILARI