“Hayat başlar ve biter! Nasıl başlayıp, ne zaman ve nerede sona erdiği değil, ikisi arasına neler sığdırabildiğin önemlidir.” diyor, Amin Maalouf.  Ne güzel söylüyor. Mükemmel bir hayata sahip olmak elbette kolay değildir, fakat doğru bir zihniyet, bilinçli bir akıl ve doğru becerilere sahipsek, doğru ve emin adımlar atabiliyorsak anlamlı bir hayat yaşamak elbette mümkündür.  Yani yıllar sonra geriye dönüp baktığımızda “keşkesiz, şimdiki aklım olsaydı”, “elimden tutan birisi olsaydı” ya da “eğer şansım olsaydı” gibi olumsuzluklar, mazeretler oluşturmadan, her günü dolu dolu yaşayarak önyargılı olmadan ve olumsuz bakış açıları taşımadan pişman olmayacağımız anlamlı bir hayat yolculuğu yaşamalıyız. 21.yüzyılın kargaşası, karmaşası ve alt üst oluşu içinde anlamlı bir hayat sürdürmek titiz bir davranış ve yetenek, beceri, ustalık istiyor, dikkat istiyor, itina istiyor aslında aksi takdirde hayatımızı iyi ve anlamlı kullanmadan uzun süre yaşasak ne anlamı olur? Hata ve yanlış yapmamaya çalışmak belki de hiçbir şey yapmamayı tercih etmektir. Bu nedenle anlamlı bir hayat sürmenin ilk adımlarından biri de mevcut alışkanlıklarınızı gözden geçirmek, yıllar içinde gelişmiş olabilecek yanlış, hatalı alışkanlıklarımızı tespit etmek ve bu alışkanlıkları değiştirmek için yeni güzel alışkanlıklar oluşturmaktır. Gerek kendi yaptığımız gerekse başkalarının yaptığı hatalardan ders almalıyız. Ancak geçmişteki hatalardan ders almayı başaramayan, aynı hataları tekrarlayanların çok olduğunu da gözlemleyebiliyoruz. Hayat, sürekli öğrenme, bilgi edinme ve gelişme üzerine kuruludur. Hayatımız boyunca inişler ve çıkışlar yaşadığımız anlar mutlaka olacaktır ama her birinden de mutlaka bir ders çıkarmış olmamız gerekir. Hayatımızı daha anlamlı ve yaşanmaya değer kılacak şeyler mutlaka vardır. Vaktimizi nasıl daha akıllıca kullanırız ve nasıl anlamlı bir hayat yaşarız diye düşünmek gerekmez mi? Nefretin virüs gibi yayıldığı şu günlerde sevmeyi seçmek belki de kendimize, ailemize, sevdiklerimize ve çevremize yapabileceğimiz en büyük iyilik olacaktır. Sevebilmek ve üretebilmek bizi diğer canlılardan ayıran iki temel özellik olduğuna göre mutlu ve anlamlı bir hayat sevgi dolu olmaktan, sevgi göstermekten geçer. Kendisine dürüst davranılmadığından, dürüst kararlar verilmediğinden yakınan insan aslında hep karşı taraftan dürüstlük beklerken kendi dürüstlüğü aklına bile gelmemektedir. Warren Buffett ,"Dürüstlük son derece pahalı bir hediyedir. Bu hediyeyi ucuz insanlardan beklemeyin." diyor.  O halde birey öncelikle kendisine karşı dürüst olmalıdır. Başarısızlık ve pişman olma korkusuyla pek çok şeyi yarım bıraktığımızın veya ertelediğimizin farkında olmalı ve hiçbir şeyden pişman olmamalıyız. Risk almadan sonuç alamayız. Unutmamalıdır ki pişman oluruz diye korkup kaçındıklarımız, gelecekte bize daha çok pişmanlık verebilir. Anlamlı bir hayat yaşamanın sırlarından biri de aldığımızdan fazlasını vermek için çaba göstermektir. Ömür boyunca daha cömert, daha verici yaşamak için çaba göstermelidir. Cömertlik, kişinin gönül zenginliğidir. Her hususta iyilik sahibi olmak da bir cömertliktir. Hakk'ı söylemek, ilmi yaymak, güzel söz, güler yüz, iyi niyetli ve ahlâklı olmak da bir cömertliktir. İnsan yaş aldıkça zamanın eskisinden daha hızlı ilerlemeye başladığını hisseder, zaman ileri yaş grupları için çok hızlı geçer. İşte bu nedenle hayatı daha az yargılayıp hayatın tadını daha fazla çıkartmak gerektiğini düşünerek hayatı anlamlı kılmanın en önemli yollarından birisinin de anı yaşamak, her anın kıymetini bilerek, her günün bir ihsan olduğunu düşünerek yaşamak olduğunu unutmamak önemlidir. Tek bir hayatımız var ve onu da verimli ve en iyi şekilde yaşamalıyız.