-Bir kaç gün önce Boğaziçi Üniversitesi öğrencisi olduğunu söyleyen sözde LGBT mensuplarının Kabe-i Muazzamanın resmîni yere serip, Müslümanlara ve Resmin üzerindeki dini değerlerimize hakaret eden, Müslümanların sabrını zorlayan iğrenç yazılar yazıp, tahrik edici resimler çizilmesi aymazlığın, tacizin ve provokatörlüğün geldiği son noktadır. Bu cüreti nasıl buluyorlar düşündürücü... Eskiden bırakın cesaret edip sapkın ve cinsel azgınlıklarını topluma açıklamayı: Ailelerine ve arkadaşlarına dahi cinsel değişimlerini ve sapkın duygularını belli etmezler saklarlardı.  Neler oldu, neler değişti de şimdi azdılar. Korkusuzca, ahlaksızca, hayvanı duygularını ve şeytani dürtülerini uluorta da yaşatıp toplumun ahlakını, İslam´ın değerlerini aşağılayabiliyorlar... Hukuk üzerine düşeni yapacak, vatandaş dini, milli sorumluluğunu bilecek, şuurlu olup değerlerine sahip çıkacak...   -Beytullahımıza, Kutsal mabedimiz Kabe´mize yapılan hayasız saldırlar, Kabe-i Muazzamanın resminin kenarlarını mor renklere boyayıp, LGBT bayrağı yapıştırıp, Hz. Muhammed´in ib.... diye adi cümleler kullanılarak yazılan sözler Müslümanları cinnete sevk eden kışkırtmalardır. Eceli gelen köpek cami avlusuna pisler misali; Canına susamış bir İblis´in kışkırtması ancak bu kadar olur. Kabe´nin tam üzerine şahmeran resmi koyarak yere serilmiş bir şekilde, Müslümanların beynine kan sıçratmaktan başka bir manipüle amacı taşıyamazdı.   -Her eylemi özgürlük ve demokrasi sözcüğünün arkasına sığınarak yapan bu Lut kavminin sapkınları, son yıllarda hak arama adı altında iğrençlikte sınır tanımadan her akla gelen değerle alay edip dini değerleri aşağılama hakkını nereden alıyorlar... Hakaret dolu sloganlar, küfürler ve ahlak sınırlarını zorlayan kadın ve erkek görünümünden çıkmış cehennem zebanilerine bezenmiş tipleriyle, gençliğin ve toplumun ahlak yapısını erozyona uğratan sözde öğrenci kisvesi altında korkmadan eylem yapıyorlar. Yedikleri naneler ve haltlar yutulur ve affedilir gibi değil. Kültürel mirası, ahlaki düşünceyi, dini temayülleri hiçe sayan bu sapkın ve habis düşünceli yaratıklara artık sabır tükendi. Bıçak kemiğe dayanmıştır. Bunların emir aldığı, cesaretlendirildiği, fonlandığı merkezlerin amaçları; Batının içimizdeki ahlaki değerleri, tarihten gelen saf genleri, Türk toplumunun ruhunda bulunan iman gücünü hedef almaktadır.    -Boğaziçi Üniversitesinde dini değerlerinin aşağılanmasına tepki gösteren bilinçli öğrencilerinde üniversite içindeki şer odaklar ve beyinler tarafından bilinçli olarak isim isim fişlenip sosyal medyada isimleri yayınlanarak hedefe oturtulması bu şeytani planı yapanların niyetlerini göstermektedir. Gerçi bunlara gerekli reaksiyon hem toplumdan hem kamu otoritesinden yeterince verilmediği için ?köpeksiz köyde değnekle geziyorlar.? Bunlara ses çıkarıp karışan yok mu? Bu sapkınlıklara diyanet işleri sessiz kalamaz... Anlaşılan o ki bu defa LGBT üzerinden toplumda bir çatışma çıkarılmak isteniyor. Eylemi yapan 4 kişi gözaltına alınırken İstanbul Valiliği açıklama yaptı. Bu resmin Boğaziçi Üniversitesi´ndeki Boğaziçi Güzel Sanatlar Kulübü´nde yapıldığını ve kulüpte yapılan aramalarda PKK´ya ait  doküman, terör elebaşı ve bebek katilinin posterleri, propaganda içerikli yasak kitaplar ortaya çıkıyor. Bu sözde 4 öğrencinin arkasındaki fitnenin eli Avrupa´ya, Emperyalizme kadar uzanıyor. Her kılıkta ortaya çıkıyorlar. Ülkenin en iyi üniversitelerinde okumakta olan bu LGBT´liler, devrimci, demokrasi havarisi ve misyoner kılığına girip farklı mecralarda ortaya çıkıyorlar.   -Haçlı zihniyeti kendi ülkelerinde ahlak, haya, aile değeri, birbirine olan sadakat duygusunu kaybetmiş; annesi babası belli olmayan bir küfür topluluğudur. Ülkemizin değerlerine ve İslam dininin emanetlerine topyekûn bir saldırı her zaman vardı. Başörtüsüne uzanan eller kırılmışken şimdi Kabe´yi hedef alan bu hadsiz cesaret tahammül edilemez bir hale gelmiştir.   -İslami değerlere ve Cumhurbaşkanımıza olan nefretten beslenen bu kisvenin durmayacağı bellidir. Kuran´a, sünnete, Resulullah´a (sav) toplum barışına saldırıp hakaret etmekten korkmuyorlar.. Bu şekilde nefretten besleniyorlar... Pekala neden ? Her türlü provokasyonu, iğrençliği, saldırıyı ve kahpeliği yapıyorlar. Bunu millet olarak, devlet olarak, ensar bir toplum olarak iyice anlayıp idrak etmeliyiz, bilinçlenmeliyiz. Genç nesillerin ileride Münevver bir toplum olması için onları kazanmalıyız. Mayası bozulmuş gençliğin cinsel sapkınlıklara düştüğü LGBT örneğinde görüldüğü gibi sonuç aşikardır. Sorumluluğumuzu ebeveynler olarak, vatandaş olarak, millet ve devlet olarak ne zaman hatırlamalıyız. Yeter ki İblis´in bu oyununu görelim, bölünmeyelim, yaşamın gayesini unutup pes etmeyelim, safları terk etmeyelim.   -Üzerimizde ölü toprağı var değerli okurlar! Sessiziz Dostlar! Hassasiyetlerimizi koruyamıyoruz güzel insanlar... Ayağa kalkıp kükremek için, değerlerimize sahip çıkmak için, İslam´ın değerlerine sahip çıkıp şehadete ermiş necip ecdadımızın Aziz hatıraları için kıyama kalkmalıyız. Vakit sessiz kalma, pus olma vakti değildir. Ölümün her an kapımızı çalacağı bir dünyada ruzu mahşerde başlarımızın ilahi adalet karşısında eğilip bükülmemesi için fikri, zikri, bedeni, maddi mücadelede bulunup ruhlarımızı vatan ve iman aşkıyla harlamalıyız. Evlatlarımıza, ailemize, komşularımıza, arkadaşlarımıza, hemşerilerimize İblis´in oyununu anlatmalıyız. Organize olmalıyız, bir olup iri olup diri olmalıyız.  Allah´ın ipini sımsıkı sarılmalıyız. Küffar İblis´e uşaklık yapmaktan, Müslüman memleketinde salyangoz satmaktan, İslam´a hakaret edip dini değerlerimize hakaret etmeyi maharet saydığı ahir zamanda ne için yaşadığımızı unutabilir miyiz ? Ahvalimiz ortayken Müslümanların gaflet ve dalalete düşmesi kabul edilemez.