?>
HAYATA YENİ DEĞERLER KATMAK!..
Yarınları dünden daha ileriye taşıyabilmek adına, değişime ayak uyduran misyonu ve vizyonu ile geleceğe ışık tutan, topluma değer katmayı hedefleyen; daima yarınlar için çalışan; sağlığa, bilime, eğitime kısacası yaşama değer katan öngörü sahibi, çalışkan, dürüst, azimli ve başarma isteği ile dolu; edindiği tecrübe ile de aynı değerleri yaşatmak için çaba gösterecek, var olan ilkeleri ileriye taşıyacak, geliştirecek yeni nesiller yetiştirecek bireylere her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.
Bir ülkenin en kıymetli varlığı eğitilmiş insan gücüdür. Türkiye'yi kalkındıracak, yarınlara güvenle, umutla taşıyacak olan sistem ise eğitimdir. Bir ülkenin gelişmişliği, çağdaşlığı eğitimiyle doğru orantılıdır.
İnsanlık, değerli insanların hayata yapacakları katkılarla gelişecek ve güçlenecektir. Bu nedenle insan da değerli bir varlık olarak bilgisini, enerjisini vb. insanlık yolunda doğru bir şekilde kullanmalıdır.
Eğitimin sürekliliği ve gerekliliği göz önüne alındığında gelişen dünya ve teknoloji öğrenilen bilgilerin insanda bir ömür boyu kalmayacağından, bilginin her yaşa ve her çağa ayak uydurmak zorunda olduğu gerçeğini açığa çıkarmaktadır. Çünkü bilgi arttıkça insan daha da fazlasına ihtiyaç duymaya başlamaktadır.
Gönülden bağlı olunan ülkenin dünü, bugünü ve geleceğine katkı sunmaya, topluma faydalı çalışmalarla ortak değerler katmaya devam edebilmek için bilgili, bilinçli olmanın yanı sıra araştıran, soran, sorgulayan aynı zamanda sosyal, kültürel yönden de kendini geliştirmiş, yetiştirmiş bireyler olunması gerekmektedir. Çünkü bir toplumun bilgisiz ve ilimsiz kalması o ülkenin ahlaki çöküşünü hızlandıracak; onur, sevgi, saygı, şefkat, edep, hayâ, bilgi, cömertlik, ahde vefa, doğruluk, dostluk gibi birçok üstün özelliklerin de yok olması neden olacaktır.
Oysa bilindiği gibi İslâmiyet, ilmi daima methetmekte, Müslümanları daima ilme teşvik etmekte, geçmişte olduğu gibi bugün de ilme, ilim öğrenmeye ve âlimlere büyük önem vermekte, insanın kendisini geliştirmesini öğütlemekte; bütün yeni keşifleri öğrenmesini ve yapmasını istemekte; akıl ile elde edilen bilgilerin, din bilgileri ile birlikte öğrenilmesini ve sonuçlarının İslamiyet’e uygun, insanlara faydalı olacak şekilde kullanılmasını, iyilik yapılmasını, kötülükten sakınılmasını emretmektedir.
Hadis-i şeriflerde “İlmi, Çin’de de olsa, alınız!”, “Beşikten mezara kadar ilim öğreniniz, çalışınız!” , “Yarın ölecekmiş gibi ahirete ve hiç ölmeyecekmiş gibi dünya işlerine çalışınız!” buyurulmaktadır.
Millet olarak amacımız,” iki günü aynı olan ziyandadır” düsturundan hareketle her zaman daha çok çalışarak ülkemizin geleceğini düşünen, mücadeleci ruha sahip, çalışkan, vatanperver ve Atatürk'ün dediği gibi "Fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli" milyonlarca muhafız yetiştirmek olmalıdır.
Ancak ne acıdır ki Müslüman ülkelerin bu manada çok geri kaldığı görülmekte, buna karşın dün olduğu gibi bugün de Müslüman olmayan milletler elde ettikleri teknolojiyi, zulüm ve işkence vasıtası yapmakta, kendilerini üstün görmekte ve kendilerinden başkasına hayat hakkı tanımamaktadırlar.
Bilindiği gibi dinlerin de ana gayesi de insanları huzura, mutluluğa, başarıya götürmektir. Bütün dinlere göre insan büyümek, gelişmek istiyorsa öncelikle kendini tanıması, kabiliyetlerini ve sınırlarını bilmesi gerekir ve hem kendi içinde hem de sosyal çevresiyle barışık, her an hayata katkı sağlayan bir varlık olmalıdır. Çünkü yaşamak sürekli gelişmek, kendini geliştirmek demektir.
Her birey içinde yaşadığı toplumun bir aynasıdır. Dili, dîni, gelenek ve görenekleriyle toplumunun özelliklerini yansıtır. O halde İslâm anlayışını benimsemiş toplumların insanları bilgili, bilinçli, âdil, güvenilir, cömert, fedakâr, hayâ sahibi, vaktini boşa harcamayan, öfkesine hâkim, çalışkan, azimli aynı zamanda ihtiyatlı; güzel, hayırlı ve yararlı işler yapanlar olmalıdır.
Bir insanın hayat boyu yapacağı tüm çalışmalar, faaliyetler insanlığın yararına olmalı; sağlığa, bilime, ülkemize kısaca yarınlarımıza değer katmalı; dünden bugüne, atılan her adımda insanımızın ve ülkemizin yarınları düşünülmeli, en iyisine ulaşma çabasından hiç vazgeçilmemelidir.
Öyleyse; eğitimin ne yaşı, ne de zamanı var. Öğrenmeye, öğretmeye ve paylaşmaya devam edilmelidir. Çünkü hayat okudukça, öğrendikçe, geliştikçe, paylaştıkça hem insanın kendisi, hem ülkesinin yarınları için çok daha anlamlı ve güzel!.. Hayat boyu kendini bilen, geliştiren, yetiştiren insanımızın çok olması dileğimle...
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
ANLAMLI BİR HAYAT YAŞAMAK
02-12-2024
-
Öğretmenlik Değerini Yitirmemeli!..
17-11-2024
-
Ahilik Kültürü Yaşatılmalıdır
01-11-2024
-
Bilinçli Birey ve Bilinçli Toplum Olabilmek
13-10-2024
-
Gençlik insanoğlu için çok önemli bir evredir
23-09-2024
-
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Başladı (2)
10-09-2024
-
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Başladı (1)
09-09-2024
-
Tesadüfen mi yaşıyoruz?
26-07-2024
-
Daha Temiz Bir Çevre-Şehir-Ülke ve Dünya İçin Neler Yapmalıyız?
15-07-2024
-
Neden Okuma-Yazma Tembeli Bir Toplum Olduk?
09-07-2024
-
İnsanın Gözü Doymaz!..
04-07-2024
-
Bir Bayramı Daha Geride Bırakırken Düşündürdükleri
19-06-2024
-
HAYATI DOĞRU VE ANLAMLI YAŞAMAK
03-06-2024
-
Asalak Yaşamak!..
26-05-2024
-
Sevgi + Saygı + Özen + Şefkat + Anlayış + Güven = Mutlu Evlilik
22-05-2024
-
Toplumumuzdaki Değişim
19-05-2024
-
Öğretmenliğin Dünü Bugünü
15-05-2024
-
ÖĞRETMENİN EMEKLİSİ OLMAZ
05-05-2024
-
PEK ÇOK KONUDA BİLGİMİZ YOK AMA FİKRİMİZ ÇOK!..
29-04-2024
-
MUTLULUĞA VE BAŞARIYA ULAŞMAK İÇİN
21-04-2024
-
ANCAK AKIL SAHİPLERİ OKUR, İYİCE DÜŞÜNÜR, ÖĞÜT ALIRLAR!..
16-04-2024
-
RAMAZANIN VE BAYRAMIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
07-04-2024
-
RAMAZAN AYININ SONUNA YAKLAŞIRKEN
29-03-2024
-
İSLÂM BARIŞ, SEVGİ, HOŞGÖRÜ DİNİDİR
25-03-2024
-
İSLÂM, BİLİM DİNİDİR
17-03-2024
-
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA!..
12-03-2024
-
HAYATIMIZA GİREN HER İNSANIN BİR SEBEBİ VARDIR
08-03-2024
-
ARKADAŞ!..
25-02-2024
-
HOŞGÖRÜ
19-02-2024
-
DOĞRU İFADE ÇOCUK BÜYÜTMEK Mİ, ÇOCUK YETİŞTİRMEK Mİ?
12-02-2024
-
BİRBİRİMİZİ ANLAMIYORUZ, ÇÜNKÜ DİNLEMİYORUZ!..
05-02-2024
-
AİLE OLABİLMEK!..
28-01-2024
-
OKUMUYORUZ!..
22-01-2024
-
KENDİMİZİ NE KADAR TANIYORUZ?
15-01-2024
-
ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ DE BÖYLE OLDUK?
07-01-2024
-
ACISIYLA TATLISIYLA BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKTIK…
31-12-2023
-
SEVGİSİZ HAYAT, ANLAMSIZDIR…
28-12-2023
-
KALP KIRMANIN VE HAK YEMENİN BEYHUDELİĞİNİ BİLSE İNSANLAR HİÇ YANLIŞLIK VE KÖTÜLÜK OLUR MU?
22-12-2023
-
HAYALLERİMİZİN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTİYORSAK
18-12-2023
-
DOĞUM, YAŞAM VE ÖLÜM!..
15-12-2023
-
KADINLARINI EĞİTMEYEN ÜLKELER GERİ KALMIŞ ÜLKELERDİR!..
11-12-2023
-
HAYATA YENİ DEĞERLER KATMAK!..
04-12-2023
-
GÜZEL VE ETKİLİ KONUŞMANIN ÖNEMİ
29-11-2023
-
KİŞİSEL GELİŞİM NEDİR, ÖNEMLİ MİDİR?
23-11-2023
-
İNSAN "KİM VE NE OLDUĞUNU ASLA UNUTMAMALI!.."
17-11-2023
-
BİR İLİN GELİŞMESİNİ ENGELLEYEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR: DEDİKODU - HASETLİK - ÇEKEMEMEZLİK – KISKANÇLIK
14-11-2023
-
CAMİLER, CAMİDE BULUNMANIN BAZI KURALLARI VE ADABI!..
06-11-2023
-
Pazarcı Esnafının Tutumu ve Düşündürdükleri!..
01-11-2023
-
CUMHURİYETİMİZİN İLK 100. YILI KUTLU OLSUN
27-10-2023
-
“Z KUŞAĞI” DEĞİL, “TÜRK GENÇLİĞİ”
25-10-2023
-
“YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ”
18-10-2023
-
Hayatımızı Etkileyen Alışkanlıklar!..
11-10-2023
-
Komşuluk - Ev Alma, Komşu Al
05-10-2023
-
Müslüman’ım Diyoruz Ama!..
25-09-2023
-
SİVAS İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETME VAKTİ
14-09-2023