Yönetim konusunda defaten belirttiğim gibi en önemli etken yöntemdir. Yöntem, insanın evrendeki doğal ve sosyal olguları anlamak ve açıklığa kavuşturmak hususunda izlediği yollar, kullandığı araçlardır.
Yönetim genel bir kavram olsa da her platformda yönetimi etkin kılan yöntemlerdir. En doğru yöntem tevazu ile yapılan iştir. Zaten aynası iştir kişinin lafa bakılmaz düsturu ile hareket edebilmek bilincine sahip herkes işini, başarısını açıkça ortaya koyabilecek olup, tevazu ile de gönülleri fethetmeyi başarabilecektir. Bu düsturda yol yürüyen her bir yönetici üretmeyi, beklenilenin ötesinde projeler üretebilmeyi, kamu kaynaklarını gereği gibi ve etkin kullanabilmeyi başarabilecek, kamusal israfın her anlamda önüne geçebilecek, aynı zamanda toplum ile olan ilişkilerini de gayet iyi seviyelerde yürütebilmeyi sağlayacaktır.
Yönetim merkezi/ yerel/ askeri/ idari hangi manada olursa olsun genel bir kavramdır. Yönetimi başarıya götüren, etkin ve esaslı yöntemlerdir?
Tabi hep özlediğimiz/ olması gerekli olan bu uygulamaları bir de günümüz toplumsal anlayışları ile karşılaştıralım ve bakalım ki karşımıza neler çıkacaktır.
- Sadece bireylerin bugününü kurtaran sadece birey merkezli yönetici ve yönetim belirleyen algı hâkimdir.
- Benim bu yönetim ile işim var, beklentim büyük, benim de dahilim var anlayışının genel hâkim oluşu rabbim korusun toplumu felakete sürükler.
- günümüz bireylerinin ağırlıklı olarak öznel menfaatlerini aktif kılan bu fütursuz yaklaşımları karşısında,
- Yöneticilerimizin;
- Kamusal hizmet bilinci esası her bir bireyimizde tümü ile bireysel menfaatlerin önünde yer alsın,
- Kamu isimli büyük kavramda esasen her bir bireyin zaten ortak paydası, ortak menfaati bulunduğu bu sebepler ile kamu menfaatleri korunduğunda bireysel menfaatlerin de en geniş detayda korunduğu bilinç ve idraki aşılansın,
- Tüm kamu kurum ve kuruluşlarında yer alan makamlara yönelik yapılan tercihlerde, tevdi edilen hizmetlerde liyakat esası tüm düsturların üzerinde olsun, görevler, konusunda uzman ve kendisini o alanda yetiştirmiş ehil bireylere tevdi edilsin,
- Tevdi edilen görevlerde pasifize tutumlar sergilenmesin, ehil olmayan ancak sadece pasif kalmasının yeterli görülmesi, yeterli durması bu duruşun da yeterli kabul edilmesindeki orta ve uzun vadede ortaya çıkabilecek problemlerin, sıkıntıların varlığı hissedilsin,
- Kamusal hizmet esası, kamusal hizmet bilinci neyi gerektiriyor ise liyakat ile bireyler bu tercihlere rahatlıkla yönlenebilsin, her bir bireyin sahip olduğu yeteneklerden kamu hizmeti yararlanabilsin,
- Bireylerin kamusal hizmetlere yönlendirilmesinde kriter; kişilerin sadece o alanda isminin var olması ile, kağıt üzerinde varlık ile değil, tümü ile cisminin ve mevcudiyetinin etkinliği ile ortaya konulsun,
- Birlik ve beraberlik içerisinde toplumun ve yaşanılan coğrafyanın stratejik, jeopolitik tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurularak bilimsel projeler üretilsin, hizmet esası, etkin ve hızlı olsun,
- Son dönemde mevzuatlar ile de düzenleme haline getirildiği üzere; kamunun her alanında uzun yıllardır yapılan tüm gereksiz harcamalar kaldırılsın, israf engellenmiş olsun,
- Tevazu kamunun her alanında hakim olsun, kamuda yöneticiler ile toplumun her daim bir arada olması sağlansın,
- Toplumsal projeler etkin araştırmalar ile ortaya çıkarılsın, yapılacak tüm hizmetler ortak akıl ile oluşturulmuş ve toplumun istisnasız her kesiminin faydalanabildiği, toplumun her kesimince kabul görmüş icraatlar olarak yer alsın,
- Etkin okuma, bilimsel çalışmalar aktif olsun, laf değil proje üretilsin, kalem ve kelamımız etkin olsun.
Yönetimden beklentimiz sadece hizmet olsun ki toplum olarak mutlu olalım?
Aksi durum rabbim muhafaza eylesin bizleri toplumsal felakete sürükler ki, bu kez de sadece bireysel menfaat uğruna peşinden koşulan idareciler değil, hepimiz başarısız oluruz, aynı zamanda vicdani sorumluluk ve vebali de bizleri manevi atmosferde ciddi manada sıkıntıya uğratır.
Toplum olarak genel manada mutlu olmanın yöntemi yönetimlerden sadece adil ve etkin hizmet beklentisi içerisine girmemiz olacaktır?