İŞ HUKUKU İHTİLAFLARI ve İSTİHDAMI ZORA SOKAN DURUMLAR?
AVUKAT EYÜP DEMİRER
6 yıl önce
Bu yazımızda sizler ile İş Hukuku ihtilaflarını ve yaşanan bu ihtilafların istihdama verdiği sıkıntıları sizlerle paylaşacağız.
İşçi ile işveren arasındaki ihtilaflar toplumumuzun gündeminde birçok dönem yer aldığı gibi, İş Mahkemelerinde de büyük oranda iş yoğunluğunu oluşturmaktadır.
Tabi, 5521 Sayılı İş Mahkemeleri Kanununun temel amacı işçinin korunmasıdır. Bu Mahkemeler basit yargılama usulüne göre yargılama yapmaktadır. Basit yargılama usulü, yazılı yargılama/ yazılı delil ile ispat zorunluluğu esasından farklı olarak biraz daha şifahi beyanları dikkate alan bir yargılama usulüdür.
Bu yargılama alanında görülen ihtilaflar; tazminat İstemlerine müteallik olarak (kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötüniyet tazminatı) alacak konularını ( maaş, fazla mesai, ubgt, hafta tatili, yıllık izin vs.) kapsamaktadır.
İş Güvencesi Hukuku kapsamında işçinin iş akdinin haklı ve hukuka uygun olarak feshedilmesi gerekmektedir.
Ancak iş hayatında sosyal denge manasında yaşanılan işçi- işveren ihtilaflarının istihdamı zora sokan, zarar veren birçok yönü de uygulamada karşımıza çıkan örnekleri ile aşağıda belirttiğim detayda yaşanmaktadır.
Her ne kadar büyük oranda dava ve talepler gerek kanun hükmü ve gerekse emsal içtihatlar uyarınca işçi lehine sonuçlansa da hakkaniyet dengelerinin gözetilmesi açısından karşımıza çıkan her somut ihtilafın genel manada sosyal dengeleri korumasına da özen gösterilmeli, verilen kararlar her açıdan en geniş detayda değerlendirmeye tabi tutulmalıdır.
Şöyle ki,
- İşçi, mevcut şartlarına göre daha iyi şartlarda bir iş bulursa bu kez istifa vermesinin kendisi lehine kıdem tazminatı istemi doğurmayacağını bildiği için, işveren ve veya yetkili işveren temsilcileri ile sürekli problemler doğurarak istifa yoluna başvurmadan kendisi lehine bir fesih imkanı oluşturarak işyerinden mevcut kıdem tazminatını alma hesabı yapmaktadır.
- Yine, işçi yukarıdaki örneğimize ilave olarak, benzer durumda işi aksatma, performansını düşürme, doktor raporu alarak işe haklı mazeret ile gelmeme gibi yollara başvurmakta ani gelişen durumlarda işveren ve ilgili işçiye güvenilerek üretilmesi planlanan işler aksamaktadır.
- Yine, yaşanılan başka örneklerden yola çıkılarak; İşçinin işe, işyerine, işyerindeki diğer işçilere yönelik olarak tutum ve davranışları bu durumlarda ani bir değişiklik göstermekte, bu durumu istifa dilekçesi vermeden kendi lehine çevirmek hususunda da bir kısım tutum ve davranışları gözlemlenmektedir. Şikayet ise işçi açısından bu süreçlerin vazgeçilmezi haline gelerek her bir kurum bu manada sayısı tarif edilemeyen başvurular almaktadır.
- Mevcut yasal sürecin de lehine olduğunu bilmesi işçi açısından ciddi avantajlar getirince bu kez işverenler yönünden yine sebat ve sadakat ile mevcut işletmede çalışan diğer işçiler açısından bir kısım haksızlıkları gündeme getirmekte, esasen farklı bir öznel beklenti ile hareket eden işçi genel yararın önünde bir tutum ile hakkaniyet dengelerine aykırı iş bu eylemleri ile diğer tarafta mağduriyet oluşturmaktadır.
Özellikle kıdemli ve kendisine güvenilerek hareket edilen işçinin işini gereği gibi yerine getirmemesi, işinde haklı olmayan ve subjektif beklentileri ile genel yararın dışına çıkan hal ve tutumlar sergilemesi genel değerlendirme ile istihdam oluşumuna topyekün zarar vermektedir.
Üst üste yaşanılan bu tip sıkıntılar işveren cephesinde ciddi psikolojik ve ekonomik problemler oluşturduğunda işverenin işi ve işyerini devri ya da işyerinin kapatılması, işin sonlandırılması doğal sonucu ile karşı karşıya kalınacaktır ki, bu durumda sosyal manada dengelere zarar verecektir.
Her ay karşı karşıya kalınan ciddi maliyetler, iş yükü sıkıntıları, her işe uygun düzeyde yetiştirilmiş personel gelişmişliğinin sağlanması, başkaca birçok sorunların yanında bir de belirttiğimiz hassasiyetlerin ihlali, hayatını o işletmeden temin eden diğer tüm işçiler için de dengeleri alt üst eden ve hakkaniyete uygun olmayan sonuçları doğurabilecek, her dönemin olmaz ise olmazı istihdam da zarar görecektir.
Zarar gören istihdam sıkıntıları da toplumsal dengeleri her dönem ağır ve bazen de telafisi olmayan sonuçlara sürükleyecektir. Bu hususta da hakkaniyet dengeleri gözetilerek çözüm üretilmeli, sosyal denge daha fazla zorlanmamalıdır?