Bu yazımızda sizler ile ceza hukukunda istinaf kanun yolu esaslarının ana temaları hakkında faydalı olmasını temenni ettiğimiz bilgilerimizi paylaşacağız.
Ceza Muhakemesi Kanunu´nda ilke olarak, ilk derece mahkemelerinden verilen hükümlere karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği ifade edilmiş, on beş yıl ve fazla hapis cezalarına ilişkin hükümlerin istinaf mahkemesince resen incelenmesi uygun görülmüştür. İlk derece mahkemesince verilmiş olan hükümler, doğrudan temyiz edilemeyecek, bunlara karşı ancak istinaf davası açılabilecektir.
İstinaf İncelemesine Tabi Kararlar
a-) İlk Derece Mahkemesinin Son Kararları (Hükümleri)
Ceza Muhakemesi Kanunu´nda, mehaz Kanun´dan farklı olarak, ilk derece mahkemesinin basit nitelikli suçlar haricinde, tüm son kararlarına karşı istinaf kanun yolu öngörülmüştür. Kanun, istisna olarak önemsiz hatalara ve hukuka aykırılıklara göz yumulabileceği düşüncesiyle, bazı son kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağını kabul etmiştir.
İlk derece mahkemelerince verilen hükümler doğrudan temyiz edilemeyecek, önce istinaf yoluna başvurulabilecektir.
b-) Hükümden Önce Verilip Hükme Esas Teşkil Eden ve Başkaca Kanun Yolu Öngörülmemiş Kararlar ;
Ceza Muhakemesi Kanunu´nda, hükümden önce verilip hükme esas teşkil eden ve başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan kararlara karşı da hükümle birlikte istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir.
Ara kararı mahiyetindeki bu kararlara karşı son kararlar dolayısıyla kanun yoluna gidilebilmektedir(m.272/2). İstinaf kanun yoluna gidilebilen ara kararları, Kanun´da açıkça belirtildiği üzere, hüküm- den önce verilip de hükme esas teşkil eden, yani onu yaratan veya başkaca kanun yolu öngörülmemiş olan mahkeme kararlarıdır.
Ancak son karara esas teşkil eden ara kararına karşı istinaf yoluna başvurabilmek için başkaca bir kanun yolu öngörülmemiş olması gerekir. Sözgelimi ilk derece mahkemesince verilen ara kararına karşı itiraz kanun yolu öngörülmüşse, istinaf yoluna gidilmesi mümkün değildir.
İstinaf Kapsamı Dışında Kalan Kararlar
Daha önce de belirtildiği üzere; Kanun, önemsiz hatalara ve hukuka aykırılıklara göz yumulabileceği düşüncesiyle, bazı son kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağını kabul etmiştir.
Kanun, istinaf yoluna başvurabilme kuralının istisnalarını m.272/3´de düzenlemiştir. Buna göre, m. 272/3´de belirtilen sınırı geçmeyen (bugün itibariyle üç bin Türk Lirası dahil) adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri, üst sınırı beş yüz günü geçmeyen adlî para cezasını gerektiren suçlardan beraat hükümleri ve kanunlarda kesin olduğu yazılı bulunan hükümler aleyhine istinaf yoluna gidilemez. Bu tür son kararlar verildikleri anda kesin hüküm etkisine sahiptirler.
Ancak söz konusu kararların, her türlü denetimin dışında tutuldukları söylenemez. Nitekim bunlara karşı da olağanüstü bir kanun yolu olan kanun yararına bozma yoluna başvurulabilir. (m.309/1).
Başvurulacak Merci ;Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 273/1. maddesinde, istinaf isteminin hükmü veren mahkemeye yapılacağı belirtilmiştir.
Süre Şartı ; İstinaf davasının açılmasında süre çok önemlidir. Geliştirici (devredici) ve erteleyici etki, ancak süresinde açılmış bir davada teminat sağlar.
İstinaf davası, hükmün açıklanmasından (tefhim) itibaren yedi gün içinde açılır. Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, bu süre tebliğ tarihinden başlar(m.273).
Sonuçları Yönü ile;
Ceza Muhakemesi Kanunu´nun 272/1. maddesine göre, ilk derece mahkemelerinden verilen on beş yıl ve daha fazla hapis cezalarına ilişkin hükümler, istinaf mahkemelerince resen incelenir.
İstinaf davasının açılmasının birinci sonucu, aleyhine başvurulan ilk derece mahkemesi kararının kesinleşmesine engel olur.
İstinaf mahkemesi, yapılan itiraz üzerine, yeni bir kabul edilebilirlik incelemesi yapacaktır. İstinaf mahkemesi, bu inceleme sonucunda itirazı, itirazın süresinde yapılmamış olması nedeniyle reddedebilir; ilk derece mahkemesinin kararını itirazı kabul etmek suretiyle kaldırabilir veya itirazın reddine karar vererek ilk derece mahkemesinin kararını onayabilir?