Toplumca beraber yaşayabilmek, tüm bireylerin birbirleriyle her bakımdan dengede olabilmesi için kurallara ihtiyaç vardır.
Mehtap BÖLÜKBAŞI
4 yıl önce
Toplumca beraber yaşayabilmek, tüm bireylerin birbirleriyle her bakımdan dengede olabilmesi için kurallara ihtiyaç vardır. Bu kurallar her anlamda insanları özgürleştirmeye yararken, bir yandan da bu özgürlükleri belli çizgiler dâhilinde kısıtlaması gerçek dengeyi oluşturmuştur. Bireylerin toplumda mutlu yaşayabilmesi için uyulması zorunlu kurallar, toplumun temeline yerleşmiştir. Sosyal kurallar, din kuralları, ahlak kuralları, trafik kuralları, görgü kuralları, hukuk kuralları derken uzayan bir listede kuralların çoğalması sadece gereksinimlerden doğmuş bu şekilde de mutlu bir düzen inşa edilmiştir. Tabi ki bu mutlu düzen belirlenmiş bu kurallara toplumca uyulunca yerine oturacaktır. Özellikle biz toplum olarak kuralları pek sevmeyiz. Onları bozmak, uyumsuzluk pek hoşumuza gider. “yasaklar tatlıdır” sözünü havada bırakmayız. Pe ki toplum bireylerinin çoğunluğu neden kurallara uymaz? Bu sorunun cevabını bulmak için kuralların doğru kural olup olmadığına, yaşam şartlarına uygunluğuna bakmak gerek. Çünkü birilerine göre tam otursa da bir kesime göre oturmayabilir bazı kurallar. Birde kurallara uyulmadığında tam cezasının olup olmadığı ve varsa bu cezanın eşitlik kurallarına uygun olup olmadığıdır. En çok kuralları yasaları olan bir ülkede yaşıyoruz. Bu kuralların bazı yaşam şartlarına ters oluşu ve yeterince ceza uygulanmaması kural ihlallerine neden olmakta. Örneğin kitaplar korsan basılabilmekte emek hırsızlığının caydırıcı büyük bir cezasının olmaması kural ihlali ve haksızlığın önünü açmakta. Bir diğer ve çok önemli haksızlık kadına, hayvana uygulanan şiddet karşısında yeterince önlem ve cezanın bulunmamasıdır. Kurallara uymamanın en acısı da bu maalesef. Birde insan canına mal olan, telafisi mümkün olmayan sonuçlarla nice canların yanmasına, sakatlıklara, tramvalara kadar uzanan, maalesef en çok kural ihlali yapılan trafik kuralı, her an her dakika çiğnenmekte, nice canlar yakmaya devam etmekte. Birde bu kuralı ihlal eden kişilerin, bu kuralları denetleyen insanlar olması içler acısı bir durum. Daha geçen hafta Ankara da bir siyasetçinin nasılda kuralları hiçe sayarak konvoyuyla ilerlediğine şahit oldum. Başımızda kurallar ve yasalar için var olan bu insanlar topluma en güzel örnek olması gerekenler değil mi? Bunun gibi adaletsizce kural dağılımları ya da herkese farklı tavırlar insanlarda kurallara uymama içgüdüsü oluşturuyor. Kurallara uyulması için kuralları insanların yaşamlarına uygun hale getirmek gerekiyor. Kurallara uymayan kim olursa olsun hangi mevki ya da makamda bulunursa bulunsun, ister zengin ister fakir olsun aynı şekilde cezalandırılması gerekir. Özellikle trafikte polis, ambülans ve itfaiye dışında kimseye geçiş üstünlüğü verilmemesi, kuyruklarda, iş alımlarında cemiyet üstünlüğü farkı gözetilmeden kurallara uyulması, insan-hayvan fark etmeden tüm canlıya yapılan her olumsuz davranışın en büyük kural ihlali olduğunun kabul edilip buna göre yasaların tereddütsüz çıkarılması gibi gerçek kurallar ve haklar verilmelidir. Yani kurallar kime göre neye göre değil, insana göre olmalı ve insanca kurallara uyulmalı.