- İnsanın toplum içindeki karakteri doğumla başlar. Tüm çevreden öğrenilen davranış ve becerilerle toplumdaki ?sosyalleşme? başlar. Dünyaya gözlerini açan akıl ve ruh sağlığı yerinde olan mümeyyiz bir insanın kişiliği önce ailesiyle, sonra eğitim ve öğretim hayatıyla, daha sonrada iş çevresiyle oluşur. Zaman içinde de karakteri gelişip şekillenir. Bireydeki kişiliğin ve sorumluluk şuurunun oluşumunda ebeveynler, okul ve çevre faktörü direk etkilidir. - Allah milyarlarca insanı birbirinden farklı özelliklerle ve fıtratla yaratıyor. İnsanları birbirinden farklı kılan fiziksel özelliklerin yanında, fenotiplerine ve genotiplerine birde doğum sonrası kazandığı yetiler ve sahip olduğu özellikler ekleniyor. Bu özellikler kişinin toplumdaki kişisel kimliğini oluştururken, diğer bireylerden de farklılığını ortaya çıkarıyor. Topluma karşı sorumluluk bilinci olan bireyle, bu bilinci taşımayan insanı birbirinden ayıran etmenler sayesinde kişileri ve kişilikleri öğrenmemiz kolaylaşıyor. - Kişinin yetenekleri, becerileri, fikirleri, dünya ve ahiret görüşleri bireysel karakterin oluşmasına yardımcı olur. Sorumluluk duygusu olan insan, Rabbinden korkar, kul hakkına girmekten sakınır, insanlara eşit davranır, kendi iç ve dış aleminde mutludur, çevresinde saygındır. Bu bireyler Münevverdirler, tefekkür sahibidirler, kendileriyle barışıktırlar, toplumun normlarına uyarlar, çevrelerinde söz sahibidirler. Ben duygusundan ziyade biz duygusuna önem verirler. - Bireysel ve toplumsal sorumluluk bilinci olan insan; imrenilen ve gıpta edilen biri olarak ta toplumda "rol model" görülür. Allah insanoğluna öğrenme, düşünme, konuşma ve ayırt edebilme özelliğini vermiş. İyi veya kötü olmak insanın öğrendikleriyle sonucu kendi iradesiyle ortaya çıkar. Toplumda çevresiyle barışık olan saygın insanlar daima kendilerine rağbet edilen, hatırı sayılan kişilerdir. Önlenemez hırsların tuzağına düşmezler. Allah´ın buyruklarına karşı gelmekten ve kul hakkına girmekten sakınan Münevver insanlardır. - Toplum şuuru yerinde olan birey için manevi zenginlik, maddi zenginlikten önce gelir. Çevresine ve topluma karşı sorumluluk hisseden bireyin önceliği maddi edinimlerden önce gelir. - Çevremizdeki başarılı ve saygın insanları düşünürsek konuyu daha iyi idrak edebiliriz. Bir evde aile huzurluysa, birbiriyle barışıksa, birbirine karşı saygı ve sevgi hakimse işler yolundadır. Toplumdaki bireylerin sorumluluk duygusu ne kadar yüksekse;  bu durum toplumun kültürel ve sosyal zenginliğinin ölçüsünü gösterir. Ve yine bu durum toplumun ruh sağlığı ve huzuru için önemlidir. - Türkiye Cumhuriyeti Devletinin aziz ve necip milleti tarihi boyunca, bilhassa İslamiyet´i seçmesiyle hem İslam´ın sancaktarlığına yükselmiş hem de insanlığa büyük hizmetleri olmuş önder ve örnek devlet anlayışıyla tarih sayfalarında yer almıştır. Münevver şahsiyetler yetiştirmiş, tarihe yön verip tarih sayfalarında isimleri yer almıştır. Ensar görevine talip olmuş milletimiz, bu şuurla dünya arenasında saygınlık kazanmış, adalet dağıtmıştır. Milletimizi ve devletimizi uluslarasın ilişkilerde, İslam aleminde güvenilir kılan anlayış; adaletli oluşu, yardımlaşma ruhu ve yaratanın insana verdiği değer ölçüleri olmuştur.