?>

“KİŞİNİN EDERİ GERÇEK DEĞERİ KADARDIR”

-Her insan tartılacağı iyi veya kötü özgül bir ağırlık barındırır. İnsanların bir gerçek değerleri, bir de sözde değerleri vardır. Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder. İnsan ariflerden, münevverlerden müstefit olacağı gönülleri bulmalı...

Uğur YILDIRIM

3 yıl önce

-Her insan tartılacağı iyi veya kötü özgül bir ağırlık barındırır.   İnsanların bir gerçek değerleri, bir de sözde değerleri vardır. Biri gelir seni sen eder, biri gelir seni senden eder. İnsan ariflerden, münevverlerden müstefit olacağı gönülleri bulmalı...   -Hasbi insanlar, insana şifa verir. Lafa gelince kendini dürüst, adil, anlayışlı, cömert, yardımsever, tutarlı, ahlaklı gören insanın gerçek değerlerini; sözü değil, amelleri gösterir.   -Toplumu oluşturan bireylerin karakterini, saygınlığını, yaşayışını, gelişimini yakın çevresindeki dostları belirler. İnsan, uzun zaman beraber yaşadığı dostları gibi düşünür, onlarla olan münasebetleri kadar gelişir.   -Kişi sevdiğiyle beraberdir. Kişi oturup kalktığı arkadaşından etkilenir, güzel düşüncelerinden feyizlenir. Dünya ve ahiret görüşünde onları referans alır.   -İnsanın kişiliğinin oluşmasında hem hal olduğu kişilerin rolü büyüktür. Bu bir dost, bir kitap olabilir. İnsanın tavrını, düşüncesini, çevresinde bıraktığı izlenimler örnek aldığı kişilerden esinlenir.   -Kimliğinizin nasıl oluştuğunu, nelerden etkilendiğini bilmek isterseniz, kimlerle dost olduğunuza, okuduğunuz kitaplara, zamanınızı harcadığınız ilgi alanlarına bakmalısınız.   -Hz. Ömer’in (r.a) buyurduğu üzere “Kişinin dostu; aklının kılavuzudur.” -Her birey, kendi aklına uygun, kendi yaşam değerlerine göre dostunu seçer. Her canlı hem cinsiyle yürür. -Aslanlanlar aslanlarla, -Çakallar çakallarla...   -İnsan yaşam gayesini, hayattan beklentilerini, huzurunu, amacını gerçekleştirmeye vesile olacak projeleri, öz güvenini cesaretlendirecek, ayakta kalmak için omuz verecek, aynı menzile ulaşmada yoldaş olacak, ortak değerlere sahip karakterli dostlar edilmeli...   -Kişi karşılaştığı krizde, acıda, dar zamanda istişare edeceği ve yardım eli uzatacak dost kapısı edilmeli.   -Varlığından güç alacak, vefatı akabi hatırlanıp cenazesinde helallik alacağı ona şahitlik edecek, arkasından gözyaşı dökecek, hayatın her döneminde huzur kokan, güven sunan dostları bulundurmalı...   -Dost, insanın rehberi, sığınacağı güvenli limanı, umut kapısı, dünya ve ahiret için önemli bir ders ve sınavdır.   -Dost, gece gökyüzünü aydınlatan ay, gece dünyayı ışıtan ve ısıtan güneştir. Ufuksuz, sorumsuz, sorunlu ve ideali olmayan, dünya ve ahiret şuuru olmayan insanlar size zaman kaybettirir, sizi heder eyler, kedere sevk eder.   -Gönlü Yunus, yüzü Yusuf’ları dost edinmek gerek. Özü, sözü bir olan, dostluğu yere düşürmeyen Sıddıklar olmalı hayatımızda... İnsan çevresinde “sosyal statüsünün kazandırdığı rolüne sığınıyorsa, "karakter fukaralığı" yaşıyordur.   -Yüreği temiz insanları dost edinin... Edindiğiniz kişilerin düşünceleri kötü ise, sizin kalbiniz ve fikirleriniz ne kadar temiz olursa olsun, zamanla oturup kalktığınız kişilerin çirkin ve kirli düşüncelerinden etkilenirsiniz. İnancının gereğini yaşamayanlar, yaşantısının gereğini yaşarlar.   -Doğru yola yanlış insanla çıkarsanız hedefinize giden menzile varamazsın. Neyi aradığını bilmeyenin, kiminle oturup kalktığının, kimleri dost edindiğinin bir kıymeti harbiyesi olmaz. -Ne amaçla kimi sevdiğini bilmeyen, ne için kimi sevdiğini idrak edemez.   -Kişiye yapılan fedakarlık, sevgisini değil de "istismarını" artırıyorsa; bu onun sadece fedakarlığa layık olmadığını göstermez; aynı zamanda, onun ne kadar "ahmak" olduğunun da göstergesidir.   -Ahde vefa "asil ruhlu" şahsiyetlerde bulunur. Davası ve Ahde Vedası bulunmayan, duygularını istismar eden ahmaklardan uzak durmak gerekir.   -İsmet Özel’in deyişiyle; “Karlı bir gece vakti uyandıracağın” dostların olmalı hayatta...   -İç huzursuzluğu hissettiren kişiden uzak durulmalı... İç huzur, gerçek dostla sahte dostu ayırt edebilmenin göstergesidir.   -İş işten geçtikten sonra yapılan ahlar, vahlar kifayetsiz kalır. Kimi arkadaş vardır; kişiyi ölümün eşiğinden kurtarır; kimisi de uçurumun kenarına bırakır.   -Unutmayalım ki; güveninize layık olmayan biri, sevginize de layık olamaz.   -Güven, sevgiden önce gelir... Güvenmeden sevmek, dost edinmek üç günlüktür. Güvenerek sevmek, dostu vuslat edinebilmek ise bir yaşam şeklidir.   -İnsan, kişiliğini, yolunu ve değerlerini korumalı.   -Akıllı insan; sevgisini, değerini ve güvenini ancak hak edene verir. “Kişinin ederi gerçek değerleri” kadardır vesselam...
YAZARIN DİĞER YAZILARI