Bugün sabah her zamanki gibi erken kalktım. Birkaç işimi hallettim, bunun verdiği huzur ile iş yerim / okuluma geldim. Akşama kadar çalışacağım planlamalarımı yaptım. Çalıştıkça mutlu olan, iş arkaya attıkça huzur dolan yapım var. Bilgisayarım açılırken sosyal medyaya şöyle bir bakayım dedim, hay bakmaz olaydım. Bir tane fotoğraf, çocuk kitapçıda yere çömelmiş, kitap okuyor. Altındaki yazı, çocuğun parası olmadığı için kitap alamadığı, çocuğun da gizlice okuduğu yönünde. Elbette sosyal medyada bu tip fotoğraflar insanların duygularını istismar etmek için, takipçi sayısını artırmak vb sebepler için kullanılıyor. Birçoğu da gerçek dışı oluyor. Fotoğraf doğru olsa bile yazı gerçek olmayabiliyor. Örneğin çocuk ailesi ile alışverişe gitmiştir de ailesi kitap bakarken çocuk yorulmuş yerde kitap bakıyor da olabilir. Sosyal medyada her şey mümkün. Ancak böyle bir ihtimalin olması bile çok düşündürücü. Günümüz dünyasında insanların özellikle gençlerin kitap okumamasından şikayet edip duruyoruz. Tüm bu koşullara rağmen kitaba ulaşmakta zorlanan hatta imkansız kılınan bir çocuk düşünmek bile istemiyor insan. Bazı insanlar şunu diyebilir. Kütüphaneler var, okumak isteyene kitap yok mu? Bunu söyleyen insanın çok fazla kitap okumadığını, bu işlerden anlamadığını hemen anlayabilirsiniz. Zira gerçek kitap kurtları, kişinin kendi kütüphanesinin olmasının, ilgili alanlarına göre alakalı kitapları ardı ardına okumanın, altını çizmenin, notlar almanın ne demek olduğunu bilirler. Küçük bir çocuk da bu kadar profesyonel olmasa bile kendi şahsi kütüphanesinin olmasını hak ediyor. Bu gelecekteki kitap sevgisinin de temellerini oluşturur. Gün boyu Cuma mesajları atıp duruyoruz. Eğer bir tane bile çocuk dahi parası olmadığı için kitap okuyamıyorsa bugün Cuma değildir. Bir tane bile böyle bir çocuk varsa bundan sonra Cuma hiç gelmeyecektir. Anlayana?