?>
KUR'AN'DA SALAT-NAMAZ GEÇEN AYETLER: (4)
Namaz vakitler:
Hûd / 114الصَّلٰوةَ: salâte: “Gündüzün iki tarafında (öğle ve ikindide) ve gecenin (gündüze) yakın vakitlerinde (akşam, yatsı ve sabah da) namazı ikame et! Muhakkak ki iyilikler, kötülükleri (küçük günahları) ortadan kaldırır. İşte bu, anlayışı ve kavrayışı olanlar için bir öğüttür.
Ra’d / 22الصَّلٰوةَ: salâte: “Onlar ki, Rablerinin rızasını kazanmak için sabrederler, namazı ikame ederler, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve aşikâr infak ederler, kötülüğü de iyilikle savarlar. İşte (geçici dünyanın ardından) gelecek olan ahiret yurdu bunlarındır.
İbrahim / 31الصَّلٰوةَ: salâte: “(Ve) inananlara söyle: Hiçbir pazarlığın, dostluğun, arkadaşlığın olmayacağı o gün gelip çatmadan önce, namaza devamlı ve duyarlı olsunlar, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden gizli açık versinler.
İbrahim / 37الصَّلٰوةَ: salâte: “Ey bizim Rabbimiz! Ben zürriyetimden bir kısmını senin kutsal mabedinin yanında, ekin bitmez bir vadide yerleştirdim. Ey bizim Rabbimiz! Namazı gereğince kılsınlar diye böyle yaptım. Ya Rabbi! Artık insanların bir kısmının gönüllerini onlara doğru yönelt, onları her türlü ürünlerden rızıklandır ki sana şükretsinler”.
İbrahim / 40الصَّلٰوةِ: saati: “Ey Rabbim! Beni ve soyumdan gelen iyi insanları, namazı dosdoğru ve devamlı kılanlardan eyle. Dualarımızı kabul eyle, ey yüce Rabbimiz!
Namaz vakitleri:
İsra / 78الصَّلٰوةَ: salâte: “Güneşin (tepe noktasına gelip batıya doğru) kaymasından, gecenin kararmasına kadar (belli vakitlerde) gereği gibi namazı ikame et. Bir de şafak ışığının toplandığı vakitte sabah (namazı) okuyuşunu, unutma ki sabah okuyuşu, (insanı her tür manevi) algıya açık hâle getirir.
İsra / 110بِصَلَاتِكَ: bi-salâtike: “De ki: "İster ‘Allah’ diye çağırıp yalvarın, ister ‘Rahman’ diye çağırıp yalvarın; hangisi ile (dua edip) yakarırsanız (olur, zira) en güzel isimler O’nundur." Namazında da sesini çok yükseltme, çok da kısma, bu ikisi arasında (orta) bir yol benimse.
Meryem / 31بِالصَّلٰوةِ: bi-salâti: “Her nerede olursam olayım, beni kutlu ve bereketli kıldı ve yaşadığım sürece namaz kılmamı, zekât vermemi emretti bana.”
Meryem / 55بِالصَّلٰوةِ: bi-salâti: “(Hz. İsmail) Ailesine (ve çevresine), namazı ve zekâtı emrederdi ve o, Rabbi katında kendisinden razı olunan birisiydi.
Meryem / 59الصَّلٰوةَ: ssalâte: “Derken onların ardından, yerlerine öyle bir nesil geldi ki, Allah ile aralarındaki en sağlam bağ olan namaz kılma duyarlılığını kaybettiler, bunun doğal sonucu olarak da, arzu ve heveslerinin peşine takıldılar ve bu büyük Peygamberlerin mirasını hoyratça tahrip ederek ahlâksızlığın en aşağı derecesine düştüler fakat azgınlıklarının cezasını, yakında çekecekler!
Tâhâ / 14الصَّلٰوةَ: ssalâte: Şüphesiz ki ben -evet ben- Allah’ım. Benden başka ilah yoktur. Bana kulluk et ve beni hatırlamak için namaz kıl!
Tâhâ / 132بِالصَّلٰوةِ: bi-salâti: “Öyleyse yakınlarına namazı emret ve sen de bunun üzerinde kararlı ol! Biz senden rızık istemiyoruz; seni biz doyuruyoruz: ve mutlu son takvanındır.
Devam edecek:
YAZARIN DİĞER YAZILARI