'LOOK AT THE TABELA'

Eraydın AYTEKİN

10 ay önce

Stada gelen insanlar galibiyet görmek istiyor. Zaten tribüne gelen taraftar sayısı düşe düşe 2-3 binlere kadar düştü.

Sebebi herkese göre farklı olsa da işin gerçeği bu.

Ligin 11'inci haftası oynanıyor, kendi sahandaki 6'ncı maçında da galibiyet alamamışsın.

Kazanabileceğin bir maçta elindeki şu an için iyi durumda ve moralli olan golcüyü kenarda tutuyorsun.

Bahane iki sakatlıktan mecburi değişiklik olduğu için 3'üncüyü erken yaparsa kalan dakikalardaki sakatlık riski.

Tamam, güzel. İyi de bu değişiklik için 87'nci dakika beklenmez. Gerekirse riski göze alırsın, ikinci golcüyü de atarsın sahaya. Çünkü rakip sana zaten cevap veremiyor.

Takımlar neden golcü transfer eder, çünkü son vuruşu diğer tüm oyunculardan daha iyi olduğu için. Bu yüzden, abondone ettiğin rakibe karşı elindeki tüm silahları kullanman gerekir.

Maçın sonlarında mırıldanan taraftar değildi ki sadece. Çıplak gözle Manaj'ın kenarda oyuna girmediği için yaşadığı sinir ve stresi bizzat gördük. Kaçırılan bazı pozisyonlarda, moralli bir Manaj olsa sonuç ne olurdu?

Çok iyi oynadık, şöyle oynadık, böyle şut attık. Eee. Sonuç..

En kötü haliyle Adana Demirspor'a yine puan verdin.

Evinde yine kazanamadın.

Ne demiş Fatih Terim:

'Look at the tabela'

Tabelaya bakacaksın, tarih senin iyi oyununu değil, aldığın sonucu yazar defterine...

Hiç kimse Servet Çetin gitsin falan derdinde değil.

Takım iyi olsun, kazansın derdinde...

Maç sonunda kazanamamaya isyan edenleri suçlayıcı bir basın toplantısını ben yakıştıramadım.

'Birilerinin adamı' söylemi ise çok yakışıksız bir ifade.

Şu ortamda tribünlere gelen 2-3 bin kişiyi de üzer ve küstürür bu yakıştırmalar.

İnsanlar verilen emeğin de, yapılanların da farkında. Amaçları takımlarının galibiyetini görerek evlerine mutlu gitmek, güzel bir hafta sonu geçirmek.

İnsanları futbolu bilmemek ile suçlamak büyük hata.

Futbol bir bilim dalı falan değil. Alt tarafı bir oyun. Çeşitli denklemler, matematik formüller, şunlar bunlarla abartmaya çalışanlara hiç inanmayın. Emin olun tribündeki çocuk bile herkesin anladığı kadar futboldan anlıyor.

Servet Çetin'in hem futbolcu hem yardımcı antrenörlük döneminde Sivasspor'a katkılar sunduğunu kimse inkar etmiyor, eden de art niyetlidir.

Ama taraftar ile sen mi yoksa ben mi takıma daha çok katkı sağladığım polemiği uygun mu?

Biz Servet Çetin'in başarılı bir hoca olmasını herkesten çok isteriz. Bu önce Sivasspor'a yarar sağlar, ardından Türk futbolu yeni bir hoca kazanmış olur.

Ama böyle ilk rüzgarı, hocanın fırtınaya dönüştürmesi, sinirlerini kontrol edememesi doğru bir tavır değil. Daha sakin olmalı, sinirlenmek yerine mesajlarını aklı-selim içinde vermeli.

Bu maçı Sivasspor kazanmış olsa, maç sonu takımı da hocayı da taraftarlar alkışlardı.

Ülkemizde futbol böyle bir şey. İnsanlar başarıda alkışlar, başarısızlıkta ise eleştirir. Bakın 11 hafta olmadan ligde kaç takım teknik direktör değiştirdi.

O yüzden, doğru şeyler yapmak, sakin olmak, hatalardan ders çıkarmak ve önümüzdeki maçlara bakmak gerek.

Taraftar da bizim, futbolcu da bizim, Servet Çetin de bizim...

YAZARIN DİĞER YAZILARI