?>

MENDİLİM BENEK BENEK

Fatma Pekşen

1 yıl önce

Su gelir lüle lüle Yâr gelir güle güle İpek mendil elinde Terini sile sile                   Mendilim pile pile             Ben düştüm gurbet ele             Yedi mendil çürüttüm             Gözyaşım sile sile             Mendil aldım on beşe             Yıkadım serdim taşa             Senin yârin gül ise             Benim yârim menekşe   Mendilim dalda kaldı             Gözlerim yolda kaldı             Yıkılası İstanbul             Yârim nerede kaldı   Mendilimin al yanı             Söyle canımın canı             Yüzü gülen çok olur             Kalpten seveni tanı   Al yağlık, mavi yağlık Yârim eline sağlık Otuz gün oruç tuttuk Hani bize bayramlık? (Eşinden bayramlık isteyen bir kadın söylemiş)          Sivas’ın tarlasında             Gül biter yaylasında             Yârim yağlık yitirmiş             Güzeller arasında[1] “İpek mendil dane dane” diye başlayan bir de ağıt vardır ki 1920’li yıllarda Şarkışla’nın Deliilyas Nahiyesi’nde yaşanmış acıklı bir hikâyedir. Çevrede birçok varyantı bulunur. Celâl ile Elif kızın hüsranla biten sevdalarının dile gelmiş halidir.             İpek mendil dane dane             Yudular serdiler güne             Ana Celâl’i yudular             Başucunda döne döne Ağıt, Orta Anadolu’da pek çok yörede söylenmeye devam etmekte olup, hayli uzundur.                          Gene türküce hayli zengin olan Sivas’ın pek çok ezgisinde mendilli dizelere rastlanmaktadır: Ben pınara vardım annem             Testimi doldurdum annem             Yıkılasın zalim pınar             Bir mendil aldırdım annem                                     Mendilin al mıydı kızım                         Ortası mor muydu kızım                         Sen pınara varınca da                         Bir asker var mıydı kızım               Mendilim alıdı annem             Ortası morudu annem             Ben pınara varınca da             Bir asker varıdı annem                         (Ben pınara vardım anne. Âşık Sait Ateş)             Dala mendil bağladım aman aman             Gittim geldim ağladım oy oy oy oy             Ellerin yâri gelmiş aman aman             Ben oturup ağladım oy oy oy oy                         (Dala mendil bağladım. Zekiye Şan-Ömer Şan. Kangal)             Kerpiç duvar yan uçtu             Mendilim suya düştü             Eğildim mendil alam             Yârim aklıma düştü                         Oy Nazife Nazife                                           Yar Nazife Nazife                         (Kerpiç duvar yan uçtu. Fikriye Meşhur-Arif Meşhur. Ulaş)             Alçacık duvar üstü             Mendilim suya düştü             Mendilimi alırken             Yârim aklıma düştü                         Sallan gel de o boyuna bakayım aman                         Ak gerdana beşibirlik takayım aman                         (Alçacık duvar üstü. Kemal Sarısözen-Muzaffer Sarısözen. Sivas) Emine’m dağdan kar getir Mendiline sar getir Mendilinden ter kokar Saçlarına sar getir             (Emine’m dağdan kar getir. Cihani Kılıç-Necati Kılıç-Muzaffer Sarısözen. Suşehri)[2]             Hülasa, ister gözyaşlarını gizlemek, ister baharda ekilecek tohumu saklamak, isterse çarşıdan alınan nevaleyi kimselere göstermemek için kullanılmış olsun, mendilin gördüğü vazife bir bakıma muhafazadır.                   Kaynaklar Kaya, Hüseyin, Dört Köşeli Yadigâr, Müjgân Üçer’e Armağan, Kitabevi Yayınları. 2010 İstanbul Bekki, Salahattin. Baş Yastıkta Göz Yolda. Kitabevi Yayınları. 2004 İstanbul Üçer, Müjgân-Pekşen, Fatma-Türkyılmaz, Murat. Sivas Maniler Hazinesi. Kitabevi Yayınları. 2006 İstanbul Üçer, Müjgân-Pekşen Fatma. Arslanburcu’ndan Yükselen Selçuklu Kartalı: Divriği. Asitan Yayınları 2010 Sivas Koçu, Reşat Ekrem. Türk Giyim Kuşam ve Süslenme Sözlüğü. Sümerbank Yayınları. 1969 İstanbul   Uğurluel, Talha.  Kutsal Emanetler. Gönül Kültür ve Medeniyet Dergisi. 25-Ağustos-2013, İstanbul [1] M.Üçer-F.Pekşen-M.Türkyılmaz. Sivas Maniler Hazinesi [2] Salahattin Bekki. Baş Yastıkta Göz Yolda/Sivas Türküleri. Kitabevi Yayınları. 2004 İstanbul  
YAZARIN DİĞER YAZILARI