?>

SANAL DÜNYA SANAL İNSANLIK

Nevin KILIÇ

1 yıl önce

Doğduğumuz günden öldüğümüz güne kadar hayatımız boyunca duygu geçişleri, sevinçler, hüzünler, acılar yaşıyoruz. Teknoloji çağındayız bütün işlerimizi telefonlardan bilgisayarlardan interneti kullanarak yapıyoruz.  Zamandan tasarruf ettiğimiz kadarda tembelleşiyor boş vakitleri sosyal medyada geçiriyoruz. Bu nedenle sosyal medya çok aşırı kullanılıyor. Çocuklardan tutun en yaşlısına kadar sosyal medyada zaman geçiriyorlar.  Bebekleri susturmak için cep telefonu, tablet ellerine tutuşturuluyor. Daha okuma yazma bilmeyen çocuklar sosyal medyada geziyor. Her sitelere girebiliyor. Hatta yanlışlıkla bilmedikleri için abone olmaya tıklayabiliyorlar. Uygunsuz sitelere abone olabiliyorlar. Çok fazla yanlış doğru bilgileri hafızalarına kaydediyorlar. Büyürken bu bilgilerin sıkıntısını da çekiyor ailelerine çektirebiliyorlar.                   Yalnız yaşayan, aile tarafından anlaşılmadığını, değer verilmediğini düşünen yaşlı, genç, evli, bekar, kadın erkek fark etmez görmedikleri değerleri, ilgiyi sosyal medyalarda arıyorlar. Bu sitelerde pusuya yatmış av bekleyen sahtekâr, dolandırıcı, hırsız, insan taciri, ahlaki değerleri olmayan yaratıklar toplanmış. Bunlara insan diyemiyorum. Bu tür insanların tuzağına düşüyorlar. Hayatları kararıyor.  Öyle ki her şeyi sanal yaşamaya başladılar. Neredeyse insani duygular sanallaştı. Kısacası günü kurtarmak için duygusuz, değerleri olmayan insan görünümlü robot haline gelinmeye başlanıldı.                   Sosyal medyanın iyi kullanım yönleri olduğu kadar kötü ve tehlikeli yönleri olduğu aşikardır. Acil durumlarda haberlerin, olayların yazılma hızı o kadar hızlı ki yetişemezsiniz. Dünyanın en ücra köşesinde bile duyulabiliyor.  Yalan haberler ise insanları yanıltarak yanlışa düşmelerine sebep oluyor ki bu haberleri yapanların amacı da budur.  İnsanları yalan haberlerle aklını karıştırarak galeyana getirmek, olay çıkartmak. Bu tür haberlere dikkat etmeli, iyice araştırmalıdır.                     Deprem, sel, acil hastalara ulaşmak ve yardım için sosyal medyada haberler yapılıyor başlıklar açılıyor.  Nerede nasıl olmuş diye haberin içeriğine bakmaya çalışıyorsunuz. Maalesef yaşanan gerçek haber ve olaylardan çok alakasız haber, reklamlarla dolu. Aradığınız haberi bulamıyorsunuz. Belki yardımına koşacağınız olayları göremediğiniz için duyarsız kalabiliyorsunuz.                 Sosyal medyada sel, deprem kaza, sma hastası çocuklar, yangın, savaş gibi haber başlıkları görüyoruz. Bakalım nerede nasıl yardım edebiliriz diye bakmaya çalışıyoruz. Ama ahlaksız **** reklamlarından dolandırıcıların reklamlarından başka bir şey bulamıyoruz. Bu ahlaksızlar reklamlarıyla o insanlara ulaşmayı engellemekten utanmıyorlar. Utanmak onlar için saçma oldu. Bilmedikleri bir şey utanmak. Allahtan korkmak, edep haya yok. Git reklamını nerede yapıyorsan yap. Pisliklerinizi çaresiz insanların umutlarına bulaştırmayın. Bu özgürlük değil ahlaksızlıktır. İnsanların hakkını çalmaktır. Bu tür reklamlara engel konulması gerekir. Öyle ki cinselliğin, yasaklı maddelerin ilkokul yaşındaki çocuklara kadar indiği, cinselliğin hayvanlar gibi sokaklarda yaşandığı, aile kavramının yok olması için her türlü rezilliklerin yapıldığı, zinanın normalleşmesi kişisel özgürlük aşk birlikte yaşamak olarak görüldüğü,  cinsiyet karmaşası yaşanması için bilinçli olarak insanların yönlendirildiği, ahlaksızlığın, modernlik sayıldığı, çıplaklığın teşhirciliğin özgürlük olarak görüldüğü, bilimin insanlık için değil insanları yok etmek için kullanıldığı, doğrunun yanlışın, haramın helalin karıştığı bir dönemden geçiyoruz. Genel olarak baktığımızda yıkılan aileler, batağa batmış çıkamayan insanların sayısının hızlı bir şekilde arttığını görüyoruz. Bu durumda hem insanlığı hem de dünyayı yok ediyorlar.   İletişim çağındayız ve ışık hızında bilgilerin yayıldığı, paylaşıldığı, dünyanın en ücra köşesine ulaşabildiği ve hiçbir şey gizli kalmadığı bir çağ. Bu bilgiler doğru olanlar kadar bilinçli olarak eksik yanlış bilgilerden de oluşuyor. Doğru bilgiye ulaşmak zorlaşıyor. Hiç bilgisi olmayan birey o yanlış bilgiyi doğru olarak görüp ya da işine öyle geldiği için kullanabilir. Büyük hatalara yol açar. İnsanların hayatlarını cehenneme çevirir. Kimse kimseyi suçlamadan o yapınca doğru ben yapınca yanlış demeden bir an önce insanlığın kendine gelmesi gerekiyor. Eğitim sisteminin kaliteli her kesime eşit sağlanması eğitimin lise dahil kız ve erkek çocuklarına mecburi hale getirilmesi gerekir. Bu devirde daha dikkatli olmak gerekir. Çocuklarınızın takipçisi olun. Başkalarına özenmekten, kıyaslamaktan vazgeçin. Uzmanlardan yardım alın. Yanlış kişi ve bilgilere ulaşmasını engelleyin. Arkadaş çevresini araştırarak takip edebilirsiniz. Çocukların istemediği bir durum olacak ama onların geleceklerini yok etmelerine engel olabilir en aza indirebilirsiniz. Artık insanlar oturduğu yerden bir tuşla hayatını yok ediyor.  Birilerinin çıkarına ters düşecek, birilerini rahatsız edecek hoşuna gitmeyecek diye susmamalı doğru olanı söylemeli, doğru olanı yapmalıyız.
YAZARIN DİĞER YAZILARI