?>
ACISIYLA TATLISIYLA BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKTIK…
Acısıyla, tatlısıyla, iyisiyle, kötüsüyle, hüznüyle, mutluluğuyla koskoca bir yılı daha geride bıraktık. Ömür takvimimizden bir 365 gün daha eksildi.
Şevket Rado’nun bir sözü vardır: “Dün gitmiş, onun yerini bugün almıştır. Bugün ise yarın, bir daha dönmemek üzere gitmiş olacaktır.”
Bir yıl daha gitti hayatımızdan ama hayatımıza yeni bir yıl daha eklendi. Geride kalan sadece sıradan bir yıl değildi elbette. Yani eğrisi doğrusuyla bir yaşanmışlığı da bıraktık arkamızda. Bir yıl içerisinde yeri geldi güzel hatıralar, yeri geldi acı olaylar biriktirdik yüreğimizde. Yaşadıklarımızla olgunlaşıp, yaşadıklarımızla yön verdik kendimize. Yaşanılanların bazıları mutlu hatıralar olarak kalacak bir ömür boyu hafızalarda, bazıları ise unutulmak istenecek, bir daha yaşanmaması dilenecek belki de.
Geçmiş yıl bize bir kez daha gösterdi ki; empati kurmadığımız, yardımlaşmadığımız, birbirimizi anlamadığımız, anlamaya çalışmadığımız her bir gün bizler için büyük bir kayıp olmuştur.
Yeni yıl tabii ki umutları da beraberinde getiriyor. Geleceğe dair hayaller kuruluyor. Buna ihtiyaç var çünkü. Ancak yaşamımızda ve iş hayatımızda umut ederken, yenilikleri isterken geçmişe de takılıp kalmamalıdır insan. Hırslardan, egolardan sıyrılmalı, özeleştiri yapmalı, geçmişten de ders çıkarmalıdır. Herkes şapkasını önüne koyma cesareti ve gücünü de göstermelidir. Çünkü bunu kişi kendisi yapmazsa hayat bir şekilde yapacaktır zaten.
Yeni bir yıla girmek, insanı uzun uzun düşündürmelidir de her zaman. Her yeni yıla girildiğinde, biten yılın muhakemesi yapılmalıdır. "Ne yaptın koca bir yıl?" diye… Nefsin hesaba çekilip kişi kendisiyle yüzleşmeli, kendisini sorgulamalı; yapılamayan, gerçekleştirilemeyen şeyler için üzülmekten vazgeçip mücadeleye devam edilmelidir.
Hayatımızı sürdürürken birey olarak ve toplum olarak bizleri bir adım ileri götürecek insanî değerleri göz ardı etmeden, dayanışma ve yardımlaşmanın insan ömrüne, ülkemize kazandırdıklarını düşünülerek adımlar atılmalıdır.
Çünkü tek başımıza gerçekleştiremeyeceğimiz, başaramayacağımız işleri gönül birliği yaptığımız ve hep birlikte, omuz omuza olduğumuz sürece yapamama gibi bir ihtimalimiz de bulunmamaktadır.
Ve yeni yılda insan Allah’a, kendisine, ailesine ve tüm mahlûkata karşı sorumluluklarını da hatırlamalıdır. Biten yıl için de üzülmelidir, biten yılda kaybettikleri için de. Ardından da Mevlâna’nın şu dizelerini hatırlanmalıdır:
“Her gün yeni bir yere konup göçmek gerek
Akarsu gibi durmadan akmak gerek.
Dün geçti gitti,
Dün gibi, dünün sözü de geçti
Bugün, yepyeni bir söz söylemek gerek.”
İşte bu dizeler, yeni amaçların, yeni umutların peşine düşmek için rehberlik yapmalı, yol göstermeli insanlara. Zamanı verimli ve en iyi bir şekilde kullanabilmesine yardımcı da olmalı…
Doğal olarak sorunsuz bir yıl geçirdik de diyemeyiz. Yaşadığımız pek çok sıkıntılı günler oldu. Pandemi, ekonomik krizler, depremler, savaşlar derken şimdi yeni umutlarla yepyeni bir yıla başlıyoruz. Sorunlar yaşanır, bir şekilde hallolur, her gecenin bir gündüzü vardır elbette. Zor da olsa dünyada iyiliği ve güzelliği her şeye ve herkese rağmen yaşatmak ve muhafaza etmek değil midir doğru olan?
Yeni yıla gülümseyerek başlamalı. Yanımızdaki insanlara sarılmalı. Büyük hayallerimiz yoksa bile hedeflerimiz mutlaka olmalı. Varsın gerçekleşmesin, ama gayret içinde olmalı, pes etmemeli insan.
Önemli olan, hangi düşüncede olunursa olunsun, sorunları olgunluk içinde, sevgi ve saygı ortamını muhafaza ederek değerlendirmek, gerilim ve ayrışmalara yol açacak üslûplardan sakınmak, mutluluk ve kardeşliğe odaklanmak olmalıdır.
Bu nedenle her yeni yıl insanın içine doğru bir yolculuk yapması için bir fırsattır. Yıl boyunca yaptıkları, yapamadıkları, yaşadıkları, yaşattıkları, yaşayamadıklarını tartacağı, vicdanını sorguya çekeceği zaman dilimleridir.
İyi olmak, vicdanlı ve dürüst olmak hesaplı olmaktan daha iyidir. Hesap insanı mal, mülk, makam sahibi yapar ama “vicdan” daha önemli bir işe yarar, insanı insan yapar. Çünkü insanın değeri taşıdığı vicdanın ağırlığı ile orantılıdır.
Mutlu olmanın parayla, malla, mülkle çok da alâkalı olmadığını iyi bilmelidir insan. Önemli olan bir şeyi çokça elde etmek değil, onu alın teriyle, emekle elde ederek, elde edilen mutluluğu da sevdikleriyle paylaşmasıdır insanın. Mühim olan, günleri, yılları nasıl değerlendirdiği, sayılı nefesini nasıl ve hangi amaçla harcadığıdır. Ömür sermayesinin her bir anını, her bir gününü yaratılış ve varlığının gayesine uygun olarak kullanıp kullanmadığıdır.
Yani yeni yılda da yalansız dolansız, temiz bir hayat yaşamak için çabalamalıdır. Çünkü insan ömrü gerçekten çok kısa. İşte bu yüzden; kimseyi incitmemeli, kalp kırmamalı, yalan söylememeli, hele hele yalancı şahitlik hiç yapmamalıdır.
Bu yüzden yeni bir yıl insanın içine doğru bir yolculuk yapması için fırsattır. Yıl boyunca yaptıkları, yapamadıkları, yaşadıkları, yaşattıkları, yaşayamadıklarını tartacağı, vicdanını sorguya çekeceği zaman dilimleridir.
“Ben bu yıl, hiç karşılık beklemeden kaç kişiye yardım eli uzattım.”, “Kaç kişinin hayallerine ulaşmasına destek oldum.”, “Kaç kişiyi üzdüm, incittim.”, “Kendi menfaatim için kaç yalan söyledim.” Bu sorulara ve benzer sorulara yürekten, yalansız, riyasız kendini kandırmadan dosdoğru cevap verebiliyor musun? Cevapsız kalıyorsa ya da derinlere dalmaya sebep oluyorsa sorular durup düşünmek gerekir o zaman…
Yeni yıllar hayatımızda yeni bir sayfa açmak için bahanedir de bazen. Hayatın her sayfasına yazdığınız güzel bir şeyleriniz varsa ne mutlu size. Sağlık ise en önemlisi.
Ayrıca evde huzur olmayınca mutluluk da olmaz diyenler için ben de herkese, yeni yılın huzur getirmesini diliyorum. Çocuklarınızla yeniden çocuk olun, büyüklerinizi de unutmayın bu yeni yılda. Onları sevin, sevginizi belli edin ve sevginizi yürekten paylaşın.
Yazımı Yunus Emre’ye ait, “Ben gelmedim kavga için, benim işim sevgi için. Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim” dizeleriyle bitirirken, yeni yılınızı en içten dileklerimle kutluyor; yeni yılın milletimize ve tüm insanlığa barış, huzur ve refah getirmesini; toplumsal hayatımızda daima sağduyunun, hoşgörünün, kardeşliğin, sevgi ve saygının hâkim olmasını temenni ediyor; tüm insanlığa yeni umutlarla birlikte; onurlu bir yaşam, helâlinden hayırlı bol kazanç, sağlık ve mutluluğun bol olduğu günler getirmesini diliyorum.
Hayatta gerçekten neyin değerli olduğunu unutmadan yaşayın, mutlu, başarılı ve huzurlu olun. Yeni yılda yüzlerden gülücükler, gönüllerden sevgi eksik olmasın, mutlu yıllar...
YAZARIN DİĞER YAZILARI
-
ANLAMLI BİR HAYAT YAŞAMAK
02-12-2024
-
Öğretmenlik Değerini Yitirmemeli!..
17-11-2024
-
Ahilik Kültürü Yaşatılmalıdır
01-11-2024
-
Bilinçli Birey ve Bilinçli Toplum Olabilmek
13-10-2024
-
Gençlik insanoğlu için çok önemli bir evredir
23-09-2024
-
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Başladı (2)
10-09-2024
-
Yeni Eğitim Öğretim Yılı Başladı (1)
09-09-2024
-
Tesadüfen mi yaşıyoruz?
26-07-2024
-
Daha Temiz Bir Çevre-Şehir-Ülke ve Dünya İçin Neler Yapmalıyız?
15-07-2024
-
Neden Okuma-Yazma Tembeli Bir Toplum Olduk?
09-07-2024
-
İnsanın Gözü Doymaz!..
04-07-2024
-
Bir Bayramı Daha Geride Bırakırken Düşündürdükleri
19-06-2024
-
HAYATI DOĞRU VE ANLAMLI YAŞAMAK
03-06-2024
-
Asalak Yaşamak!..
26-05-2024
-
Sevgi + Saygı + Özen + Şefkat + Anlayış + Güven = Mutlu Evlilik
22-05-2024
-
Toplumumuzdaki Değişim
19-05-2024
-
Öğretmenliğin Dünü Bugünü
15-05-2024
-
ÖĞRETMENİN EMEKLİSİ OLMAZ
05-05-2024
-
PEK ÇOK KONUDA BİLGİMİZ YOK AMA FİKRİMİZ ÇOK!..
29-04-2024
-
MUTLULUĞA VE BAŞARIYA ULAŞMAK İÇİN
21-04-2024
-
ANCAK AKIL SAHİPLERİ OKUR, İYİCE DÜŞÜNÜR, ÖĞÜT ALIRLAR!..
16-04-2024
-
RAMAZANIN VE BAYRAMIN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
07-04-2024
-
RAMAZAN AYININ SONUNA YAKLAŞIRKEN
29-03-2024
-
İSLÂM BARIŞ, SEVGİ, HOŞGÖRÜ DİNİDİR
25-03-2024
-
İSLÂM, BİLİM DİNİDİR
17-03-2024
-
YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMA!..
12-03-2024
-
HAYATIMIZA GİREN HER İNSANIN BİR SEBEBİ VARDIR
08-03-2024
-
ARKADAŞ!..
25-02-2024
-
HOŞGÖRÜ
19-02-2024
-
DOĞRU İFADE ÇOCUK BÜYÜTMEK Mİ, ÇOCUK YETİŞTİRMEK Mİ?
12-02-2024
-
BİRBİRİMİZİ ANLAMIYORUZ, ÇÜNKÜ DİNLEMİYORUZ!..
05-02-2024
-
AİLE OLABİLMEK!..
28-01-2024
-
OKUMUYORUZ!..
22-01-2024
-
KENDİMİZİ NE KADAR TANIYORUZ?
15-01-2024
-
ŞİMDİ NE DEĞİŞTİ DE BÖYLE OLDUK?
07-01-2024
-
ACISIYLA TATLISIYLA BİR YILI DAHA GERİDE BIRAKTIK…
31-12-2023
-
SEVGİSİZ HAYAT, ANLAMSIZDIR…
28-12-2023
-
KALP KIRMANIN VE HAK YEMENİN BEYHUDELİĞİNİ BİLSE İNSANLAR HİÇ YANLIŞLIK VE KÖTÜLÜK OLUR MU?
22-12-2023
-
HAYALLERİMİZİN GERÇEKLEŞMESİNİ İSTİYORSAK
18-12-2023
-
DOĞUM, YAŞAM VE ÖLÜM!..
15-12-2023
-
KADINLARINI EĞİTMEYEN ÜLKELER GERİ KALMIŞ ÜLKELERDİR!..
11-12-2023
-
HAYATA YENİ DEĞERLER KATMAK!..
04-12-2023
-
GÜZEL VE ETKİLİ KONUŞMANIN ÖNEMİ
29-11-2023
-
KİŞİSEL GELİŞİM NEDİR, ÖNEMLİ MİDİR?
23-11-2023
-
İNSAN "KİM VE NE OLDUĞUNU ASLA UNUTMAMALI!.."
17-11-2023
-
BİR İLİN GELİŞMESİNİ ENGELLEYEN TUTUM VE DAVRANIŞLAR: DEDİKODU - HASETLİK - ÇEKEMEMEZLİK – KISKANÇLIK
14-11-2023
-
CAMİLER, CAMİDE BULUNMANIN BAZI KURALLARI VE ADABI!..
06-11-2023
-
Pazarcı Esnafının Tutumu ve Düşündürdükleri!..
01-11-2023
-
CUMHURİYETİMİZİN İLK 100. YILI KUTLU OLSUN
27-10-2023
-
“Z KUŞAĞI” DEĞİL, “TÜRK GENÇLİĞİ”
25-10-2023
-
“YURTTA BARIŞ, CİHANDA BARIŞ”
18-10-2023
-
Hayatımızı Etkileyen Alışkanlıklar!..
11-10-2023
-
Komşuluk - Ev Alma, Komşu Al
05-10-2023
-
Müslüman’ım Diyoruz Ama!..
25-09-2023
-
SİVAS İÇİN BİRLİKTE HAREKET ETME VAKTİ
14-09-2023