Kıymetli dostlar, bu haftaki köşemizde okumanın gücünden bahsedip Şehit Ahmet Eyce Mesleki Teknik Lisesi okul müdürü ve kıymetli öğretmenlerinin kitap okumaya teşvik amaçlı yaptığı hizmetleri sizinle paylaşmak istiyorum. Geçen haftalarda Cumhuriyet Üniversitesi Öğr. Gör. Prof. Dr Halis Demir hocamla bahsettiğim okula misafir olduk. Halis Hocam gençlere yönelik konferans verdi. O, hitap ederken salonda çıt yoktu. Gençler pür dikkat dinliyordu. Bu durumda Halis hocamın büyük bir payı vardı. Bir payda okul müdürü ve kıymetli öğretmenlerinin. Neden mi? Konferanstan sonra okuldaki bazı projelere şahit olma fırsatımız oldu. Kıymetli öğretmenlerimiz okulu gezdirirken her bir katta farklı bir süprizle karşılaştık. İnsanın tekrar lisede okuyası geldi.  Merakınız arttı değil mi? Önce okumanın gücünden bahsedip konuyu bu projelere bağlayacağım. Yüce kitabımızın ilk emri "oku". Hem de okuma yazması olmayan bir Peygambere (sav) geldi bu emir. Tabiki onun nezdinde bizlere de. Bu durumdan okumanın ne kadar değerli ve farz bir ibadet olduğunu anlıyoruz. Peki "okumanın gücü" ifadesinden anlamamız gereken nedir? Okumak bize nasıl bir güç katar? Önceligimiz farz bir ibadet olması hasabiyle bize manevi bir güç katar. Madden ise özgüven, hitabet, anlayış, kavrayış, ilim gibi hususlarda güç katmaktadır. Müslüman güçlü olmalı. Müslüman her daim okumalı. Okumaya teşfik amaçlı yapılan her projeyi, her yapılan icratı takdirle karşılıyorum. Yazımın başıda bahsettiğim hocalarımızın yaptığı faliyetler gibi. Bir taşta iki kuş vurdukları geri dönüşümle oluşturdukları kütüphaneden bahsetmek istiyorum. Hem geri dönüşüm hem de kütüphane projesi. Kütüphaneye girdiğimizde bizi ilk olarak pazar kasalarından oluşturulmuş kitaplıklar karşıladı. Işıklandırmalar ayrı ahenk katmış. Sonrasında kütüphanenin ortasında hurda bir araba dikkatimizi çekti. Öğrencileri okumaya teşfik amaçlı bundan güzel bir obje düşünülemezdi. Şahsen içinde saatlerce kitap okuyasım geldi. Ve tahta paletlerle yapılmış kitaplıklar, tahtadan yapılmış harita, kütükten yapılmış tabureler, tahtadan yapılmış masalar, masanın üstüne bidondan yapılmış mini kitaplıklar ve daha geri dönüşümle oluşturulmuş bir çok nesne. Diğer okullarımız da örnek olması adına gidip yerinde canlı olarak görülmesi gereken bir ortam diyebiliriz. Sonrasında hocalarımız bizi her gün okuma saatinin uygulandığı kütüphaneyi gezdirdiler. Okulda zorunlu okuma saatinin olduğu için ayrı ve böylesine güzel bir ortam sağladıkları için ayrı teşekkürlerimi dile getirmek istiyorum. Kütüphaneye girdiğimizde bizi ilk karşılayan duvarda aslılı olan üstadların, edebiyatçılarımızın resimleri oldu. O üstadların tanınması ve unutulmaması için düşünülmüş güzel bir proje. Ve bir katında devletimizin imkânlarıyla oluşturulmuş bilgisayar sınıfı. Rabbim devletimize zeval vermesin. Kıymetli dostlar naçizane benim anlatacaklarım bu kadar. Gidip yerinde görülmesi gereken çalışmalar ve projeler. Okumanın gücüne destek oldukları için, faydalı projeler ürettikleri için tekrardan kıymetli hocalarımıza şahsım ve sizler adına teşekkürlerimi ifade etmek istiyorum. Okuyun ve güçlü kalın. Sevgiyle kalın.